SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’L-LİBAS

<< 3594 >>

DEVAM: 18- ELBİSEDEKİ ALEM (YANİ İPEKTEN OLAN NAKIŞ, DtKİŞ, KENARA GEÇİRİLEN PARÇA VE ÇUBUK) HAKKINDA VERİLEN MÜSAADE BABI

 

حدّثنا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ. حدّثنا وَكِيعٌ عَنْ مُغِيرَةَ بْنِ زِيَادٍ، عَنْ أَبِي عُمَرَ مَوْلَى أَسْمَاءَ؛ قَالَ: رَأَيْتُ ابْنَ عُمَرَ اشْتَرَى عِمَامَةً لَهَا عَلَمٌ. فَدَعَا بِالْجَلَمَيْنِ فَقَصَّهُ. فَدَخَلْتُ عَلَى أَسْمَاءَ، فَذَكَرْتُ ذلِكَ لَهَا. فَقَالَتْ: بُؤْساً لِعَبْدِ اللهِ! يَاجَارِيَةُ! هَاتِي جُبَّةَ رَسُولِ اللهِ صلى الله عليه وسلم. فَجَاءَتْ بِجُبَّةٍ مَكْفُوفَةِ الْكُمَّيْنِ وَالْجَيْبِ وَالْفَرْجَيْنِ، بِالدِّيبَاجِ.

 

(Ebû Bekr-i Sıddîk'ın kızı) Esmâ'nın mevlâsi Ebû Ömer (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Ben, İbn-i Ömer (r.a.)'ın bir âlem'i (yâni ipekten nakış - biye gibi bir parçası) olan bir sarık satın aldığını ve celemeyn (denilen yün makasını) isteyerek o âlem'i kestiğini gördüm. Sonra Esmâ'(bint-i Ebı Bekir)'in yanına giderek bu durumu ona anlattım. Bunun üzerine Esma: Hayret Abdullah'a!

 

Ey câriye, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in cübbesini getir, dedi. Câriye de yenlerine, yakasına ve yırtmaçlarına dibac (argacı ve erişi hâlis yünden mamul atlas) geçirilmiş bir cübbe getirdi, (ve Esma' şöyle dedi: Âişe vefat edinceye kadar bu cübbe onun yanında idi. O vefat edince cübbeyi ben aldım ve Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bunu giyiyordu. Biz bu cübbeyi hastalar için yıkıyoruz. Onun (bereketi) ile (Allah'tan) şifâ dileniyor).

 

 

AÇIKLAMA:      Ebu Osman (r.a.)'ın hadisini Müslim, Tirmizi, Ebü Davüd ve Nesai de rivayet etmişlerdir. Ebu Omer (r.a.)'ın hadisi ise Müslim, Ebü Davud ve Nesai tarafından benzer lafızlarla rivayet edilmiştir. Hadisin sonlarındaki Esma'nın sözü Müslim'in rivayetinden alınmadır.

 

Son hadiste geçen bazı kelimeleri açıklayalım: Celemeyn: Makas gibi bir alettir, yün kesme işinde kullanılır. Kümm: Elbise kolu ve yen'i anlamında kullanılır. Burada yen

manası kasdedilmiştir. Ceyb de yakadır. Ferc ise elb.ise yırtmaçı manasında kullanılmıştır. Burada iki yırtmaç tabiriyle cübbenin ön ve arka kısmındaki yırtmaçlar kasdedilmiştir. Dibac daha önce belirttiğim gibi argacı ve erişi ipek olan atlas demektir.

Ebü Osman (r.a.)'ın hadisi, bir elbisede dört parmak eninde olan ipeğin haram olmadığına delalet eder. Bu mikdar ister nakış ve işleme biçiminde olsun, ister elbisenin yaka, yen ve etek gibi kenarlarına geçirilmiş olsun fark etmez. Keza keten, yün ve pamuk gibi bir maddede anılan mikdardaki ipekden dokunan elbise de aynı hükme tabidir. Yani dokunan elbisedeki ipek mikdannın toplamı dört parmak mikdardan fazla değilse erkekler için helaldır, kullanılabilir. Fakat dört parmak mikdarından fazla. ise erkeklere haramdır. Cumhürun görüşü budur. Ancak Şafii mezhebine göre ipek ile yün, pamuk, keten gibi maddelerden dokunan elbisedeki ipek mikdarı tartı bakımından diğer maddeden az ise erkekler için helaldır, fazla ise haramdır.

