DEVAM: 33- SİRKEYİ
(EKMEĞE) KATIK ETMEK BABI
حدّثنا
الْعَبَّاسُ
بْنُ
عُثْمَانَ
الدِّمَشْقِيُّ.
حدّثنا
الْوَلِيدُ
بْنُ مُسْلِمٍ.
حدّثنا
عَنْبَسَةُ
بْنُ عَبْدِ
الرَّحْمنِ
عَنْ
مُحَمَّدِ
بْنِ زَاذَانَ؛
أَنَّه
حَدَّثَهُ
قَالَ:
حَدَّثَتْنِي
أُمُّ سَعْدٍ
قَالَتْ:
عِنْدَنَا
خبْرٌ وَتَمْرٌ
وَخَلٌ.
فَقَالَ
رَسُولُ
اللهِ صلى الله
عليه وسلم: ((نِعْمِ
الإِدَامُ
الْخَلُّ.
اللّهُمَّ
بَارِكْ في
الْخَلِّ.
فَإِنَّهُ
كَانَ إِدَامَ
الأَنْبِيَاءِ
قَبْلِي.
وَلَمْ يَفْتَقِرْ
بَيْتٌ فِيه
خَلٌّ)).
Ümmü Sa'd
(r.a.)'dan; Şöyle demiştir: Bir kere ben Âişe (r.anha)'nın yanında iken
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) onun yanına girdi ve: Öğle yemeği
olarak bir şey var mı? diye sordu. Âişe: Yanımızda ekmek, kuru hurma ve sirke
var, dedi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): Sirke ne
güzel katıktır. Allahım! Sirkeyi bereketlendir. Çünkü sirke ben'den önceki
peygamberlerin katığı idi. İçinde sirke bulunan bir ev fakirleşmez, buyurdu.
AÇIKLAMA: Aişe (r.anha)'nın hadisini Müslim ve Tirmizi de rivayet etmişler. Cabir
(r.a.)'ın hadisini Müslim, Tirmizi, Ebu Davud, Nesai ve Ahmed de rivayet
etmişlerdir. Ümmü Sa'd (r.anha)'nın hadisinin Zevaid nevinden olduğuna dair bir
kayıt bulamadım. Kütüb-i Sitte'nin kalanlarında da rastlayamadım. Hadisi
rivayet eden Ümmü Sa'd (r.a.), Zeyd bin Sabit (r.a.)'ın kızı olduğu söylenen
hatundur. Hulasa'daki bilgiye göre bu hatunun hadisini yalnız İbn-i Mace
rivayet etmiştir. Bu sahabi kadının ravisi Muhammed bin Zazan'dır. Tehzib'te
belirtiIdiğine göre bu ravi, hadisleri terkedilmiş zayıf bir kimsedir.
Hulasa'daki bu bilgiye göre bu hadis Zevaid nevindendir.
İdam: Ekmeğe
katık olan gıda maddesidir. Buna Üdüm de denir. Hattabi: 'Hadisin "Sirke
ne güzel katıktır" cümlesinden maksad; yiyecek maddelerinde iktisad
etmenin ve nefsi, yemeklerin zevkine düşmekten alakoymanın övülmesidir. Sanki
şöyle buyuruluyor: Siz müslümanlar, sirke gibi masrafı az olup bol bulunan
yiyecekleri katık etmeye bakınız ve nefsin arzularına dalmayınız. çünkü nefsin
şehvet ve isteklerine dalmak dindarlığı bozar ve vücudu hastalığa hazırlar,
diye yorum yapmıştır.
Nevevi ise
Hattabi'nin yukanya alınan sözlerini naklettikten sonra: 'Doğru olan mana bu
cümleyi hakiki manasında tutmak. yani hadisin sirkeyi övmesi manasıdır.
Yiyecekte iktisad etmeye ve nefsi arzülara dalmayı bırakmaya gelince bu durum
başka kaidelerden bilinmektedir. yani diğer emirlerden anlaşılmaktadır, der.
Son hadisin
bitimindeki "İçinde sirke bulunan ev fakirleşmezn cümlesi bir dua ve dilek
manasına yorumlanabilir. Yani böyle bir ev halkı fakirleşmesin. Şöyle de yorum
yapmak mümkündür: Sirke bulunan ev halkı' katık açısından sıkıntı çekmezler.
Çünkü sirke katık olmaya yarar.
Sindi de
hadisin sirkeyi övmekle ilgili cümlesi hakkında özetle şöyle der: Hadisin
buyruluşuna en yakın yorum şudur: Resül-i Ekrem (s.a.v.) sirkenin katık
olabileceğini ve güzel bir katık olduğunu beyan etmiştir. Ama maksadı, sirkenin
süt, et, bal ve çorba gibi katıklardan güzel ve üstün olduğunu söylemek değildir.
Bu beyanın sebebi de şudur: Resül-i Ekrem (s.a.v.) bir gün eve gelmiş.
Evdekiler de O'na yalnız bir parça ekmek sunmuşlar. Bunun üzerine O: Yanınızda
hiç katık yok mu? diye sormuş. Ev halkı da: Bizim yanımızda sirkeden başka hiç
bir şey yoktur. demişler. Bunun üzerine Oda: Sirke ne güzel katıktır.
buyurmuştur. Şu halde maksad sirkenin katık olmaya elverişli olduğunu
açıklamaktır.