DEVAM: 40- ALTIN
YÜZÜKTEN NEHİY BABI
حدّثنا
أَبُو بَكْرِ
بْنُ أَبىِ
شَيْبَةَ. حدّثنا
عَبْدُ اللهِ
نُمَيرٍ عَنْ
مُحَمَّدِ
بْنِ
إِسْحَاقَ،
عَنْ يَحْيَى
بْنِ عَبَّادِ
بْنِ عَبْدِ
اللهِ بْنِ
الزُّبَيْرِ،
عَنْ
أَبِيهِ،
عَنْ
عَائِشَةَ
أُمِّ الْمُؤْمِنِينَ؛
قَالَتْ:
أَهْدَى
النَّجَاشِىُّ
إِلَى
رَسُولِ
اللهِ صلى
الله عليه وسلم
حَلْقَةً
فِيهَا
خَاتَمُ
ذَهَبٍ. فِيهِ
فَصُّ
حَبَشىٌّ.
فَأَخَذَهُ
رَسُولُ اللهِ
صلى الله عليه
وسلم بِعُودٍ.
وَإِنَّهُ
لَمُعْرِضٌ عَنْهُ.
أَوْ
بِبَعْضِ
أَصَابِعِهِ.
ثُمَّ دَعَا
بِابْنَةِ
ابْنَتِهِ،
أُمامَةَ
بِنْتِ أَبىِ
الْعَاصِ. فَقَالَ
((تَحَلَّىْ
بِهذَا،
يَابُنَيَّةُ)).
Ümmü'l-Mu'minin
Aişe (r.anha)'dan; şöyle demiştir: Necaşi, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem)'e içinde habeşi kaşlı bir altın yüzük bulunan bir halkayı hediye etti. Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) o altın yüzüğü bir çubukla veya parmaklarının
bazısıyla aldı. Fakat ona iltifat etmedi. Sonra kızın kızın (ın yani Zeyneb'in)
kızı Ümame bint-i Ebi'l-As'ı çağırdı ve: «Ey kızcağızım bununla ziynetlen,»
buyurdu.
AÇIKLAMA: Bu babın ilk hadisi Müslim, Tirmizi, Ebu Davud ve Nesai tarafından da
rivayet edilmiştir. İbn-i Ömer (r.a.)'ın hadisi ise Buhari, Müslim, Nesai ve
Ahmed tarafından da rivayet edilmiştir. Aişe (r.anha)'nın hadisini Ebu Davud da
rivayet etmiştir.
İlk iki
hadisteki yasaklık erkeklere mahsustur. Üçüncü hadis bunun delilidir. Çünkü
ResuI-i Ekrem (s.a.v.) Necaşi tarafından hediye edilen altın yüzüğü torunu
Umame (r.anha)'ya vererek: Bununla ziynetlen buyurmuştur. SÜnenimizin 3595 nolu
Ali (r.a.)'ın hadisi ve 3597 nolu Abdullah bin Amr (r.a.)'ın hadisi de altının
erkeklere haram ve kadınlara hel al olduğuna delalet eder.
Altın yüzüğün
erkeklere haram olduğuna delalet eden başka hadisler de Buhari, Müslim ve
sünenlerde mevcuttur. Bu itibarla bazı ilim adamları bu hususta icma
bulunduğunu nakletmektedir.
El-Hafız,
el-Fetih'te bu konuya geniş yer vererek muhtelif kitablardan bilgi aktarmıştır.
Bazı parağraflarını buraya aktarmayı uygun buldum.
İbn-i
Dakiki'l-İyd: Yasaklamanın zahiri, haram kılmaktır. İmamlar bu hadislerdeki
nehiy ve yasaklamayı haram kılmak manasına almışlardır. Hüküm böylece karar
kılmıştır. Kadı Iyaz demiş ki: Ebu Bekr bin Muhammed bin Amr bin Hazm'ın altın
yüzük kullandığına dair nakil, bir şüzUz ve Sünnet'e muhalefettir. Bu hususta
söylenecek en isabetli söz, bu meseleye ait Sünnet'in, yani hadislerin
kendisine ulaşmadığını söylemektir. Çünkü ondan sonra da müslümanlar bu mesele
hakkında icma etmişlerdir. Habbab hakkında rivayet olunan haber de böyledir.
Çünkü İbn-i Mes'ud (r.a.), Habbab'a; şu parmağındaki yüzüğü atma zamanı gelmedi
mi? deyince, Habbab: Bu günden sonra sen bu yüzüğü üzerimde görmiyeceksin,
demiştir. Bana öyle geliyor ki, mesele hakkındaki hadisler ve yasaklama hükmü
Habbab'a ulaşmamıştı. Yasak durumu kendisine ulaşınca hemen bırakıverdi.
