DEVAM: 40- HALKA KISSA
- HİKAYE ANLATMAK BABI
حدّثنا
عَلِيُّ بْنُ
مُحَمَّدٍ.
حدّثنا وَكِيعٌ
عَنِ
الْعُمَرِيِّ،
عَنْ
نَافِعٍ، عَنِ
ابْنِ
عُمَرَ؛
قَالَ: لَمْ
يَكُنِ
الْقَصَصُ
فِي زَمَنِ
رَسُولِ اللهِ
صلى الله عليه
وسلم، وَلاَ
زَمَنِ أَبِي بَكْرٍ،
وَلاَ زَمَنِ
عُمَرَ.
İbn-i Ömer
(r.a.)'dzn; Şöyle demigtir: Ne Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
zamanında, ne Ebû Bekir zamanında ne de Ömer (r.a.) zamanında (topluma) kıssa -
hikâye anlatmak olmadı.
AÇIKLAMA: Bu babın son hadisinin başkaca kim tarafından rivayet edildiğine
bakılmalıdır. İlk hadis Ahmed tarafından da rivayet edilmiştir. Ebü Davüd da
ilk hadisin benzerini "Kitabü'I-İlm" bölümünde Avf bin Malik eş-Eşcai
(r.a.)'den rivayet etmiştir.
Kasas:
Kıssalan, hikayeleri ve geçmişte vukü bulan ibret verici olaylan anlatmak
süretiyle va'z ve irşadda bulunmak manasına yorumlanmıştır.
Kasas ilk
hadiste hutbe okumak manasına da yorumlanmıştır. Birinci hadis hutbe okumak
manasına yorumlandığı takdirde mana şöyle olur:
Cemaata hutbe
okumak Emir'in, yani devlet bakanının hakkıdır.
Dilerse bizzat
okur. Dilerse bu görevi ifa etmek üzere bir münasibini tayin eder. Başka bir
kimse kendiliğinden bu işe girişirse, ri yakar sayılır.
Sindi bu yorumu
anlattıktan sonra Kasas'ın diğer manası; yani kıssa ve hikayeler anlatmak
süretiyle va'z etmek yorumu ile ilgili olarak şöyle der: Halka va'z etmek
isteyenler de bu işi ancak devlet yetkililerinden izin almak süretiyle
yapmalıdır. Aksi takdirde gösterişçi, riyakar sınıfına dahil olur. Çünkü halkın
durumunu ve ihtiyacını devlet başkanı daha iyi bilir ve bu işe en liyakatlı
kişileri tayin eder. Bu itibarla kendiliğinden bu işe girişen bir kimsenin
zararı, yararından fazla olabilir ve bu hizmeti bir riyakarlık maksadıyla
yapabilir.
Avnü'l-Mabud
yazarı da Kasas'ın yukarda anılan iki manasını anlattıktan sonra ilk hadisteki
"Memur" kelimesini; ya devlet tarafından görevlendirilen ya da Allah
tarafından görevlendirilen yetkililer manasına yorumlar. Allah tarafından görevlendirilmiş
zatlara misalolarak alimleri ve velileri gösterir. Tabii bu görüşe katılmamak
mümkün değildir. Çünkü dini ilimlerle mücehhez şahsiyetIerin toplumu
aydınlatması, ibret verici kıssaları, hikayeleri, özellikle Kur'an-ı Kerim'de
beyan buyurulan ve geçmiş ümmetlere ait olayları anlatmalan çok yararlıdır.
Öyle mübarek zatların riyakarlık etmeleri endişesi de söz konusu değildir.
En-Nihaye'de de
ilk hadisin izahı ile ilgili olarak şöyle denilir: Hadisten maksad şudur:
Kıssaları ve hikayeleri halka anlatmak suretiyle vaaz etmek hizmeti ya devlet
başkanı tarafından verilir. Devlet başkanı halka edeceği vaaz ve nasihat
meyanında ibret verici geçmiş olayları anlatır. Ya da bu görevemir tarafından
tayin edilen ehliyetli ilim adamı tarafından ifa edilir. Böyle devlet
tarafından görevlendirilmeyen bir kimse bu işe giriştiği zaman; bunu
kibirlenmek, gururlanmak ve gösteriş için yapabilir. Bu takdirde onun sözü ve
konuşması gerçekçi ve ihlaslı olmaz. Bir kavle göre hadisten maksad hutbe
okumaktır. Çünkü ilk zamanlarda hutbe okuma işini devlet başkanı yapardı ve
hutbelerinde halka va az ederek geçmiş ümmetIerin durumlarını ibret için
anlatırlardı.
Hattabi de:
İbn-i Süreye'den bana ulaştığına göre kendisi, bu hadisin hutbe hakkında
olduğunu söylemiştir. Emirler hutbe okurlardı ve hutbede cemaata vaaz ederek
uyarıcı kıssalar anlatırlardı. Hadisteki memurdan maksad ise Emir tarafından
tayin edi-
lennatiblerdir.
Bunlar da aynı hizmeti ifa ederler. Müraİ veya bazı rivayetlerde bulunan Muhtal
ise; görevlendirilmediği halde kendi kendini bu işe tayin eden kimse olup
riyaset ve baş olmak için topluma kıssalar anlatan kimsedir.
Halka vaaz ve
nasihat etmek üzere kıssalar, hikayeler anlatan konuşmacılarm üç grup olduğu
söylenmiştir: Müzekkir, vaiz ve Kass.
Müzekkir: Halka
Allah'ın nimetlerini ha:ırlatarak onları şükür etmeye teşvik eder.
Vaiz: Halka
Allah korkusunu telkin ederek, azabtan korkutur ve böylece günahlardan uzak
durmalarını sağlamaya çalışır.
Kass: Halka
geçmiş ümmetlerin olaylarını, başlanndan geçen hadiseleri anlatarak hikayeler
ve kıssalan dile getirir. Bu kimse eksik veyA fazla anlatmaktan emin değildir.
Yani eksik veya fazla anlatabilir. Müzekk.ir ile Vaiz bu tehlikeden uzaktır,
der.
Son hadisteki
Kasas'ın hutbe manasına yorumlanması mümkün değildir. Diğer manaya yorumlanması
gerekir .