ANA SAYFA             SURELER    KONULAR

 

FURKAN

54

 

وَهُوَ الَّذِي خَلَقَ مِنَ الْمَاء بَشَراً فَجَعَلَهُ نَسَباً وَصِهْراً وَكَانَ رَبُّكَ قَدِيراً

 

54. Ve O, sudan insan yaratan, ondan neseb ve sıhri akrabaları çıkaran O'dur. Rabbin herşeye güç yetirendir.

 

Bu buyruğa dair açıklamalarımızı iki başlık halinde sunacağız:

 

1- insanların Yaratılış Nimeti:

2- Neseb ve Sıhr Ne Demektir?:

 

1- insanların Yaratılış Nimeti:

 

"Ve O, sudan insan yaratan ... O'dur." Yani nutfeden insan yaratan O'dur. "Ondan neseb ve sıhri akrabaları çıkaran O'dur." Yani insanı bir cihetiyle neseb akra balığı, bir cihetiyle de sıhri akrabalığı olan bir varlık kılmıştır.

 

''Su'dan" buyruğu ile insanın asli yaratılışına işaret edildiği de söylenmiştir. Çünkü canlı olan herbir mahluk sudan yaratılmıştır. Bu ayet-i kerime ile insanların yokluktan sonra var edilmeleri yolu ile üzerlerindeki nimet sayılmakta ve bu hususta ibret almaları için dikkatleri çekilmektedir.

 

2- Neseb ve Sıhr Ne Demektir?:

 

"Ondan neseb ve sıhri akrabaları çıkaran O'dur" buyruğunda geçen neseb ve sıhr insanlar arasında oluşan her türlü akrabalığı kapsayan umumi iki anlamdır.

 

İbnu'l-Arabı dedi ki: Neseb aslında erkek ile dişi arasında şer'ı sürette suyun karıştırılmasıdır. Eğer bu masiyet yolu ile gerçekleşirse bu mutlak olarak bir yaratma olur ve muhakkak olarak da bir neseb olmaz. Bundan dolayı şanı Yüce Allah'ın: "Anneleriniz, kızlarınız ... size haram kılındı. "(enNisa, 23) buyruğunun kapsamına zinadan olma kızı girmez. Zira ilim adamlarımızın da, dinimiz de bu hususa dair iki görüşün sahih olanına göre de böyle bir kız, kişinin kızı durumunda değildir. Bu şer'an bir neseb olmayacak olursa, şer'an sıhrı bir akrabalık da söz konusu olmaz. Buna göre zina annenin kızını da, kızın annesini de haram kılmaz. Helal nikah dolayısıyla haram kılınanlar, haram ilişki dolayısıyla haram kılınmazlar. Çünkü Yüce Allah neseb ve sıhrı akrabalıkla kullarına olan lutfunu hatırlatmış ve bu akrabalıkların değerinin yüceliğini dile getirmiştir. Helal ve haramlığa dair hükümleri de bunlara bağlı olarak söz konusu etmiştir. O halde batıl olan bir ilişki akrabalığı bunlara katılamaz ve bunlara eşit görülemez.

 

Derim ki: Kişinin zinadan olma kızı yahut kızkardeşi ya da zinadan olma oğlunun kızını nikahlaması hususunda fukaha arasında görüş ayrılığı vardır. Aralarında İbnu'l-Kasım'ın da bulunduğu bir topluluk, bunu haram kabul etmiştir. Ebu Hanife ve mezhebine mensub fukahanın görüşü de budur. Aralarında Abdu'l-Melik İbnu'l-Macişun'un da bulunduğu başkaları ise bunu caiz kabul etmişlerdir. Bu Şafii'nin de görüşüdür. Buna dair açıklamalar yeterli bir şekilde en-Nisa Süresi'nde (23. ayet, 14. başlıkta) geçmiş bulunmaktadır.

 

el-Ferra dedi ki: Neseb, nikahlanması helal olmayan akrabalar demektir.

 

Sıhrı akraba ise nikahlanması helal olan demektir. ez-Zeccac da böyle demiştir, aynı zamanda bu Ali b. Ebi Talib'in de görüşüdür.

 

"Sıhr''ın iştikakı bir şeyi başka bir şeyle karıştırmayı anlatmak üzere kullanılan: (sehrete'ş-şey')'den gelmektedir. Sıhrı akrabalardan herbirisi diğeri ile karışmış olduğundan nikah yoluyla ortaya çıkan akrabalıklara sıhrı akrabalık denilmiştir. Çünkü bu yolla insanlar birbiriyle karışmaktadır.

 

Sıhrın nikah akrabalığı olduğu söylenmiştir. Buna göre zevcenin akrabalarına (haten'in çoğulu) ehtan kocanın akrabalarına da ahma' (kayınlar) denilir. sıhri akrabalar ise bütün bunlar hakkında umumi olarak kullanılabilir. Bu açıklamayı da el-Esmai yapmıştır.

 

İbnu'l-Arabı dedi ki: "Haten"ler kadının babası, kardeşi ve amcasıdır. -el-Esmai'nin dediği gibi- Sıhr ise adamın kızının kocası, onun kardeşi, babası ve amcasıdır.

