ANA SAYFA             SURELER    KONULAR

 

YUNUS

27

وَالَّذِينَ كَسَبُواْ السَّيِّئَاتِ جَزَاء سَيِّئَةٍ بِمِثْلِهَا وَتَرْهَقُهُمْ ذِلَّةٌ مَّا لَهُم مِّنَ

اللّهِ مِنْ عَاصِمٍ كَأَنَّمَا أُغْشِيَتْ وُجُوهُهُمْ قِطَعاً مِّنَ اللَّيْلِ مُظْلِماً

أُوْلَـئِكَ أَصْحَابُ النَّارِ هُمْ فِيهَا خَالِدُونَ

 

27. Günahlar kazanmış olanlara gelince; bir günahın cezası benzeriyledir. Onları bir horluk kaplayacaktır. Onları Allah'tan kurtaracak bir kimse de yoktur. Yüzleri karanlık gecenin parçalarıyla bürünmüş gibidir. İşte bunlar da ateşliktirler. Onlar orada ebedi kalıcıdırlar.

 

"Günahlar kazanmış" türlü masiyetleri işlemiş, şirk koşmuş -diye de açıklanmıştır- "olanlara gelince; bir günahın cezası benzeriyledir." Buradaki "ceza" kelimesi mübteda olarak merfudur. Haberi ise "benzeriyledir" anlamındaki; (...) kelimesidir.

 

İbn Keysan der ki; Buradaki "be" harfi zaiddir. Bir günahın cezası onun gibidir, anlamındadır. Bir diğer görüşe göre buradaki "be" mabadi (sonrası) ile birlikte haberi teşkil etmektedir. Ve bu harf-i cer, yerine geçtiği hazfedilmiş bir kelimeye müteallaktır ki, bu da "Bir günahın cezası onun benzeri olan bir günahtır," şeklindedir. Bununla birlikte bu harfi cerrin "ceza" kelimesine tealluk etmesi de mümkündür. Buna göre ifadenin takdiri; "Bir günahın misliyle cezalandırılması olacaktır" şeklinde olup mübtedanın haberi sonradan hazfedilmiştir. Yine "ceza" kelimesinin; "Onlara bir kötülüğün cezası ... verilecektir," takdirinde merfu olması da mümkündür. O takdirde bu, Yüce Allah'ın:

 

"(Onlar) sayısınca başka günlerden ... " (el-Bakara, 184) buyruğuna benzer. Yani, üzerinde ... sayısınca vardır, demek olur. Buna benzer diğer buyruklar da böyledir. Buna göre "be" harfi hazfedilmiş bir kelimeye tealluk eder. Şöyle buyurulmuş gibidir: "Onlar için bir kötülüğe karşı onun misli ile sabit bir ceza vardır." Yahut da burada "be" tekid için de gelmiş olabilir, zaid de olabilir.

 

Bu şekildeki "benzerlik ve misliyet"in anlamına gelince; onlara verilecek olan ceza, günahlarının benzeri, günahlarının misli kabilinden olacaktır. Yani, onlara zulmedilmeyecektir. Şanı yüce, kadir ve mübarek olan Rabbin fiili hiç bir illete bağlı görülemez.

 

"Onları bir horluk kaplayacaktır" yani, onları bir aşağılık ve bir rüsvaylık kaplayacaktır, "onları Allah'tan" O'nun azabından "kurtaracak bir kimse" bu azaplarını engelleyecek veya bertaraf edecek "bir kimse de yoktur. Yüzleri karanlık gecenin parçaiarıyla bürünmüş" bu parçalar yüzlerine giydirilmiş "gibidir."

 

"Parçalar" anlamındaki (...) kelimesi, (...)'ın çoğuludur. Buna göre "karanlık" anlamındaki kelime de "gece" anlamındaki kelimeden haldir. Yani, onların yüzleri karanlık haldeki gecenin parçalarıyla bürünmüş gibidir.

 

el-Kisai, bu kelimeyi "tı" harfini sakin olarak; (...) şeklinde okumuştur.

Bu okuyuşa göre "Karanlık" kelimesi sıfattır. Bununla birlikte "gece" anlamındaki kelimeden hal olması da mümkündür. "Parça" ise, bir şeyden koparılıp düşen bölüm demektir. İbnü's-Sikkıt der ki: Parça (kıt'a) gecenin bir bölümü anlamındadır. Yüce Allah'ın izniyle bu kelimeye dair açıklamalar Hüd Süresi'nde (81. ayetin tefsirinde) gelecektir.

 

SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

Yunus 28

 

 

 

ANA SAYFA             SURELER    KONULAR