DEVAM: 53- ZİKİR (YANİ
ALLAH'I ANMA) FAZİLETİ BABI
حدّثنا
أَبُو بَكْرِ
بْنُ أَبِي
شَيْبَةَ. حدّثنا
يَحْيَى بْنُ
آدَمَ عَنْ
عَمَّارِ بْنِ
رُزَيْقٍ،
عَنْ أَبِي
إِسْحَاقَ،
عَنِ الأَغَرِّ،
أَبِي مُسْلِمٍ،
عَنْ أَبِي
هُرَيْرَةَ
وَأَبِي سَعِيدٍ؛
يَشْهَدَانِ
بِهِ عَلَى
النَّبِيِّ صلى
الله عليه
وسلم قَالَ
((مَاجَلَسَ
قَوْمٌ
مَجْلِساً يَذْكُرُونَ
اللهَ فِيهِ،
إِلاَّ
حَفَّتْهُمُ
الْمَلاَئِكَةُ،
وَتَغَشَّتْهُمُ
الرَّحْمَةُ،
وَتَنَزَّلَتْ
عَلَيْهِمُ السَّكِينَةُ،
وَذَكَرَهُمُ
اللهُ
فِيمَنْ
عِنْدَهُ)).
Ebû Hureyre ve
Ebû Saîd(-i Hudrî) (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre bu iki zât Nebi
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in şöyle buyurduğuna şehâdet etmişlerdir: «Bir
mecliste oturup da orada Allah'ı anan her (müslüman) cemaatı melekler kuşatır,
onları rahmet kaplar, üzerlerine sekînet (Allah'ın rızâsı, vakar ve sükûnet)
peyderpey iner ve Allah, katındaki (melek) ler arasında onlardan (övgü ile) söz
eder.»
AÇIKLAMA: Ebu'd-Derda (r.a.)'ın hadisini; Tirmizi , Hakim, Ahmed, Malik, Beyhaki ve
Tabarani de rivayet etmişlerdir. Bu hadisin sonunda bulunan Muaz bin Cebel
(r.a.)'ın sözü hadisin senedine bağlıdır. Ravisi Ziyad bin Ebi Ziyad'dır. Tuhfe
yazarının beyanına göre bu durum Malik'in rivayetinde belirtilmiştir. Buradaki
rivayete göre Muaz (r.a.)'ın rivayet ettiği parça onun sözüdür, yani Nebi
(s.a.v.)'in buyruğundan değildir. Fakat Ahmed, Beyhaki ve İbn-i Abdilberr bu
parçayı merfu olarak, yani Nebi (Aleyhi'ssalatü ve's-selam) 'dan rivayet
edilmiş şekilde nakletmişlerdir. Bu hadis Allah'ı anmanın, kişinin kendi malını
ve canım Allah Uğrunda. feda etmesinden daha çok sevab olduğuna delalet eder.
Ebu Hureyre
(r.a.) ile Ebu Said (r.a.)'den rivayet edilen ikinci hadisi; Müslim, Tirmizi ve
Ahmed de rivayet etmişlerdir. Bu hadiste geçen "Sekinet" sükunet,
vakar ve rahmet manalarına yorumlanmıştır.
Bu hadis,
birkaç müslümanın bir araya gelerek Kur'an-ı Kerim, hadisler, fıkıh kitabIarı
ve benzeri dini eserleri okumalan, dini sohbetlerde bulunmaları veya yukarda
bir kısmı anılan zikir ve tesbihlerde bulunmalarının meşru ve çok sevab
olduğuna delalet eder.