 

Maliki mezhebine mensup bazı ilim adamları: Elbisedeki ipek alem, yani nakış, yama, kenara geçirilen parça, dört parmaktan fazla da olsa erkeklere helaldır, diyerek garip bir görüş beyan etmişlerdir. Bu hadis onların bu görüşünü reddeder. Bu hadiste anılan dört parmak veya daha az mikdar ipek bulunan elbisenin erkeklere haram oldUğuna dair bir görüş Malik'den rivayet edilmiş ise de Şevkani bunun sıhhatli bir rivayetle Malik'e ait olacağını sanmadığını söylemiştir.

 

Ebü Ömer (r.a.)'ın hadisi de yenIeri, yakası, yırtmaçları ve eteğine ipek geçirilmiş olan bir elbisenin erkekler için helal olduğuna delalet. eder. Ancak ipek mikdarının toplamının Ebu Osman (r.a.)'ın hadisinde belirtilen mikdardan, yani dört parmak eninden fazla olmaması gerekir. Aksi takdirde erkeklere haramdır. Cumhürun ve Şafii'nin görüşü budur.

İbn-i Ömer (r.a.)'ın görüşü ise 3591. hadis muvacehesinde en ufak bir nakış veya iplik halinde de olsa ipek bulunan elbiseyi giymemektir. Nitekim Müslim' in rivayetinde belirtildiği gibi Esma (r.anha) 3594. hadiste sözü edilen cübbeyi delil gösterince İbn-i Ömer 3591. hadisi rivayet ederek: Ben alem'in de bunun şümulüne girmesinden korktum, demiştir.

 

DÖRT MEZHEB ALİMLERİNİN BU HUSUSTAKİ GÖRÜŞLERİNİN ÖZETİ:

 

1. Hanefi mezhebine göre ipek elbise giymek erkeklere haramdır. Ancak, herhangi bir maddeden mamul bir elbisenin yakasına, yenine, eteğine, yırtmaçına veya başka bir tarafına geç!rilen ve toplamının eni dört parmak mikdarını geçmeyen ipek veya bu mikdan geçmeyen nakış erkeklere helaldır.

 

2. Şafii mezhebi de Hanefi mezhebi gibidir. Ancak şu var ki ipek ile pamuk veya keten ya da yün gibi bir maddeden dokunan elbisedeki ipek mikdan tartı bakımından az veya diğer maddeye denk ise erkeklere caizdir. İpek mikdan fazla ise caiz değildir. Bir elbisenin kenarlarına geçirilen ipek ise örf ve adete göre fazla sayılmazsa helaldır, aksi takdirde haramdır. İpek nakış biçiminde ise Hanefi mezhebinde olduğu gibi toplamının dört parmaktan fazla olmaması gerekir. Fazla ise haramdır.

 

3. Hanbeli mezhebine göre ipekli elbisedeki ipek mikdan az veya diğer madde kadar ise caizdir, fazla ise caiz değildir. Yani bu hususta Şafii mezhebi gibidir. Şu kadar fark var ki bir ipekli elbisedeki ipek mikdan tartı bakımından diğer maddeden fazla. olmakla beraber görünümde az ise caizdir. Bir elbisenin erişi ipek olup argacı başka maddeden ise meşhur kavle göre yine haramdır. Tabii bu hükümler erkekler hakkındadır. Elbisenin nakşı veya kenarlarına geçirilen parçalar ipek ise, Hanefi ve Şafii mezheblerinde olduğu gibi toplamının dört parmaktan fazla olmaması şartı mevcuttur.

 

4. Maliki mezhebine göre bir elbisedeki ipek nakış mikdan bir parmakdan az ise erkeklere helaldır. Bir parmak eninde veya 2, 3 parmak eninde ise mekrohtur. Dört parmak eninden fazla ise haramdır. Erişi ipek olup argacı pamuk veya keten gibi bir maddeden olan elbise tahkikli kavle göre mekruhtur.

 

MezhebIerin görüşleri hakkında yukanda verilen özlü bilgi Abdurrahman el-Cezeri'nin dört mezhep fıkhına ait kitabından alınmadır. Geniş bilgi için bu kitaba veya diğer fıkıh kitabIanna müracaat edilmelidir.

 

İpek elbise kadınlara helaldir. Bundan sonra gelen ba,btaki hadisler bu hükme delildir .