DEVAM: 2- DÜNYA'YI
ARZULAMAK, GAYE VE MAKSAD EDİNMEK BABI
حدّثنا
نَصْرُ بْنُ
عَلَيٍّ
الْجَهْضَميُّ.
حدّثنا
عَبْدُ اللهِ
بْنُ دَاوُدَ
عَنْ عِمْرَانَ
بْنِ
زَائِدَةَ،
عَنْ
أَبِيهِ، عَنْ
أَبِي
خَالِدٍ
الْوَالِبيِّ،
عَنْ أَبِي
هُرَيْرَةَ؛
قَالَ ((وَلاَ
أَعْلَمُهَ
إِلاَّ قَدْ رَفَعهُ))
قَالَ: ((يَقُولُ
اللهُ
سُبْحَانَهُ:
يَا ابْنَ
آدَمَ!
تَفَرَّغْ
لِعِبَادَتِي،
أَمْلأَ
صَدْرَكَ
غِنىً،
وَأَسُدَّ
فَقْرَكَ. وَإِنْ
لَمْ
تَفْعَلْ،
مَلأْتُ
صَدْرَكَ
شُغْلاً،
وَلَمْ
أَسُدَّ
فَقْرَكَ)).
((باب))
مثل الدنيا
Ebu Hüreyre
(r.a.)'den merfu' olarak rivayet edildiğine göre Allah Subhânehu şöyle buyurur:
Ey Âdem oğlu! Bana ibâdet (kulluk) etmek için (dünya ile ilgili arzularından)
feragat et ki, ben senin göğsüne zenginlik doldurayım ve senin fakirliğine sed
çekeyim. Şayet (böyle) yapmazsan senin göğsüne meşguliyetler dolduracağım ve
fakirliğine sed çekmiyeceğim.
Diğer tahric:
Bu hadisi Tirmizi, Ahmed, İbni Hibban, Beyhaki ve Hakim de rivayet etmişler.
AÇIKLAMA: Tirmizi'deki rivayet de merfudur. Yani Ebu Hureyre
(r.a.), AIlah Teala'nın bu buyruğunu Nebi (s.a.v.)'den naklen rivayet etmiştir.
Bu buyruktan açıkça
anlaşılıyor ki, insan Oğlu dünya ile ilgili arzu ve isteklerden sıyrılarak
kendini tamamen Allah'a kulluk etmeye, ibadete verdiği takdirde Allah Teala ona
gönül zenginliğini verir, ihtiyaçlarını giderir, yaratıklardan müstağni kılar.
Şayet insan oğlu böyle yapmazsa Allah onun kalbini çeşitli dünya
meşguliyetleriyle doldurur, yaratıklara muhtaçlığına son vermez ve böylece
fakirliği devam eder.