DRVAM: 10- FİTNE
(DÖNEMİN) DE SABIR VE TEENNİYLE HAREKETE ETMEK BABI
حدّثنا
أَبُو بَكْرِ
بْنُ أَبِي
شَيْيَةَ. حدّثنا
يَزِيدُ بْنُ
هارُونَ،
عَنْ حَمَّادِ
بْنِ
سَلَمَةَ،
عَنْ ثَابتٍ
((أَوْ عَلِيِّ
بْنِ زَيْدِ
بْنِ
جَدْعَانَ.
شَكَّ أَبُو بَكْرٍ))
، عَنْ أَبِي
بُرْدَةَ؛
قَالَ: دَخَلْتُ
عَلَى
مُحَمَّدِ
ابْنِ
مَسْلَمَةَ
فَقَالَ:
إِنَّ
رَسُولَ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم قَالَ: ((إِنَّها
سَتَكوُونُ
فِتْنَةٌ
وَفُرْقَةٌ
وَاخْتِلاَفٌ.
فَإِذَا
كَانَ كَذلِكَ،
فأْتِ
بِسَيْفِكَ
أُحُداً،
فَاضْرِبْهُ
حَتَّى
يَنْقَطِعَ.
ثُمَّ
اجْلِسْ فِي
بَيْتِكَ
حَتَّى
تَأْتِيَكَ
يَدٌ
خَاطِئَةٌ،
أَوْ
مَنِيَّةٌ
قَاضِيةٌ)). فقَدْ
وَقَعَتْ.
وَفَعَلْتُ
مَا قَالَ
رَسُولُ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم.
في الزوائد:
هذا إسناد
صحيح. إن ثبت
سماع حماد بن
سلمة من ثابت
البنانيّ.
Muhammed bin
Meslemft (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) :Muhakkak fitne, gruplaşma ve ihtilaf olacaktır. Böyle olduğu zaman sen
kilıcını Uhud dağına götür ve parçalanıncaya kadar (taşlara) vur. Sonra haksız
yere öldürülünceye veya normal olunceye kadar evinde otur,» buyurmuştur.
(Muhammed bin
Mesleme demiştir ki:) Sonra bu vaziyet oldu ve ben Resulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)'in buyurduğu şeyi yaptım.
Not: Zevaid'de
şöyle denilmiştir: Eğer Hammad bin Seleme'nin Sabit el-Bunnani'den hadis
işitmesi sübüt bulursa sened sahilitir.
AÇIKLAMA: 3959. hadis Zevaid türündendir. 3960. hadis
Tirmizi ve Ahmed tarafından da rivayet edilmiştir. 3961. hadisi Ebu Davud,
Ahmed ve Tirmizi de rivayet etmişlerdir. Bu hadiste kıyametin belirtisi olan
fitneler gecenin zifiri karanlıklarına benzetilmiştir. Yani o fitneler şiddeti,
çetinliği ve mahiyeti ile içyüzünün karanlığı bakımından kapkaranlık gece
gibidir. O dönemde insanların küfür ve iman bakımından sabah akşam durumlarının
değişmesinden maksad bu belirli iki zamandaki değişiklik değil, insanların
durumları, davranışları, fiilleri, sözleri ve inanışları ile kanaatlarının sık
sık değişmesidir. O dönemin insanı bir anda müslümanın kanını akıtmanın haram
olduğunu söylerken biraz sonra fikir ve kanaatını değiştirip müslümanın kanını
akıtmanın helal olduğunu ileri sürer ve böylece imanı küfre dönüşür veya bunun
aksine hareket eder.
Hadisin bundan
sonraki bölümünde oturanın ayakta olandan, ayakta duranın yürüyenden ve
yürüyenin koşandan hayırlı olduğuna dair ifadeden maksad şudur: Kişi o
fitnelerden ve fitnelere karışan şahıslardan ne kadar uzak dursa onun için daha
hayırlıdır.
Bu hadiste
geçen "Kısiyy" kavsın çoğuludur. Kavs, okun yayıdır. "Evtar"
da veterin çoğuludur. Veter ise yayın kirişidir. Hadisin son kısmında saldırıya
uğrayan müslümanın çatışmayıp da Adem (a.s.)'ın Habil isimli oğlu gibi
davranması tavsiye buyuruluyor. Bilindiği gibi Adem (a.s.)'ın Kabil isimli oğlu
kardeşi Habil'i öldürmek isteyince Habil mukabelede bulunmamış ve maktul olmayı
katil olmaya tercih etmiştir. Bu olay Maide suresinin 27 ila 31. ayetlerinde
beyan buyurulmuştur.
Son hadis de
notta belirtildiği gibi Zevaid türündendir.
3960. hadisin
raviyesi Udeyse binti Uhban bin Sayfi (r.a.)'nın rivayetinin makbul olduğu ve
ravilerin üçüncü tabakasından sayıldığı et-Takrib'te beyan edilmiştir. Bu
hatun, babası Ühban (r.a.)'den rivayette bulunmuştur. Ravisi de Abdullah bin
Ubeyd'dir. Tirmizi ve İbni Mace onun hadisini rivayet etmişlerdir. Babası Ühban
bin Sayfi el-Gifari Ebu Müslim (r.a.) sahabilerdendir. Basra'da vefat etmiştir.
Hadisini Tirmizi ve İbni Mace rivayet etmişlerdir.