DEVAM: 37- MÜSTEŞAR
(YANİ KENDİSİNE DANIŞILAN) KİŞİ EMİN (GÜVENİLİR) BİR KİMSEDİR, BABI
حدّثنا
أَبُو بَكْرٍ.
حدّثنا
يَحْيَى بْنُ
زَكَرِيَّا
بْنِ أَبِي
زَائِدَةَ،
وَعَلِيُّ
بْنُ هَاشِمٍ
عَنِ ابْنِ
أَبِي
لَيْلَى،
عَنْ أَبِي
الزُّبَيْرِ،
عَنْ
جَابِرٍ؛
قَالَ: قَالَ
رَسُولُ
اللهِ صلى
الله عليه وسلم
((إِذَا
اسْتَشَارَ
أَحَدُكُمْ
أَخَاهُ،
فَلْيُشِرْ
عَلَيْهِ)).
في الزوائد:
في إسناده
ابْنِ أبي
ليلى. واسمه محمد
بن عبد الرحمن
بن أبي ليلى،
وأبوه عبد الرحمن
الأنصاريّ
القاضي، وهو
ضعيف.
Câbir (r.a.)'den
rivayet edildiğine göre Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu,
demiştir: «Biriniz (din) kardeşine danıştığı zaman, danışılan adam ona (yararlı
gördüğü) görüşünü belirtsin.»
Not: Zevâid'de
şöyle denilmiştir: Bunun senedinde İbn-i Ebİ Leylâ bulunur. Adı Muhammed bin
Abdirrahman bin Ebİ Leylâ'dır. Babası da Abdurrahman el-Ensârî el-Kadı'dır.
Muhammed zayıf bir râvidir.
AÇIKLAMA: Bu babın ilk hadisini Ebu Davud, Tirmizi ve Nesai de rivayet etmişlerdir.
Tirmizi bu hadisin hasen - garib olduğunu söylemiştir. Diğer hadisler Zevaid
nevindendir.
Tıybi; Ebu
Hureyre (r.a.)'ın hadisinin manası şöyledir: Bir mesele hakkında görüşüne
başvurulan ve kendisiyle istişare edilen kimseye itim ad edilir, emin bilinir
ve ona güvenilir. Şu halde danışılan taraf, yararlı gördüğü şeyi gizlemek
suretiyle hıyanet etmemelidir, demiştir.
Sindi de:
Kendisine danışılan kimse, danışma konusu olan mesele hakkında samimi görüş ve
kanaatını gizlememelidir. Nasıl hareket edilmesinin iyi olduğu noktasında bir
görüşü var ise bunu söylemelidir, der.