DEVAM: 22- HaSED BABI
حدّثنا
هرُونُ بْنُ
عَبْدُ اللهِ
الَحْمَّال
وَأَحْمَدُ
بْنُ
الأَزْهَرِ؛
قَالاَ:حدّثنا
ابْنُ أَبِي
فُدَيْكٍ
عَنْ عِيسى
بْنِ أَبِي
عِيسى
الْحَنَّاطِ،
عَنْ أَبِي
الزِّنَادش،
عَنْ أَنَسٍ؛
أَنَّ
رَسُولَ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم قَالَ: ((الْحَسَدُ
يَأْكُلَ
لْحَسَنَاتِ،
كَمَأ
تَأْكُلُ
النَّارُ
الْحَطَبَ.
وَالصَّدَقَةُ
تُطْفِيءُ
الْخَطِئَةَ،
كَمَا تُطْفِيءُ
الْمَاءُ
النَّارَ.
وَالصلاةُ
نُورُ
الْمُؤْمِنِ.
وَالصِّيَامُ
جَنَّةٌ مِنَ
النَّارِ)).
في الزوائد:
الجملة
الأولى رواها
أبو داود في سننه
من حديث أبي
هريرة.
وإسناده حديث
أنس بن مالك،
فيه عيسى بن
أبي عيسى، وهو
ضعيف.
Enes (r.a.)'den
rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur: Hased (yâni başkasındaki bir ni'meti çekememek), ateşin odunu
yediği (mahvettiği) gibi sevapları yer (bitirir). Sadaka da su'yun ateşi
söndürdüğü gibi hatayı söndürür. Namaz mu'min'in nurudur. Oruç da ateş'ten
koruyucu bir kalkandır.
Not: Zevaıd'de
şöyle denilmiştir: Hadisin ilk cümlesini Ebu Davud kendi süneninde Ebu Hureyre
(r.a.)'ın hadisi olarak rivayet etmiştir. Enes bin Malik (r.a.)'ın bu hadisinin
senedinde İsa ibni Ebi İsa bulunur. Bu ravi zayıftır.
AÇIKLAMA: İbni Mes'ud (r.a.)'ın hadisini Buhari, Müslim ve Nesai de rivayet
etmişler. İbni Ömer (r.a.)'ın hadisini Buhari, Müslim ve Tirmizi de rivayet
etmişlerdir. Enes (r.a.)'ın hadisi ise Zevaid türündendir.
Hased kelimesi
ilk iki hadiste sevimli ve makbul imrenme ve gıbta etme manasınadır. Son
hadiste ise çekememezlik manasınadır.
Başka bir
kimsede bulunan bir nimeti, bir hasleti çekememek, o nimet veya hasletin
sahibinin elinden çıkmasını arzulamak Kitab, Sünnet ve İcma ile haramdır. Son
hadiste belirtildiği gibi bu manevi hastalık, sahibinin sevablarını giderip
mahveder. Başkasının elinde bulunan bir nimet ve haslete gıbta etmek, imrenmek,
yani bir benzerine kavuşmayı arzulamak ise meşrüdur, yasak değildir. Şayet o
nimet ve haslet dinsel ise ona imrenmek müstehabtır, sevabtır. ilk iki hadiste
meşrüluğu belirtilen hased, yani imrenme ve gıbta etme bu nevidendir.
Birinci hadiste
meşrüluğu belirtilen iki haslet şunlardır:
1. Bir mu'minin
elindeki malı bir ölçü dahilinde hak yolunda ve hayır uğruna harcaması
hasletidir. Belirli bir ölçü dahilinde dedim. Aslında hadiste bu kayıt yoktur.
Ama, kişinin malının tamamını hayır yollarına harcayıp da aile ferdIerini halka
el avuç açacak hale sokması dinen makbul bir davranış değildir. Bu hususta
varid olan hadisler mevcut olduğu gibi bazı ayetlerde buna işaret vardır, Bu
nedenle bu kayıt melhuzdur.
2. Bir mu'minin
edindiği dini ilim ve hükmetmesi ve bildiğini başkasına öğretmesi hasletidir.
İkinci hadiste
meşrüluğu belirtilen iki hasletten birisi yukarda birinci maddede geçen
haslettir. Diğeri de Kur'an-ı Kerim'i bilip onunla amel etme hasletidir. Bu
haslet de birinci hadiste geçen dini bilgi hasletinin aynısıdır, denilEbuir.
Çünkü "Kur'an-ı Kenm'i bilip onunla amel etmek", ifadesi geniş
kapsamlıdır. Kur'an-ı Kerim'i okumak, öğretmen, onunla hükmetmek ve benzeri
hususlan kapsar. Bu hadiste geçen "Ana" kelimesinin tekilinin
"İna", "Ena", "inyün" ve "invün"
biçiminde olabildiği Nevevi tarafından belirtilmiştir. N ev e v i bu kelimenin
saatler demek olduğunu da bildirmiştir, Son hadisin ilk cümlesinin Ebu Davud
tarafından da rivAyet edildiği notta belirtildi. Ebu Davud'un, Edeb kitAbında
'Hased hakkında gelen hadisler" babında Ebu Hureyre (r.a.)'den rivayet
ettiği hadis şöyledir: ''...Ebu Hüreyre (r.a.)'den rivayet edildiğine göre Nebi
(s.a.v.) şöyle buyurmuştur: Hasedden uzak durun. Çünkü hased, ateşin odunu
(veya ravi dedi ki) yaş otu yediği (yakıp mahvettiği) gibi sev abI an yiyar
(giderip mahveder) ."
BU HADİSTEN
ÇIKAN HÜKÜMLER
1. Hased,
sahibinin sevablarını tüketir.
2. Sadaka, sahibinin
günahlarını bağışlatır. Günahlarından dolayı müstehak olduğu ateşi söndürür.
3. Namaz,
sahibi için bir nurdur.
4. Oruç,
cehennem ateşine karşı koruyucu bir kalkandır. Sahibini bir takım günahlardan
korur ve bir takım günahlarının da bağışlanmasına vesile olur. Böylece cehennem
ateşine karşı bir perdedir, engeldir.