DEVAM: 2- KİM DÜNYADA
İÇKİ İÇERSE AHİRETTE İÇKİ İÇMEYECEKTİR, BABI
حدّثنا
هِشَامُ بْنُ
عَمَّارٍ.
حدّثنا يَحْيَى
بْنُ
حَمْزَةَ.
حَدَّثَنِي
زَيْدُ بْنُ وَاقِدٍ؛
أَنَّ
خَالِدَ بْنَ
عَبْدِ اللهِ بْنِ
حُسَيْنٍ
حَدَّثَهُ
قَالَ:
حَدَّثَنِي
أَبُو
هُرَيْرَةَ؛
أَنَّ
رَسُولَ
اللهِ صلى الله
عليه وسلم
قَالَ: ((مَنْ
شَرِبَ
الْخَمْرَ
فِي الدَّنْيَا،
لَمْ
يَشْرَبْهَا
فِي
الآخِرَةِ)).
في الزوائد:
إسناده صحيح
ورجاله ثقات.
Ebû Hureyre
(r.a.)'dan rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurmuştur: «Kim dünyada içki içer (de tevbe etmeden ölür)se, o kimse
âhi-rette içki içmeyecektir.»
Not: Zevaid'de
şöyle denilmiştir: Bunun senedi sahih olup ravileri sıka, zatlardır.
AÇIKLAMA: İbn-i Ömer (r.a.)'ın hadisinin benzeri Buhari, Müslim, Ebü Davüd. Tirmizi
ve Nesai tarafından da rivayet edilmiştir.
Bu hadislere
göre dünyada içki içen bir kimse bunu bırakıp tevbe etmedEm ölürse, ahirette
cennet şarabını içmeyecektir. Alimler bu hadisleri çeşitli şekillerde
yorumlamışlardır.
Nevevi: 'Bu
hadisin manası şudur: Yani böyle bir kimse cennete girse bile cennetin
şarabından mahrum bırakılır. Çünkü cennetin meşrubatının en üstünü cennet
şarabıdır. İçki içme günahını işleyen kimse bu suçundan dolayı cennetin bu
nimetinden mahrum kalır. Cennete giren bir kimsenin arzu ettiği her şeyin
cennette bulunduğu Kur'an-ı Kerim'in ayetiyle sabittir, Durum bu olunca, böyle
olan bir kimsenin cennette şarabı hatırlamayacağını söyleyenler olmuştur. Bazı
ilim adamları ise demişler ki, böyleleri, şarabı hatırlasalar bile içme
arzusunu duymayacaklar. Böylece diğer müslümanlardan farklı olarak bu nimetten
mahrum kalmış olacaklar, diye bilgi vermiştir.
Sindi de bu
konu ile ilgili olarak aşağıdaki bilgiyi vermiştir: "Bir kavle göre bu
hadis, dünyada içki içip tevbe etmeden ölen . kimsenin cennete giremeyeceğinden
kinayedir. Çünkü cennete giren kimseler orada cennet şarabını
içeceklerdir,"
İbnü'l-Arabi
şöyle demiştir: Içki içen kimse ya tevbe etmeden ölür veya tevbe ettikten sonra
ölür. Eğer tevbe ettikten sonra, yAni içkiyi bırakıp Allah'a yönelerek durumunu
düzelttikten sonra ölürse, günahlardan tevbe eden kimse günah işlememiş gibi
olur (İnşAallah). Şayet içki içmekten dönüş ve tevbe etmeden ölürse, Ehl-i
Sünnet mezhebine göre o kimsenin işi Allah'a kalır. Allah dilerse bakışlar.
dilerse tazib eder. Eğer tazib ve muahaza ederse, o kimse mü'min olarak öldüğü
için ebedi biçimde cehennemde kalmayacak, imanlı olduğundan dolayı netice
itibariyle ateşten çıkıp cennete girecektir. Böyle- bir kimsenin azabını ve
cezasını çektikten sonra cennete girince. cennet şarabını içip içmeyeceği
meselesi hakkındaki ilmi görüşe gelince. bazı sahabilerin ve Ehl-i Sünnet
mezhebi mensubu ilim adamlannın görüşüne göre. cennet şarabı içmeyecektir.
Çünkü o kimse, içkiyi cennette içeceğine. acele edip dünyada içmiştir. Böylece
bu nimetten mahrum edilecektir. Bu nokta çözüm isteyen bir meseledir. Bence de
bu görüş benimsenir, der.
Sindi bundan
sonra şöyle der: İbnü'l-Arabi'nin işaret ettiği problem ve çözüm bekleyen
mesele şudur: Allah Teala; "Nefislerinizin iştiha ettiği (arzüladığı)
şeyler cennette sizler için bulunur" buyurmuştur. Sözü edilen kişinin
cennet şarabından mahrum bırakılması. bu ayet karşısında nasıl izah edilir?
Bu probleme
şöyle cevap verilir: Sözü edilen kişinin cennette şarab içmeyi arzülamaması
mümkündür. Allah o kimseye şarap içme arzüsunu vermeyebilir.
Bence, eğer
hadisi yorumlamaya ihtiyaç varsa en uygun yorum şudur: Dünyada içki içip bundan
dönüş yapmadan, tevbe etmeden ölürse, cennete ilk girenlerle beraber
giremeyecektir. yani buna liyakatı olmayacaktır.
Suyüti: 'Bence
başka bir yorumla da yorumlanabilir. O da alimlerin işaret ettikleri ve
anlattıkları şu durumdur: İçki içip bundan dönüş yapmadan ve tevbe etmeden ölen
bir müslümanın imansız ölmesi tehlikesine işarettir. Yani içki. imansız olarak
ölmeye sebeb olabilen günahlardandır. Allah müslümanları korusun. Bu tehUkeden
Allah'a sığınırız' diye bilgi vermiştir.
Sindi son
olarak şöyle der: Bence en uygun yorum, böyle bir müslümanın cennette şarab
içme iştiha ve arzüsunu duymamasıdır.