ANA SAYFA             SURELER    KONULAR

 

RA’D

6

/

7

وَيَسْتَعْجِلُونَكَ بِالسَّيِّئَةِ قَبْلَ الْحَسَنَةِ وَقَدْ خَلَتْ مِن قَبْلِهِمُ الْمَثُلاَتُ وَإِنَّ رَبَّكَ لَذُو مَغْفِرَةٍ لِّلنَّاسِ عَلَى ظُلْمِهِمْ وَإِنَّ رَبَّكَ لَشَدِيدُ الْعِقَابِ {6}

 

 وَيَقُولُ الَّذِينَ كَفَرُواْ لَوْلا أُنزِلَ عَلَيْهِ آيَةٌ مِّن رَّبِّهِ إِنَّمَا أَنتَ مُنذِرٌ وَلِكُلِّ قَوْمٍ هَادٍ {7}

 

6. Bir de senden iyilikten önce çarçabuk kötülük getirmeni isterler. Halbuki onlardan önce nice örnekler gelip geçmiştir. Doğrusu Rabbin zulümlerine rağmen insanlara yine de mağfiret edendir ve şüphesiz Rabbin azabı cidden çetin olandır.

7. O küfre sapanlar: "Ona Rabbinden bir ayet indirilmeli değil miydi?" derler. Sen ancak bir uyarıcısın. Esasen herbir topluluğun bir yol göstericisi olmuştur.

 

"Bir de senden" aşırı inkarları ve yalanlamaları dolayısıyla "iyilikten önce çarçabuk kötülük" azabı "getirmeni isterler." Bunun, onların: ''Ey Allah! Eğer bu Senin katından hakkın kendisi ise durma, bizim üzerimize gökten taş yağdır" (el-Enfal, 32) sözlerine işaret olduğu da söylenmiştir.

 

Katade der ki: Bunlar afiyetten önce cezayı istediler. Şanı Yüce Allah ise bu ümmetin cezasını Kıyamet gününe kadar tehir etmeyi hükme bağlamıştır.

 

"İyilikten önce" buyruğu kendisi sebebiyle imanın ve iyiliklerin umulduğu imandan önce, diye de açıklanmıştır.

 

"Nice örnekler" ilahi azab ve cezalar ... demektir. Tekili; (...) şeklindedir. el-A'meş'ten onun bu kelimeyi, (...) şeklinde "mim" harfini ötreli "se" harfini de sakin olarak okuduğu rivayet edilmiştir, ki bu da; (...): Müsle'nin çoğuludur. Bununla birlikte; (...) şeklinde "mim" harfinin ötresinin ağırlığı dolayısıyla üstün ile değiştirilmesi de mümkündür. (Tekilinin sonundaki) "he" (yuvarlak te)nin yerine fetha getirilir de söylenmiştir.

 

el-A'meş'ten bu kelimeyi; (...) şeklinde "mim" harfini üstün, "se" harfini sakin okuduğu da rivayet edilmiştir. Bu da "müsle" kelimesinin çoğuludur. Daha sonra "mim" harfinin ötresini ağırlığı dolayısıyla hazfetmiştir. Bütün bu açıklamaları en-Nehhas -Allah'ın rahmeti üzerine olsun- zikretmekte dir.

 

Ancak cemaatin kıraatine göre bu kelimenin tekili: (...)dır. Temimliler ise bu kelimenin hem "se" harfini, hem "mim" harfini ötreli okurlar. Onların bu kullanışlarına göre kelimenin tekili; (...) şeklinde "mim" harfi ötreli, "se" harfi de sakindir.

 

"Yüksek köşk, oda(lar)" demektir. Bunun (müslenin) fiili ise; (...) şeklinde gelir, mastarında ise "mim" üstün, "se" harfi de sakindir.

 

"Doğrusu Rabbin ... mağfiret edendir." Yani iman etmeleri halinde müşrikleri, tevbe etmeleri halinde günahkarları affedendir. İbn Abbas der ki: Yüce Allah'ın Kitabındaki en umut verici buyruk: "Doğrusu Rabbin zulümlerine rağmen insanlara yine de mağfiret edendir" buyruğudur.

 

"Ve" küfür üzere ısrar ettikleri takdirde, "şüphesiz Rabbin azabı cidden çetin olandır."

Hammad b. Seleme, Ali b. Zeyd'den, o Said b. el-Müseyyeb'den şöyle dediğini rivayet etmektedir: Yüce Allah'ın: "Doğrusu Rabbin zulümlerine rağmen insanlara yine de mağfiret edendir ve şüphesiz Rabbin azabı cidden çetin olandır" ayeti nazil olunca Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Allah'ın affetmesi, rahmeti ve bağışlaması olmasaydı, hiçbir kimse rahat bir hayat yaşayamazdı ve eğer O'nun cezası, tehdidi ve azabı olmasaydı, herkes de hiçbir şey yapmaksızın dururdu."

 

"O küfre sapanlar, ona Rabbinden bir ayet indirilmeli değil miydi? derler." Yani onlar bir takım mucizelerin gösterilmesini istediklerinde Yüce Allah da peygamberine -Allah'ın salat ve selamı üzerine olsun-: "Sen ancak. bir uyarıcısın" yani bildirip, haber verensin "esasen herbir topluluğun bir yol göstericisi olmuştur;" onları Allah'a davet eden bir peygamberi olmuştur, diye buyurdu.

 

Yol gösterici (el-Hadi)nin Allah olduğu da söylenmiştir. Yani sana düşen uyarıp korkutmaKtır. Kendilerini hidayete iletmeyi dilediği herbir kavmi hidayete ileten de Allah'tır.

 

SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

Ra’d 8-9

 

 

 

ANA SAYFA             SURELER    KONULAR