Bazıları, altın yüzüğün erkeklere mekruhluğu görüşüne gitmiş. Nasıl ki ipek
elbise meselesinde de böyle demiştir. İbn-i Dakiki'l-İyd, Kadı iyaz'ın sözünü
bitirdikten sonra sözüne devamla: Kadı iyaz'ın anlattığı husus, yasaklama
noktasında İema bulunduğuna dair nakillere ters düşer, diye bilgi vermiştir.
El-Hafız:
Yasaklama hususunda İema bulunduğuna dair nakil ile Kadı iyaz'ın naklettiği
mekruhluk görüşü şöyle birleştirilebilir: Yasaklamanın tenzihen mekruhluğU
görüşünü savunan kişinin inkıraz etmesiyle bunun ak abi nde İema'ın oluşmuş
olması mümkündür.
İşin en garib
tarafı, yasaklama hadislerinden birisinin ravisi durumundaki Bera bin Azib
(r.a.)'ın altın yüzük kullandığına dair rivayettir. Fakat el-Hazimi bu
rivayetin senedinin kuvvetli olmadığını söylemiştir. Bu rivayete şöyle cevab
verilir: Bera (r.a.) anılan yasaklamayı tenzihen mekruhluk anlamına yorumlamış
veya Nebi (s.a.v.) ona yüzük verirken buyurduğu: ''Allah ve Resürünün sana
giydirdiğini giy,. buyruğunu şahsınaa özgü bir ruhsat telakki etmiştir.
Ahmed'in şu rivayeti de ikinci ihtimali teyid eder:
Halk Bera'ya:
Resulullah (s.a.v.) altın yüzük kullanmayı yasakladığı halde niçin sen altın yüzük
kullanıyorsun, diyordu. Kendisi de onlara yukardaki hadisi naklederek:
Resülullah (s.a.v.) 'in: ''Allah ve Resürünün sana giydirdiğini giy,. buyurduğu
şeyi bırakmamı nasıl bana emrediyorsunuz, derdi.
El-Hafız daha
sonra altın yüzük kullanmanın erkeklere haram oldUğuna dair nakilleri aktanyor.
Nevevi de,
Müslim ' in şerhinde; müslümanlar altın yüzüğün kadınlara hel al ve erkeklere.
haramlığı hususunda İema etmişlerdir. Ancak Ebü Bekr bin Amr bin Hazm'ın bunun
erkeklere helalolduğunu söylediğine dar olan nakil ve bunun mekruh olup haram
olmadığını savunan bazısının sözü müstesna. Bu iki nakil batıldır ve Müslim' in
rivayet ettiği bunca hadislerle merduddur, geçersizdir. Kaldı ki bu iki söz
sahibinden önceki alimler bunun haramlığı husüsunda İcma etmişlerdir. Bir de
Resülullah (s.a.v.)'in altın ve ipek hakkında buyurduğu ''Bu iki şey ümmetimin
erkeklerine haram, kadınlarına helaldır,. mealinde sabit ve sahih buyruğu
vardır, demiştir.
Burada bir
noktayı da belirtmek isterim:
Sahih-i Buhari
mütercimi merhüm Kamil Miras 619. nolu Bera (r.a.)'ın hadisinin izahı bölümünde
bir yanılgıya düşerek altın nişan yüzüğünün helal olduğunu söylemek cesaretini
göstermiş ve dört maddelik bir gerekçe göstenniştir.
Mütercim
birinci maddede Bera (r.a.)'ın yukanda işaret edilen hadisini delil göstererek
fıkıhçıların bir kısmının bununla amel ettiğini söylemiş ise de amel edenlerin
kimler olduğunu belirtmemiştir. Halbuki yukarıda açıkladığım nedenlerle Bera
(r.a.)'ın bu hadisi delil sayılamaz. Çünkü aynı ravi daha kuvvetli başka bir
hadisinde altın yüzüğün yasaklandığını ifade eder. Ayrıca yasaklığa dair
sıhhatli ve sabit müteaddid hadis vardır. Bera (r.a.)'ın altın yüzük
kullandığına dair hadisi hakkında ilim ehli tarafından beyan edilen görüşler
yukarıda anlatıldı. Gene yukarıda naklen aktardığım gibi altın yüzük
kullanmanın mübahlığı yalnız İbn-i Haz m' dan nakledilmiş ve bu naklin batıl
olduğu, Nevevi tarafından belirtilmiş olup bu görüşün tutarsızlığı ve
geçersizliği vurgulanmıştır.
