DEVAM: 35- MELAHİM
(ŞİDDETLİ SAVAŞLAR VE ÇATIŞMALAR) BABI
حدّثنا
أَبُو بَكْرِ
بْنُ أَبِي
شَيْبَةَ. حدّثنا
الْحُسَيْنُ
بْنُ عَلِيٍّ
زَائِدَةَ،
عَنْ عَبْدِ
الْمَلِكِ
ابْنِ
عُمَيْرٍ، عَنْ
جَابِرِ بْنِ
سَمُرَةَ،
عَنْ نَافِعِ بْنِ
عُتْبَةَ
بْنِ أَبِي
وَقَّاصٍ،
عَنِ النَّبِيِّ
صلى الله عليه
وسلم قَالَ: ((سَتُقَاتِلونَ
جَزِيرَةَ
الْعَرَبِ.
فَيَفْتَحُهَا
اللهُ. ثُمَّ
تُقَاتِلُونَ
الرُّومَ
فَتَفْتَحُهَا
اللهُ. ثُمَّ
تُقَاتِلُونَ
الدَّجَّالَ
فَيَفْتَحُهَا
اللهُ)).
قَالَ
جَابِرٌ:
فَمَا يَخْرُجُ
الدَّجَّالُ
حَتَّى
تُفَتَحَ
الرُّومُ.
Nâfi' bin Utbe
bin Ebî Vakkas (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) şöyle buyurmuştur: Siz Arap Yarımadası (halkı) ile savaşacaksınız.
Allah orayı (size) fethedecektir. Sonra rumlarla savaşacaksınız. Allah onlar
(ın memleketini) de (size) fethedecektir. Daha sonra Deccâl ile savaşacaksınız.
Allah onu da (size) fethedecektir (mağlub edecektir).
Cabir (bin
Semure) demiştir ki: Bu itibarla rumlar fethedilmedikçe Deccâl çıkmaz,"
AÇIKLAMA: Ebu Hureyre (r.a.ı)'ın hadisi Zevaid türündendir.
Bu hadiste geçen Mevali: Mevla'nın çoğuludur. Mevla kelimesi, Rabb, malik,
sahib, efendi, ni'met veren, ikramda bulunan, köleyi azadlayan, yardımcı,
seven, tabi olan, komşu, amcaoğlu, andlaşmalı, sıhri yönden akraba, köle,
azadlanmış kişi ve kendisine nimet ve ikram edilen kişi gibi değişik manalara
gelir.
Miftahü'l-Hace'de
bu manalar açıklandıktan sonra şöyle denilmiştir: ''...Bir de şu mana var: Bir
işe bakan, yöneten kimseye mevla denilir. Hadislerde ekseriyetle bu manada
kullanılır. Hadisteki Mevali sözcüğü ile Allah'ın emirlerine uyan ve
yasaklarından sakınanların kasdedilmiş olması ihtimali vardır. Bununla
Mehdi'nin kasdedilmiş olması kuvvetle umulur.
Sindi ise
Mevali sözcüğünü Arapların azadlamış olduğu kimseler manasına yorumlamış ve
hadisin ifade tarzının mevali diye anılan insanların Araplardan olduğuna
delalet ettiğini söylemiştir. Fakat hadisin ifade tarzı Mevali'nin Araplardan
olduğuna kesin biçimde delalet etmez.
Bilindiği gibi
Araplar kendilerinden olmayanlara Mevali derler. Bu husus tarih kitabIarında da
görülebilir. Bu itibarla İslamiyet'i te'yid ve takviye edeceği haber verilen
toplumun Araplardan başka bir millet olması ihtimali vardır. Kanaatımca haber
verilen milletin Türkiye milleti olması muhtemeldir. Çünkü Abbasiler devrinden
itibaren Türk milletinin İslamiyet'e her bakımdan nasıl hizmet ettiği, yüce
dinimizi Avrupa'da nasıl temsil ettiği, Viyana kapısına nasıl dayandığı ve
özellikle Haçlı Seferleri karşısında kutsal toprakları korumak için asırlarca
nasıl göğüs gerdiği tarihin şeref levhalarında köklü yer etmiştir. Allah Teala
en iyi bilendir.
Nafi (r.a.)'ın
hadisini Müslim de rivayet etmiştir. Oradaki rivayette Arap yarımadasının
fethinden sonra İran'ın fethedileceği ve bundan sonra Rum memleketinin
fethedileceği haber verilmektedir. Yine oradaki rivayete göre "Nafi
(r.a.), Cabir bin Semure (r.a.)'a: Ya Cabir Rumlar fethedilmedikçe Deccal'ın
çıkacağını sanmıyoruz, demiştir." Görüldüğü gibi bu noktaya ait cümle,
Müellifimizin rivayetinde Cabir'e aittir.