DEVAM: 38- CEHENNEM
ATEŞİNİN SIFATI BABI
حدّثنا
أَبُو بَكْرِ
بْنُ أَبِي
شَيْبَةَ. ثنا
عَبْدُ اللهِ
بْنُ
إِدْرِيسَ
عَنِ الأَعْمَشِ،
عَنْ أَبِي
صَالِحٍ،
عَنْ أَبِي
هُرَيْرَةَ؛
قَالَ: قَالَ
رَسُولُ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم: ((اشْتَكَتِ
النَّارُ
إِلَى
رَبِّهَا،
فَقَالَتْ:
يَا رَبِّ!
أَكَلَ
بَعْضِي بَعْضاً.
فَجَعَلَ
لَهَا
نَفَسَيْنِ:
نَفَسٌ فِي الشِّتَاءِ
وَنَفَسٌ فِي
الصَّيْفِ.
فَشِدَّهُ
مَا
تَجِدُونَ
مِنَ
الْبَرْدِ،
مِنْ زَمْهَرِيرِهَا.
وَشِدَّةُ مَا
تَجِدُونَ
مِنَ
الْحَرِّ،
مِنَ سَمُومِهَا)).
Ebu Hureyre
(r.a.)'dan rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurdu, demiştir: Cehenem, Rabbine şikayet ederek: Ya Rabbit Ben kendi
kendimi yedim, dedi. Bunun üzerine Allah o'na iki (defa) nefes (vermesi) için
izin verdi. Bir nefes kışın, bir nefes de yazın (dır). İşte bulduğunuz şiddetli
soğuk, cehennemin zemherîrindendir, bulduğunuz şiddetli sıcak da onun
hararetindendir.
AÇIKLAMA: Enes (r.a.)'ın hadisi notta belirtildiği gibi Zevaid türündendir. Ancak
orada da işaret edildiği gibi Buhari ve Müslim onun bir bölümünü Ebu Hureyre
(r.a.)'ın hadisi olarak rivayet etmişlerdir. Buharı "Bedü'l-Halk"
kitabının 9. babında ve Müslim de Cennet kitabının 12. babında rivayet etmişlerdir.
Gerek buradaki rivayetten ve gerekse Buhari ile Müslim'deki rivayetlerden
anlaşılan hüküm, cehennem ateşinin hararetinin dünyadaki ateşin hararetinin
yetmiş katı oluşudur.
Sindi bu
hadisin izahında: Yani dünyadaki ateş cehennemden çıkarıldıktan sonra
hararetinin şiddeti iki defa su ile giderilmiş ve böylece hararet derecesi
bugünkü duruma düşürülmüştür. Eğer harareti düşürülmemiş olsaydı, herhangi bir
kimsenin dünya ateşine yaklaşıp ondan yararlanması mümkün olmayacaktı. Dünya
ateşi, eskiden kendisinde bulunmuş olup da sonradan giderilmiş durumdaki
sıcaklığın tekrar kendisine geri verilmemesi için Allah (Azze ve Celle)'ye dua
eder. Bu durum, şiddetli hararetin ateşe bile eziyet verdiğine dalalet eder.
İkinci hadis de buna dalalet eder, demiştir.
Ebu Hureyre
(r.a.)'ın hadisini Buhari "Mevakitu's-Sala" ile
"Bedü'I-Halk" kitaplarında ve Müslim "el-Mesacid" kitabında
ve Tirmizi Cehennem sıfatı bölümünde rivayet etmişlerdir.
Bu hadiste
cehennemin şiddetinden dolayı kendi kendisini yemesinden dolayı Allah'a halini
arz ettiği ifade edilmiştir. Cehennemin halini arz ve şikayet keyfiyeti hakiki
manada tutulduğu gibi mecazi manada yorumlanmıştır. Şerh kitablarında bu
hususta uzun izahat vardır. Biz Tuhfe yazarının el-Fetih'ten naklen verdiği
bilgiyi özetleyip bununla yetineceğiz: Hafız İbni Hacer, el-Fetih'te şöyle der:
Cehennemin söz konusu şikayetinin cehennemin söz söyleme gücüne kavuşturulmak
süretiyle sözlü olması ve böylece hadisteki ifadenin hakiki manada tutulmasına
tarafdar olanlar olduğu gibi, bu ifadeyi mecazi manaya yorumlayanlar da
olmuştur.
İbni
Abdi'l-Berr: Her iki görüş de makuldur ve emsali bulunur. Birinci görüş
tercihli görülür, demiştir. Kadi iyaz da birinci görüşü tercih etmiştir.
Kurtubi de: Hadisteki ifadeyi hakiki manasında tutmaya mani bir durum yoktur,
diyerek birinci görüşe tarafdar çıkmıştır. Nevevi de böyle söyledikten sonra:
Doğrusu budur, demiştir.
Beyzavi ise: Bu
hadisi mecazi manaya yorumlayarak şöyle demiştir: Cehennemin şikayeti, onun
kükreyip galayana gelmesi demektir. Cehennemin kendi kımdisini yemesinden
maksad da şiddetli izdihamından ve ateşin yoğunluğundan meydana gelen sıkışma
(ve alevlerin birbirini yenercesine dalgalanması) dır. Cehennemin nefes vermesi
de cehennemden dışarı çıkan sıcaklık veya soğukluktur, demiştir. (Fetih'ten
nakil bitti.)
Bu hadis,
cehennem'in halen mevcut olduğuna dalalet eder ve cehennemin kıyamet günü
yaratılacağı görüşünü savunan Mutezile mezhebi gibi batıl mezhebIerin görüşünü
reddeder.