DEVAM: 47- YAĞLANMIŞ
EKMEK BABI
حدّثنا
أَحْمَدُ
بْنُ
عَبْدَةَ.
حدّثنا عُثْمَانُ
بْنُ عَبْدِ
الرَّحْمنِ.
حدّثنا حُمَيْدٌ
الطَّوِيلُ
عَنْ أَنَسِ
ابْنِ مَالِكٍ؛
قَالَ:
صَنَعَتْ
أُمُّ
سُلَيْمٍ
لِلنَّبِيِّ
صلى الله عليه
وسلم
خُبْزَةً،
وَضَعَتْ
فِيهَا
شَيْئاً مِنْ
سَمْنٍ. ثُمَّ
قَالَتِ:
اذْهَبْ
إِلَى
النَّبِيِّ
صلى الله عليه
وسلم
فَادْعُهُ.
قَالَ،
فَأَتَيْتُهُ
فَقُلْتُ:
أُمِّي
تَدْعُوكَ.
قَالَ.
فَقَامَ، وَقَالَ،
لِمَنْ كَانَ
عِنْدَهُ
مِنَ النَّاسِ
((قُومُوا))
قَالَ،
فَسَبَقْتُهُمْ
إِلَيْهَا فَأَخْبَرْتُهَا.
فَجَاءَ
النَّبِيُّ
صلى الله عليه
وسلم فَقَالَ: ((هَاتِي
مَاصَنَعْتِ))
فَقَالَتْ:
إِنَّمَا
صَنَعْتُهُ
لَكَ
وَحْدَكَ.
فَقَالَ ((هَاتِيهِ))
فَقَال ((يَا
أَنَسُ!
أَدْخِلْ
عَلَيَّ
عَشْرَةً
عَشْرَةً))
قَالَ، فَمَا
زِلْتُ
أُدْخِلُ
عَلَيْهِ
عَشْرَةً
عَشْرَةً.
فَأَكَلُوا
حَتَّى
شَبْعُوا. وَكَانُوا
ثَمَانِينَ.
Enes bin Mâlik
(r.a.)'den; Şöyle demiştir: (Anam) Ümmü Süleym (bint-i Milhân) — bir gün — Nebi
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) için bir ekmek yaptı ve ekmeğe biraz yağ koydu.
Sonra (bana): Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e git de davet et, dedi. Enes
demiş ki: Ben de O'nun yanına vardım ve: Anam seni çağırıyor, dedim. Enes
demiştir ki: Bunun üzerine Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), ayağa kalktı ve yanında
olan sahâbilere: (Siz de) kalkınız, buyurdu. Enes demiş ki: Ben onlardan önce
ananım yanma vardım ve (Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile yanmdakilerin
gelmekte olduklarını) ona haber verdim. Biraz sonra Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) (anamın evine) geldi. (Sahâbîler de evin dışında beklediler). Resûl-i
Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
(anama): Yaptığın (yemeğ)i getir, buyurdu. Anam: Ben yemeği yalnız senin
için (yâni az) yaptım, dedi. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (anama):
Yaptığını getir, buyurdu. (Anam yaptığı ekmeği getirdi). Sonra Nebi (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem): Yâ Enes! Sen (sahâbileri) onar kişilik grublar hâlinde
(sırayla) yanıma dahil et (yani eve al) buyurdu. Ben de onar kişilik hâlinde
O'nun yanına almaya başladım. Hepsi doyasıya yediler. Sahâbîler seksen kişi
idi.
AÇIKLAMA: Bu hadisin benzerini Buhari, Müslim, Tirmizi ve Nesai de rivayet
etmişlerdir. Hadis, Resül-i Ekrem (s.a.v.)'in bir mücizesini ifade eder
Sahabilerin
onar kişilik grublar halinde içeri alınması ve hepsinin beraber alınmaması
sebebi evin müsaid olmayışı ve sofranın ancak on kişilik cemaatı alabilmesidir.
HADİSTEN
ÇIKARILAN HÜKÜMLER:
1. Yağlı ekmek
yemek meşrudur.
2. Davetlilere
sunulan yemek, davet edenin mali durumuna göre ayarlanır. Yemeğin davetlilerin
şan ve şerefine göre hazırlanması şart değildir.
3. Davet edilen
zat, ev sahibinin nzası oldUğU kanaatında olduğu zaman başka bir kimseyi
beraberinde götürebilir.