SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’L-EŞRİBE

<< 3400 >>

DEVAM: 12- NEBİZ'İN (ŞIRANIN) YAPILIŞI VE İÇİLMESİ BABI

 

حدّثنا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ أَبِي الشَّوَارِبِ. حدّثنا أَبُو عَوَانَةَ عَنْ أَبِي الزُّبَيْرِ، عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللهِ؛ قَالَ: كَانَ يُنْبَذُ لِرَسُولِ اللهِ صلى الله عليه وسلم فِي تَوْرٍ مِنْ حِجَارَةٍ.

 

Câbir bin Abdillah (r.a.)'dan; Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) için taştan (mamul) tevr (denilen) kabta şıra yapılırdı.

 

 

AÇIKLAMA:     Aişe (r.anha)'nın hadisi Müslim ve Ebu Davud tarafından da rivayet edilmiştir. İbn-i Abbas (r.a.)'ın hadisini Müslim, Ebü Davud ve Nesai de rivayet etmişlerdir. Cabir (r.a.)'ın hadisi de İbn-i Abbas' ın hadisini rivayet eden bu üç zat tarafından rivayet edilmiştir.

 

Sıka: Su kabı manasınadır. Ancak bazı rivayetler burada. bu kelime ile tulum manasının kasdedildiğine delalet der.

Tevr: Bakır veyA taştan yapılan kab manasınadır. Burada taştan mamul kab anlamında kullanıldığı hadisin metninden anlaşılır.

 

Gudve: Sabah namazından sonra güneş doğuncaya kadar olan zaman mAnAsını ifade eder.

 

Aşiyye: Öğle zamanı ile güneşin batması arasında geçen süre mAnasınadır. Tercemede bu kelimeleri sabahleyin ve akşamleyin biçiminde ifade ettim.

Aişe (r.anha)'nın hadisini İbn-i Mace, Osman biII Ebi Şeybe aracılığıyla Ebu Muaviye'den, ayrıca Muhammed bin Abdülmelik aracılığıyla Abdulvahid bin Ziyad'dan rivayet etmiştir. Gudve ve Aşiyye ifadeleri Abdülvahid'in rivayetinde bulunur. Ebu Muaviye'nin rivayetinde ise bu kelimeler yerine Nahar (yAni gündüz) ve Leyi (yani gece) kelimeleri bulunur. İbn-i Mace hadisin sonunda bu duruma işaret eder.

 

Bu hadIste Aişe (r.a.). Resul-i Ekrem (Aleyhi'ssalatü ve's-selam) için şıranın nasıl hazırlandığını açıklar. Ve sabahleyin hazırlanan şıranın akşamleyin içildiğini, akşam hazırlanan şıranın sabahleyin içildiğini, başka bir tabirle, gündüz hazırlanan Şıranın geceleyin içildiğini ve gece hazırlanan şıranın gündüz içildiğini ifade eder.

İbn-i Abbas (r.a.)'ın hadisinden Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in şırayı, hazırlandığı gün, ertesi gün ve üçüncü gün içtiği anlaşılır.

 

Bu iki hadis arasında ihtilM söz konusu değildir. Çünkü şıranın, hazırlandığı gün içilmesi, daha sonra içilmediğini ifade etmez.

BAzılan şöyle demişlerdir. Aişe (r.anha)'nın hadIsinde belirtilen durum sıcak mevsime ait olabilir. Çünkü sıcak günlerde şıranın ikinci gün bozulmasından korkulur. İbn-i Abbas (r.a.)'ın hadisindeki duı::um ise. sıcak olmayan zamanlara ait olabilir. Yani şıranın üç güne kadar bozulması endişesi olmayan zamanlara aİt olabilir.

 

Bir kavle göre Aişe (r.anha)'nın söz konusu ettiği şıra bir günde bitirilen az şıra, İbn-i Abbas (r.a.)'ın konu ettiği şıra ise çokça yapılan şıra hakkındadır, diye yorum yapılabilir.

Bu hadisler, şıra yapmanın ve içilmesinin cı:i.izliğine delAlet eder.

Yapılan şıra tatlı kalıp bozulmadıkça ve kabarmadıkça içilir. Nevevi' nin ifade ettiği gibi bu hususta tüm müslümanların icma'ı vardır.