SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’Z-ZÜHD

<< 4150 >>

DEVAM: 10- MUHAMMED (S.A.V.)'İN EV HALKlNIN MAİŞETİ (YANİ GEÇİM TARZI) BABI

 

حدّثنا سُوَيدُ بْنُ سَعِيدٍ. حدّثنا عَلِيُّ بْنُ مُسْهِرٍ عَنِ الأَعْمَشِ، عَنْ أَبِي صالِحٍ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ؛ قَالَ: أُتِيَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم يَوْماً بِطَعَامٍ سُخْنٍ. فَأَكَلَ. فَلَمَّا فَرَغَ قَالَ: ((الْحَمْدُ للهِ! مَا دَخَلَ بَطْنِي طَعَامٌ سُخْنٌ مُنْذُ كَذَا وَكَذَا)).

 

في الزوائد: إسناده حسن. وسويد مختلف فيه.

 

Ebu Hureyre (r.a.)'den: Şöyle demiştir: Bir gün Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e sıcak bir yemek getirildi. O da yedi ve yemekten sonra: El-Hamdu lillâh. Şu ve şu kadar zamandan beri karnıma sıcak bir yemek girmedi (idi), buyurdu.

 

Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bunun senedi hasendir. Ravi Süveyd hakkında ihtilaf vardır ..

 

AÇIKLAMA: 4147 ila 4150 nolu hadisler Zevaid türündendir. Ancak 4147. hadisin bir benzeri notta da belirtildiği gibi Buhari tarafından rivayet edilmiştir. Buhari benzer hadisi Buyu', İstikrad, cihad, Selem, Şirket, Rehin ve Meğazi gibi bölümlerde on bir defa rivayet etmiştir. 4150 nolu Ebu Hureyre (r.a.)'ın hadisini Beyhaki de rivayet etmiştir.

 

Bu babta rivayet olunan tüm hadisler gerek Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in ve gerekse Ehl-i Beyt'in, yani muhterem zevcelerinin nasıl bir geçim ve yaşantı içinde olduklarını bildirir. Tabii ki, O büyük insan ve alemlerin medarı iftiharı (s.a.v.), bir çok hadisle sabit olduğu gibi bu hayat tarzını tercih eylemiş, dünya lezzetlerine ve süslerine iltifat ve itibar etmemiştir. Muhterem zevceleri de O'nun bu prensibine sadakatla bağlı kalmışlardır. Aslında Resul-İ Ekrem (s.a.v.), her zevcesinin yıllık nafakasını, yani geçinecek kadar azıklarını verirdi. Fakat onlar da Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in yolunu izleyerek fakirleri, yoksulları kendi nefislerine tercih ederlerdi ve dolayısıyla yıllık nafakaları yılın yarısına bile yetmezdi.

 

Bu hadisler, her gün iki üç defa tıkabasa karınlarını çeşitli yemeklerle dolduran, hatta bunun yanında gıda maddelerini israf eden, çöplükleri yemek artıkları ve ekmek parçalarıyla dolup taşan bu günkü müslümanlar için büyük birer derstir.