SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’L-EDEB

<< 3677 >>

DEVAM: 5- DAYF (MİSAFİR) HAKKı BABl

 

حدّثنا عَلِيُّ بْنُ مُحَمَّدٍ. حدّثنا وَكِيعٌ. حدّثنا سُفْيَانُ عَنْ مَنْصُورٍ، عَنِ الشَّعْبِيِّ، عَنِ الْمِقْدَامِ أَبِي كَرِيَمةَ؛ قَالَ:  قَالَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم ((لَيْلَةُ الضَّيْفِ وَاجِبَةٌ. فَإِنْ أَصْبَحَ بِفِنَائِهِ، فَهُوَ دَيْنٌ عَلَيْهِ. فَإِنْ شَاءَ اقْتَضَى، وَإِنْ شَاءَ تَرَكَ)).

 

Mikdam Ebu Kerime (r.a.)'den rivayet edildiğine göre Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu demiştir: «Misafir gecesi vacibtir. Bu itibarla eğer misafir bir kimse'nin evinin çevresine inerse misafirlik hakkı ev sahibinin üzerinde bir borçtur. Artık misafir dilerse hakkını ister ve dilerse hakkını terk eder.»

 

 

AÇIKLAMA:      Bu babın ilk iki hadisi Buhari, Müslim, Tirmizi ve Ebü Davud tarafından da rivayet olunmuştur. Son hadisi Ebu Davud da rivayet etmiştir.

Birinci hadiste misafire iknim tavsiyesi yapıldıktan sonra Caize'sinin bir gün bir gece olduğu bildiriliyor. Caize'nin asıl mcinası ödül, bağış, bahşiş ve hediye olarak verilen mal ve paradır. Burada ise misafir için yapılan özel ikram anlamında kullanılmıştır. Bununla ilgili cümlenin manası şöyledir: Misafir için bir gün bir gece ev halkının mutad yemeğinden farklı yiyecek ve içecek hazırlanır. Misafir bir günden fazla kalırsa ikinci ve üçüncü gün ailenın mutad yemeği ne ise misafire de ondan ikram edilir. Hadiste misafirlik süresinin üç gün olduğu belirtilmiştir. Caize gününün bu üç güne dahil olup olmadığı yolunda iki görüş vardır. Misafir üç günden fazla kalırsa bundan sonra verilecek yemeğin ve yapılan masrafın sadaka olduğu belirtilmiştir. Sadaka tabiri misafirin üç günden fazla kalmaması için kullanılmıştır. Çünkü halkın çoğu, özellikle zengin olanlar sadaka yemekten kaçınırlar.

 

Hadis, misafirin üç günden fazla kalmakla ev sahibine sıkıntı vermesinin helal olmadığını bildirir. Hadisin metninde bu cümlede üç gün kaydı yok ise de, Nevevi ve T\;lhfe yazarı bu kaydın melhuz olduğunu ifade etmektedirler. Çünkü üç gün misafirlik hakkı vardır. Bu süre içinde sıkıntı olsa bile bir hak söz konusu olduğundan haram sayılmaz.

 

İkinci hadisin zahirine göre bir yolcu bir eve misafir olmak istedigi zaman ev sahibi onu ağırlamaktan imtina ederse yolcu kişi misafirlik hakkını ev sahibinden almaya yetkilidir.

Üçüncü hadise göre de misafiri. bir gece ağırlamak vacibtir. Ancak misafiri ağırlamanın vacib olup olmadığı hususunda ihtilaf vardır. Şöyle ki: Ahmed ve' el-Leys bin Sa'd, bu hadisler ile benzeri hadislere dayanarak misafiri bir gün bir gece ağırlamanın vacibliğine hükmetmişler ve Ahmed bu hükmün köylerde veya çadırlarda oturanlara mahsus olduğunu, şehirlerde otel, han, lokanta ve fırın bulunduğu için misafirin açıkta kalması söz konusu olmadığından şehirlerde oturanların bu hükmün dışında kaldığım söylemiştir.

 

Ebu Hanife, Şafii, Malik ve cumhura göre misafiri ağırlamak vacib değil, sünnettir ve İslam'ın önemli prensiplerindendir. Misafiri ağırlamanın üstün faziletihususunda. müslümanlar icma ve ittifak etmişlerdir.

 

Cumhur bu hadisleri ve benzerlerini müstehabhk manasına yorumlamıştır. Hattabi ve başkaları da bu gibi hadisleri muztar durumda kalan yolcuları ağırlamak manasına yorumlamışlardır.

 

Misafirin üç günden fazla kalmakla ev sahibini sıkıntıya sokmasının helal olmadığına dair hükmün izahı bölümünde Nevevi özetle şöyle der:

Şayet ev sahibi misafiri evine davet edip üç günden fazla kalmasını gönüllü olarak isterse veya misafir üç günden fazla kalmasına ev sahibinin rızasının bulunduğunu bilir, ya da kuvvetle zannederse fazla kalması haram değildir. Çünkü bu durumlarda ev sahibini sıkıntıya düşürmesi yoktur. Yasaklama ise sıkıntıya düşürmek içindir.

 

CUMHURUN UKBE BİN AMİR (r.a.)'IN HADİSİNE VERDİĞİ YORUMLAR

 

Nevevi bu konuda şu bilgiyi verir: Ahmed ve el-Leys bu hadisi zahirine göre yorumlamışlardır. Yani misafiri ağırlamak vacibtir. Ev sahibi bu hakka riayet etmezse misafir bunu isteyip alır.

Cumhur ise bu hadisi aşağıda beyan edilen şekillerde yorumlamıştır :

 

1. Bu hadis muztar durumda olan yolculara mahsustur. Çünkü muztar olan yani aç, susuz kalan misafiri ağırlamak vacibtir.

 

2. Hadisten maksad şudur: Siz misafirperverlikten imtina edenler aleyhinde konuşup onları kınayabilirsiniz, cimriliklerini halka anlatabilirsiniz. Avnü'l-Mabud yazarının dediği gibi bu yorum, isabetli olmaktan çok uzaktır-

 

3. Bu hüküm İslamiyet'in ilk zamanlarına mahsustu. Çünkü o günlerde yardımlaşmak vacibti. Bilahere İslamiyet her tarafa yayılınca bu hüküm iptal edildi. Bu yorum batıldır. Çünkü yorumeunun iddia ettiği hususun sahibi mechuldür. Yani bu hükmünsonradan iptal edildiğini söyleyen kimdir, kaynak sayılacak bir delil ve mesned var mı?

4. Bu hüküm, müslüman yolcuları ağırlamaları husüsunda kendileri ile sözleşme yapılmış durumda olan zimmilere misafir olanlara mahsustur. Bu yorum da zayıftır. Çünkü zimmilerle böyle bir sözleşme ancak Ömer bin el-Hattab (r.a.)'ın hilafeti döneminde yapılmıştır.

 

Misafiri ağırlamanın vacibliğine hükmedenlerin delilleri Avnü'lMabı.id'da beyan edilmiştir. Oraya bakılabilir .