DEVAM: 2- MU'MİNİN KANI
VE MALININ HARAMLIĞI BABI
حدّثنا
أَحْمَدُ
بْنُ عَمْرِو
بْنِ السَّرْحِ
الْمِصْرِيُّ.
حدّثنا
عَبْدُ اللهِ
بْنُ وَهْبٍ
عَنْ أَبِي
هَانِيءٍ،
عَنْ عَمرِو بْنِ
مَالِكٍ
الْبجَنْبِيِّ؛
أَنَّ
فَضَالَةَ
بْنَ
عُبَيْدٍ حَدَّثَةُ
أَنَّ
النَّبِيَّ
صلى الله عليه
وسلم قَالَ
((الْمُؤْمِنُ
مَنْ
أَمِنَهُ النَّاسُ
عَلَى
أَمْوَالِهِمْ
وَأَنفُسِهِمْ.
وَالْمُهَاجِرُ
مَنْ هَجَرَ
الْخَطَايَا
وَالذُّنُوبَ)).
في الزوائد:
إسناده صحيح،
ورجاله ثقات. وأبو
هانيء اسمه
حميد بن هانيء
الخولانيّ.
Fadale bin Ubeyd
(r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur: «Mu'min o kimsedir ki, insanlar malları ve canları bakımından
ondan (yâni şerrinden) emindirler. Muhacir de hataları ve günahları terk eden
kimsedir.»
Not: Zevaid'de
şöyle denilmiştir: Bunun senedi sahih olup ravileri güvenillr zatlardır. Ravi
Ebu Hani'in adı Hamid bin Hani el-Havlani'dir.
AÇIKLAMA: Notlardan da anlaşılacağı üzere bu babın hadisleri
Zevaid türündendir. Yalnız Ebu Hureyre (r.a.)'ın hadisi; Müslim, Ebu Davud ve
Tirmizi tarafından da rivayet edilmiştir. Birinci hadisin benzeri de Hac
bölümünde geçti.
Hadisler mü'min
bir kimsenin; kanının, malının ve ırzının saygınlığına, mukaddesliğine ve her
türlü tecavüzden korunmuş olduğuna delalet eder.
Irz: İnsanın
kendi nefsinde veya yakınlarından her hangi bir kimsede bulunan ve övülmeye, ya
da kötülemeye değer bir yönüdür. İbni Kuteybe'ye göre Irz: Kişinin kendi nefsi
ve bedenidir. Başka bir kavle göre ise insanın ve yakınlarının şeref ve haysiyetidir.
Son hadisle
ilgili şu noktayı belirteyim: Bilindiği gibi Asr-ı Saadet'te Mekke fethinden
önce Medine'ye hicret eden müslümanların üstün sevab ve faziletleri Kur'an-ı
Kerim ve hadislerle sabittir. Mekke fethedildikten sonra ise artık hicret etmek
söz konusu değildir. Bu itibarla o tarihten sonra Medine'ye göç edenler din
ıstılahında Muhacir = Göçmen sayılmazlar. Bu nedenle o tarihten sonra Muhacir;
Medine'ye hicret edenler değil, hata ve günahları terkeden kimsedir. Böyle bir
kimse Allah katında büyük sevablar kazanır.