DEVAM: 36- (KEVSER)
HAVZI BEYANI BABI
حدّثنا
مَحْمُودُ
بْنُ خَالِدٍ
الدِّمَشْقِيُّ.
ثنا
مَرْوَانُ
بْنُ
مُحَمَّدٍ.
ثنا مُحَمَّدُ
بْنُ
مُهَاجِرٍ.
حَدَّثَنِي
الْعَبَّاسُ
بْنُ سَالِمٍ
الدِّمَشْقِيُّ.
نُبِّئْتُ
عَنْ أَبِي
سَلاَّمٍ
الْحَبَشِيِّ
قَالَ: بَعَثَ
إِلَى عُمَرُ
بْنُ عَبْدِ الْعَزِيزِ.
فَأَتَيْتُهُ
عَلَى
بَرِيدٍ. فَلَمَّا
قَدِمْتُ
عَلَيْهِ،
قَالَ: لَقَدْ
شَقَقْنَا
عَلَيْكَ يَا
أَبَا
سَلاَّمٍ! فِي
مَرْكَبِكَ.
قَالَ:
أَجَلْ.
وَاللهِ! يَا
أَمِيرَ
الْمُؤْمِنِينَ.
قَالَ:
واللهِ! مَا
أَرَدْتُ
الْمَشَقَّةَ
عَلَيْكَ.
وَلكِنْ
حَدِيثٌ بَلَغَنِي
أَنَّكَ
تُحَدَّثُ
بِهِ عَنْ ثَوْبَانَ،
مَوْلَى
رَسُولِ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم، فِي
الْحَوْضِ.
فَأَحْبَبْتُ
أَنْ
تُشَافِهَنِي
بِهِ. قَالَ
فَقُلْتُ:
حَدَّثَنِي
ثَوْبَانُ،
مَوْلَى
رَسُولِ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم؛ أَنَّ
رَسُولَ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم قَالَ
((إِنَّ
حَوْضِي مَا
بَيْنَ عَدَنَ
إِلَى
أَيْلَةَ.
أَشَدُّ
بَيَاضاً
مِنْ اللَّبَنِ،
وَأَحْلَى
مِنَ
الْعَسَلِ.
أَكَاوِيبُهُ
كَعَدَدِ
نُجُومِ
السَّمَاءِ.
مَنْ شَرِبَ
مِنْهُ
شَرْبَةً
لَمٍ
يَظْمَأْ
بَعْدَهَا
أَبَداً.
وَأَوَّلُ
مَنْ
يَرِدُهُ
عَلَيَّ
فُقَرَاءُ
الْمُهَاجِرِينَ.
الدُّنْسُ ثِيَاباً
وَالشُّعْثُ
رُؤُساً.
الَّذِينَ لاَ
يَنْكِحُونَ
الْمُنَعَّمَاتِ.
وَلاَ يُفْتَحُ
لَهُمُ
السُّدَدُ)).
قَالَ،
فَبَكَى عُمَرُ
حَتَّى
اخْضَلَّتْ
لِحْيَتُهُ.
ثُمَّ قَالَ:
لكِنِّي قَدْ
نَكَحْتُ
الْمُنَعَّمَاتِ
وَفُتِحَتْ
لِيَ
السُّدَدُ.
لاَجَرَمَ
أَنِّي لاَ
أَغْسِلُ
ثُوْبِي
الَّذِي
عَلَى
جَسَدِي حَتَّى
يَتَّسِخَ.
وَلاَ
أَدْهُنُ
رَأْسِي حَتَّى
يَشْعَثَ.
Ebu Sellam
el-Hubşî (el-Esved) (r.a.)'den; Şöyle demiştir: (Halife) Ömer bin Abdilaziz
bana haber göndererek yanına çağırttı. Ben de bir katır sırtında onun yanına
gittim. Nihayet yanına vardığım zaman (bana): Ya Eba Sellam! Buraya kadar
bindirip getirmek hususunda cidden sana meşakkat verdik, dedi. Ebu Sellam da:
Vallahi doğrudur, Ya Emîre'l-Mu'minin, dedi. Ömer bin Abdilaziz: Allah'a yemin
ederim ki, sana eziyyet çektirmek istemedim. Ve lakin (kevser) havuzu hakkında
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in mevlası Sevban (r.a.)'den senin
rivayet ettiğini haber aldığım bir hadis var. O hadisi kendi ağzınla bana
rivayet etmeni sevdim (de bunun için seni çağırttım), dedi. Ebu Sellam el-Hubşî
demiştir ki, bunun üzerine ben dedim: Bana Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem)'in mevlası (azadlısı) Sevban (r.a.)'ın rivayet ettiğine göre Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: Şüphesiz, benim havuzum Aden
ile Eyle arasındaki mesafe kadar (uzun) dur. Süt'ten daha beyaz ve bal'dan daha
tatlıdır. Bardakları gökteki yıldızlar sayısı gibi (çok) dur. Kim ondan bir
yudum içerse artık ebediyen susamaz. O havuzun başına yanıma gelenlerin ilki,
(dünyada iken) elbiseleri kirli başlarındaki saçlar dağınık, karışık (yani
maddî sıkıntıdan üstü başı perişan) olan muhacirlerin fakirleridir ki varlıklı
eşraf'tan olan kadınlarla evlenemez ve kapılar onlara açılmaz.
Ravi demiştir ki:
Ömer (bin Abdilaziz), sakalı ıslanıncaya kadar ağladı. Sonra şöyle söyledi:
Lakin ben bol nîmetlenmiş kadınlarla evlendim ve kapılar bana açıldı. Artık
çare yok, vücudum Üstündeki elbiseyi yıkamıyacağım ki iyice kirlensin ve başımı
yağlamıyacağım ki saçım dağılıp karışsın, dedi.
BUHARİ HADİS VE
İZAH LİNKLERİ 4306’da