Mütercim ikinci
maddede: .. İmam Muhammed: Tefahur, yani başkalarına üstünlük taslamaksızın
altın ve gümüş evani ile tezeyyün caizdir", demiş. Nişan yüzüğü de
teberrük için ve hatıra olarak takılır. Şafii de yasaklama hadisindeki nehyi
KavI-İ Kadiminde, yani ilk zamanlarda beyan ettiği fetvalarda tenzihen
mekruhluk anlamına yorumlanmıştır, der.
Bu gerekçe de
tutarsızdır. Çünkü Evani, ina'ın çoğuludur. İna:
İçmekte ve
yemekte kullanılan mutfak eşyasıdır. Yüzük evani anlamı dışındadır. Evet Hanefi
mezhebinde kullanılmamak kaydı ile ve sırf süs için altın ve gümüşten mamul
evani, yani; çay, kahve takımı, kaşık, çatal ve tabak gibi eşyayı bulundurmak
için ruhsat verilmiştir. Ama, dogrudan dogruya bunlardan bir şey yemeye veya
içmeye izin verilmemiştir. Hele parmağa takılan altın yüzügün bunlar gibi
düşünülmesi kesinlikle Hanefi mezhebine ters düşer. Ne İmam Muhammed, ne de bir
başka fıkıhçı altın yüzük nişan için olursa erkekler tarafından kullanılabilir,
dememiştir. Şafii'nin Kavl-i Kadim'ine gelince, evvela şunu belirteyim:
Şafii'nin Kavl-i Kadim'i Şafii fıkıh kitabIarında tesbit edilmiş durumda olan
bir kaç mesele hariç, zayıftır. Muteber olanı onun Kavl-i Cedid'idir. O, mahdud
meseleler arasında altın yüzügün mekruhlugu, diye bir şey yoktur. Gerek Şafii
ve gerekse onun mezhebinde bulunan bütün fıkıhçılar altın yüzügün ağırlıgı ne
olursa olsun, yani nişan yüzügü dahil erkekler için haram oldugu hususunda
ittifak halindedir. Kaldı ki elde mevcut Şafii fıkhına ait hiçbir kitabta; ne
Şafii'nin ne de başka bir fıkıhçının altın yüzügün erkekler için mekruh
sayıldığına dair bir kaydını bulamadım.
Mütercim üçüncü
maddede -ise, altın nişan yüzügünü örf ve adette bir zaruret halindedir,
demekle bunun mübahlıgına bir gerekçe göstermektedir. Nişan yüzügünün altından
olmasının nasıl bir zaruret sayılabilecegini anlamak güçtür. Eger biz İslami
yaşantıdan uzaklaşan kimselerin yaptıklarını, ettiklerini ve işlediklerini bir
İslami örf ve adet kabul ederek bundan hareketle fetva verirsek bu gün
memleketimizde nişan ve dügün törenlerinde örf ve adet halini almış olan bir
çok gayrı meşru şeyler için de çıkar yol bulmaya gayret edebiliriz. Kanımca hiç
bir okuyucu bunu yani altın ni şan yüzügünü bir zaruret saymaz. Saysa dahi
geçerli ve muteber bir degerIendinne yapmış olamaz.
Mütercim
dördüncü maddede de, altın ziynet eşyasının erkeklere haram kılınmasının
sebebinin israr ve ekonomik durum oldugunu söyler. Bu da tutarsız ve kabulü
mümkün olmayan bir gerekçedir. Çünkü altının çok mebzul ve çok ucuz bir meta
haline geldiğini farzedelim. Acaba israr ve ekonomik durumun sözkonusu
olamayacagı bir dönemle karşılaşırsak, erkeklerin de kadınlar gibi her türlü
altın ziynet eşyasını kullanmalarına, keza altından mEmul mutfak eşyasını
yemede içmede kullanmaya fetva verecek miyiı?
Şer'i
hükümlerin mesnedi olan Kitab, Sünnet ve İcma gibi EdilIe-i Şer'iyye'den
ayrılmamız mümkün değildir. Şer'i hükümlerin hikmetlerini tam bilemeyiz. Hikmet
ve nedenlerine bakılmaksızın kaynaklara uymak zorundayız. Bunu bir çok örnekle
izah etmek mümkündür. Fakat sözü fazla uzatmamak için bu kadarlık bilgi ile
yetineyim. Allah en iyi bilendir.
HULASA VE
NETİCE
Gerek bu babta
rivayet olunan hadisler ve gerekse Kütüb-i Sitte'nin kalanlarında rivayet
edilen benzeri hadisler; altın yüzüğün erkeklere haram olduğuna delalet eder.
Kadınlara ise helfıJdır. Son hadis de kadınlara helal olduğuna dair delillerden
biridir. Nişan yüzüğü de aynıdır. Bir imtiyazı ve istisnası yoktur. Hanefi.
Şafii, Maliki ve Hanbeli mezhebi fıkıhçıları bu hususta ittifak halindedir.