SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’L-EDEB

<< 3754 >>

DEVAM: 40- HALKA KISSA - HİKAYE ANLATMAK BABI

 

حدّثنا عَلِيُّ بْنُ مُحَمَّدٍ. حدّثنا وَكِيعٌ عَنِ الْعُمَرِيِّ، عَنْ نَافِعٍ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ؛ قَالَ: لَمْ يَكُنِ الْقَصَصُ فِي زَمَنِ رَسُولِ اللهِ صلى الله عليه وسلم، وَلاَ زَمَنِ أَبِي بَكْرٍ، وَلاَ زَمَنِ عُمَرَ.

 

İbn-i Ömer (r.a.)'dzn; Şöyle demigtir: Ne Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) zamanında, ne Ebû Bekir zamanında ne de Ömer (r.a.) zamanında (topluma) kıssa - hikâye anlatmak olmadı.

 

 

AÇIKLAMA:      Bu babın son hadisinin başkaca kim tarafından rivayet edildiğine bakılmalıdır. İlk hadis Ahmed tarafından da rivayet edilmiştir. Ebü Davüd da ilk hadisin benzerini "Kitabü'I-İlm" bölümünde Avf bin Malik eş-Eşcai (r.a.)'den rivayet etmiştir.

Kasas: Kıssalan, hikayeleri ve geçmişte vukü bulan ibret verici olaylan anlatmak süretiyle va'z ve irşadda bulunmak manasına yorumlanmıştır.

Kasas ilk hadiste hutbe okumak manasına da yorumlanmıştır. Birinci hadis hutbe okumak manasına yorumlandığı takdirde mana şöyle olur:

Cemaata hutbe okumak Emir'in, yani devlet bakanının hakkıdır.

Dilerse bizzat okur. Dilerse bu görevi ifa etmek üzere bir münasibini tayin eder. Başka bir kimse kendiliğinden bu işe girişirse, ri yakar sayılır.

 

Sindi bu yorumu anlattıktan sonra Kasas'ın diğer manası; yani kıssa ve hikayeler anlatmak süretiyle va'z etmek yorumu ile ilgili olarak şöyle der: Halka va'z etmek isteyenler de bu işi ancak devlet yetkililerinden izin almak süretiyle yapmalıdır. Aksi takdirde gösterişçi, riyakar sınıfına dahil olur. Çünkü halkın durumunu ve ihtiyacını devlet başkanı daha iyi bilir ve bu işe en liyakatlı kişileri tayin eder. Bu itibarla kendiliğinden bu işe girişen bir kimsenin zararı, yararından fazla olabilir ve bu hizmeti bir riyakarlık maksadıyla yapabilir.

 

Avnü'l-Mabud yazarı da Kasas'ın yukarda anılan iki manasını anlattıktan sonra ilk hadisteki "Memur" kelimesini; ya devlet tarafından görevlendirilen ya da Allah tarafından görevlendirilen yetkililer manasına yorumlar. Allah tarafından görevlendirilmiş zatlara misalolarak alimleri ve velileri gösterir. Tabii bu görüşe katılmamak mümkün değildir. Çünkü dini ilimlerle mücehhez şahsiyetIerin toplumu aydınlatması, ibret verici kıssaları, hikayeleri, özellikle Kur'an-ı Kerim'de beyan buyurulan ve geçmiş ümmetlere ait olayları anlatmalan çok yararlıdır. Öyle mübarek zatların riyakarlık etmeleri endişesi de söz konusu değildir.

 

En-Nihaye'de de ilk hadisin izahı ile ilgili olarak şöyle denilir: Hadisten maksad şudur: Kıssaları ve hikayeleri halka anlatmak suretiyle vaaz etmek hizmeti ya devlet başkanı tarafından verilir. Devlet başkanı halka edeceği vaaz ve nasihat meyanında ibret verici geçmiş olayları anlatır. Ya da bu görevemir tarafından tayin edilen ehliyetli ilim adamı tarafından ifa edilir. Böyle devlet tarafından görevlendirilmeyen bir kimse bu işe giriştiği zaman; bunu kibirlenmek, gururlanmak ve gösteriş için yapabilir. Bu takdirde onun sözü ve konuşması gerçekçi ve ihlaslı olmaz. Bir kavle göre hadisten maksad hutbe okumaktır. Çünkü ilk zamanlarda hutbe okuma işini devlet başkanı yapardı ve hutbelerinde halka va az ederek geçmiş ümmetIerin durumlarını ibret için anlatırlardı.

Hattabi de: İbn-i Süreye'den bana ulaştığına göre kendisi, bu hadisin hutbe hakkında olduğunu söylemiştir. Emirler hutbe okurlardı ve hutbede cemaata vaaz ederek uyarıcı kıssalar anlatırlardı. Hadisteki memurdan maksad ise Emir tarafından tayin edi-

lennatiblerdir. Bunlar da aynı hizmeti ifa ederler. Müraİ veya bazı rivayetlerde bulunan Muhtal ise; görevlendirilmediği halde kendi kendini bu işe tayin eden kimse olup riyaset ve baş olmak için topluma kıssalar anlatan kimsedir.

Halka vaaz ve nasihat etmek üzere kıssalar, hikayeler anlatan konuşmacılarm üç grup olduğu söylenmiştir: Müzekkir, vaiz ve Kass.

 

Müzekkir: Halka Allah'ın nimetlerini ha:ırlatarak onları şükür etmeye teşvik eder.

Vaiz: Halka Allah korkusunu telkin ederek, azabtan korkutur ve böylece günahlardan uzak durmalarını sağlamaya çalışır.

 

Kass: Halka geçmiş ümmetlerin olaylarını, başlanndan geçen hadiseleri anlatarak hikayeler ve kıssalan dile getirir. Bu kimse eksik veyA fazla anlatmaktan emin değildir. Yani eksik veya fazla anlatabilir. Müzekk.ir ile Vaiz bu tehlikeden uzaktır, der.

Son hadisteki Kasas'ın hutbe manasına yorumlanması mümkün değildir. Diğer manaya yorumlanması gerekir .