DEVAM: 32 - MEZAR VE
CESEDİN ÇÜRÜMESI HAKKINDA GELEN HADISLER BABI
حدّثنا
مُحَمَّدُ
بْنُ
إِسْحَاقَ.
حَدَّثَنِي
يَحْيَى بْنُ
مَعِينٍ. ثنا
هِشَامُ بْنُ يُوسُفَ
عَنْ عَبْدِ
اللهِ بْنِ
بَحِيرٍ، عَنْ
هَانِيءٍ،
مَوْلَى
عُثْمَانَ؛
قَالَ: كَانَ
عُثْمَانُ
بْنُ
عَفَّانَ،
إِذَا وَقَفَ
عَلَى
قَبْرٍ،
يَبْكِي.
حَتَّى
يَبُلَّ لِحْيَتَهُ.
فَقِيلَ لَهُ:
تَذْكُرُ
الْجَنَّةَ وَالنَّارَ،
وَلاَ
تَبْكِي.
وَتَبْكِي
مِنْ هذَا؟
قَالَ: إِنَّ
رَسُولَ
اللهِ صلى
الله عليه وسلم
قَالَ: ((إِنَّ
الْقَبْرَ
أَوَّلُ
مَنَازِلِ
الآخِرَةِ.
فَإِنْ نَجَا
مِنْهُ،
فَمَا بَعْدَهُ
أَيْسَرُ
مِنْهُ.
وَإِنْ لَمْ
يَنْجُ مِنْهُ،
فَمَا
بَعْدَهُ
أَشَدُّ
مِنْهُ)) قَالَ:
قَالَ
رَسُولُ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم ((مَارَأيْتُ
مَنْظَراً
قَطُّ إِلاَّ
وَالْقَبْرُ
أَفْظَعُ
مِنْهُ)).
Osman (bin Affan
r.a.’ın) azadlısı Hani' (r.a.)’den şöyle nakledilmiştir: Osman bin Affan
(r.a.), bir mezar başında durduğu zaman sakalını (göz yaşlarıyla) ıslatmcaya
kadar ağlardı. Bu sebeple kendisine: Sen cennet'i ve cehennem'i anıyorsun,
ağlamıyorsun da bundan (yani kabir korkusundan) dolayı ağlıyorsun? denildi.
Osman (r.a.), dedi ki: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): Muhakkak
mezar, ahiret konaklarının ilkidir. Eğer ölü on(un azabın) dan kurtulursa ondan
sonraki (konaklar) ondan kolay olur.
Şayet ölü on(un
azabın)dan kurtulmazsa ondan sonraki (konaklar) ondan şiddetli olur, buyurdu.
Osman dedi ki: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle de buyurdu: Mezar
kadar korkunç hiç bir fecî manzara görmedim."
Diğer tahric:
Bu hadisi Tirmizi de Zühd bablarının başlarında rivayet etmiştir.
AÇIKLAMA: Hz. Osman (r.a.) bilindiği gibi cennetle müjdelenen on sahabidendir. Buna
rağmen bir mezar başında durduğu zaman mübarek sakalı göz yaşlarıyla ıslanacak
derecede ağlamasının sebebi hakkında müteaddid ihtimaller üzerinde durulmuştur.
Birincisi,
cennetle müjdelenmek, kabir azabının kesinlikle olmamasını gerektirmez.
İkinci ihtimal,
cennetle müjdelenme işi bilinen veya malum olmayan bir kayda bağlı olabilir.
Üçüncü ihtimal,
kabir azabının korkunçluğu ve fecaatı dolayısıyla Osman (r.a.) o esnada cennet
müjdesini unutmuş olabilir.
Dördüncü bir
ihtimal, Onun ağlaması kabir Dağtası, yani kabrin ölüyü sıkması korkusundan
dolayı olabilir. Çünkü Sa'd (r.a.) hakkında varid olan bir hadise göre Nebiler
dışında kalan cennetlikler bile Dağta denilen kabir sıkıştırması olayından
kurtulamazlar.
Tuhfe yazarının
beyanına göre bu ihtimalleri el-Kari bildirmiştir.
Bu hadis,
ahiretin müteaddid konaklarının bulunduğuna delalet eder. Bu konaklar: Mezar,
mahşerde toplanma yeri, hesabların görüldüğü mizan yeri, Sırat köprüsü, cennet
veya cehennem.
Kabir azabından
kurtulan kimseye diğer konakların daha kolay olması sebebi şudur: Ölünün günahları
var ise kabir azabı ile cezasını çekmiş olur. Şayet ölü kabir azabından
kurtulmayıp da ahirete dek cezası devam ederse bundan sonraki azabı cehennemde
verilir. Cehennem azabı kabir azabından daha şiddetlidir. Çünkü hadislerde
varid olduğu gibi kabir cehennem derelerinden bir deredir.