DEVAM: 27- EMANETİN
(KALBLERDEN SİLİNİP) GİTMESİ BABI
حدّثنا
مُحَمَّدُ
بْنُ
الْمُصَفَّى.
ثتا مُحَمَّدُ
بْنُ حَرْبٍ
عَنْ سَعِيدٍ
بْنِ سِنَانٍ،
عَنْ أَبِي
الزَّاهِرِيَّةِ،
عَنْ أَبِي
شَجَرَةَ
كَثِيرِ بْنِ
مُرَّةَ، عَِ
ابْنِ
عُمَرَ؛
أَنَّ النَّبيَّ
صلى الله عليه
وسلم قَالَ: ((
إَنَّ اللهَ،
عَزَّ
وَجَلَّ،
إِذَا أَرَادَ
أنْ يُهْلِكَ
عَبْداً
نَزَعً مَنْهَ
الْحَيَاءَ
فَإِذَا
نَزَعً
مَنْهَ الْحَيَاءَ،
لَمْ
تَلْقَهُ
إِلاَّ
مَقِيتاً مُمَقَّتاً.
فَإِذَا لَمْ
تَلْقَهُ
إِلاَّ
مَقِيتاً
مُمَقَّتاً، نُزَعتْ
مِنْهُ
الأَمَانَةُ.
فَإِذَا نُزَعَتْ
مِنْهُ
الأَمَانَةُ،
لَمْ
تَلْقَهُ إِلاَّ
خَائِناً
مَخَوَّناً،
نُزِعَتْ مِنْهُ
الرَّحْمَةُ.
فَإِذَا
نُزِعَتْ
مِنْهُ الرَّحْمَةُ،
لَمْ
تَلْقَهُ
إِلاَّ رَجِيماً
مُلَعَّناً،
فَإِذَا لَمْ
تَلْقَهُ
إِلاَّ
رَجِيماً مُلَعَّناً،
نُزِعَتْ
ِنْهُ
رِبْقَةُ
الإِسْلاَمِ)).
في الزوائد:
في إسناده
سعيد بْنُ
سنان، وهو ضعيف،
مختلف في
اسمه.
İbn-i Ömer
(r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurdu, demiştir: «Allah (Azze ve Celle) bir kul'u helak etmeyi dilediği
zaman ondan hayayI söküp alır. Sonra ondan hayayı söküp ahnca sen o kul'a
(herkesçe) ancak çok menfur olarak rastlarsın. Sonra sen ona ancak, çok menfur
olduğu halde rastlayınca on(un kalbin)den emanet sökülüp alınmış olur. O herif
(in kalbin)den emanet çekilip çıkarılınca da sen o'na ancak hıyanetçi olarak ve
herkesin nazarında hıyanetle meşhur olduğu halde rastlarsın. Sen o'na ancak
hıyanetkar ve hainlikle meşhur olarak rastlayınca o'nun kalbinden rahmet
çekilip çıkarılır. O'nun kalbinden rahmet sökülüp alınınca da sen o'na ancak
kovulmuş, lanetlenmiş olarak rastlarsın. Sonra sen o'na ancak kovulmuş, lanetli
olarak rastlayınca ondan Islamiyet bağı çözülüp çıkarılır.»
Not: Zevaid'de
şöyle denilmiştir: Bunun senedinde Said bin Sinan bulunur.
Bu ra.vi
zayıftır ve adının ne olduğu husQsunda ihtilaf vardır.