 

Ebu Suleyman el-Cuzecani'nin rivayetine göre Muhammed b. el-Hasen, şöyle demiştir: Adamın haten'leri (enişteleri) kızlarının, kızkardeşlerinin, hala ve teyzelerinin ve kendisine mahrem olan herbir kadının kocasına denilir. Sıhri akrabaları ise hanımı tarafından haram olan zu rahim olan herkes demektir.

 

en-Nehhas dedi ki: Bu hususta evla olan el-Esmai'nin sıhri akrabalıklar hakkındaki görüşünün kabul edilmesi ve her iki taraftan (karı ve koca tarafından) akrabalıkların söz konusu olmasıdır. Nitekim: "O şeyi karıştırdım" denilir. İşte eşlerden herbirisi diğeri ile böylelikle karışmış olmaktadır. Hatenler (enişteler) hakkında da evla olan şu iki sebeb dolayısıyla Muhammed b. Hasen'in söylediği görüştür: Birincisi bu husustaki merfu hadistir. Muhammed b. İshak, Yezid b. Abdullah b. Kusayt'dan, o Muhammed b. üsame b. Zeyd'den, o babasından rivayete göre Zeyd dedi ki: Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Sana gelince ey Ali, sen benim hatenimsin (damadımsın), torunlarımın babasısın, sen bendensin, ben de sendenim." İşte burada görüldüğü gibi kızın kocası olan Ali (r.a)'e "haten" denilmiştir. Diğer taraftan "haten" kelimesi bir şeyi koparmayı anlatmak için kullanılan; (...)'den gelmektedir. Koca sanki kendi akrabalarından koparılmış ve eşini de kendi akrabalarından koparmış gibidir.

 

ed-Dahhak dedi ki: sıhri akraba süt emmek yoluyla meydana gelen akrabalıktır.

 

İbn Atiyye dedi ki: Ancak böyle bir görüş kanaatime göre İbn Abbas (r.a)'ın şu sözü dolayısıyla düşülmüş bir yanılgıdır: Neseb dolayısıyla yedi kişi, sıhri akrabalık dolayısıyla da beş kişi haram kılınmıştır. Bir başka rivayette ise "sıhri akrabalık dolayısıyla yedi kişi haram kılınmıştır" şeklindedir. O bununla şanı Yüce Allah'ın neseb yoluyla haram kılınanların sözkonusu edildiği: ''Anneleriniz, kızlarınız, kızkardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, kardeş kız ları, hemşire kızları .. size haram kılındı. "(en-Nisa, 23) buyruğu ile sıhri akrabaların sayıldığı Yüce Allah'ın şu buyruğunda: "Sizi emziren süt anneleriniz ... ve iki kızkardeşi birlikte almanız da (size haram kılındı). "(en-Nisa, 23) buyruğuna kadar sayılanları kast etmektedir. Bundan sonra evli kadınların haram kılındığı söz konusu edilmektedir.

 

Bu hususta hareket noktası şudur: İbn Abbas sıhri akrabalar arasında onunla birlikte zikrolunanlar da haram kılınmıştır, demek istemiştir. O, bu sözü edilenlerle bunun önemine yani sıhri akrabalığın önemine işaret etmek istemiştir. Yok, süt emzirmek ile sıhri akrabalık olur, demek istememiştir. Ancak süt akrabalığı neseb seviyesindedir. Neseb dolayısı ile -bu hususta nakledilmiş hadisin hükmü gereğince- haram kılınanlar süt emmek dolayısıyla da haram kılınmıştır. Diğer taraftan sıhri akrabalardan da beş kişi haram kılınmıştır, diye rivayette bulunanlar iki ayet-i kerime'de yer alan iki kızkardeşin birlikte nikahlanmasıyla evli hür kadınların nikahlanmasını saymamıştır.

 

Derim ki: Buna göre İbn Atiyye az önce sözü edilenlerle birlikte süt emmeyi de neseb kabul etmiştir. ez-Zeccac'ın da görüşü budur. Ebu İshak dedi ki: Yüce Allah'ın: "Anneleriniz ... size haram kılındı" buyruğundan itibaren ''ve iki kızkardeşi birlikte almanız da (size haram kılındı)" buyruğuna kadar zikredilenler neseb akrabalarıdır. Sıhri akraba ise velayeti altındaki kadını evlendirme yetkisine sahip olan kimselerdir. İbn Atiyye dedi ki: ez-Zehravı de şöyle bir görüş nakletmektedir: Buna göre neseb erkek çocuklar tarafındaki akrabalık, sıhri akrabalık ise kız çocuklar tarafından meydana gelen akrabalıklardır.

 

Derim ki: Bu görüşü en-Nehhas da zikretmiş ve şöyle demiştir. Çünkü sıhri akrabalık iki cihetten de olmaktadır.

 

İbn Sirin dedi ki: Bu ayet-i kerime Peygamber (s.a.v.) ile Ali (r.a.) hakkında nazil olmuştur. Çünkü Peygamber (s.a.v.)'ın, Ali (r.a.) ile akrabalığı hem neseb akrabalığıdır, hem de sıhri akrabalıktır. İbn Atiyye dedi ki: Onların bu şekildeki akrabalıkları kıyamet gününe kadar aralarındaki hürmet bağını pekiştiricidir.

 

"Rabbin herşeye" ve dilediğini yaratmaya "güç yetirendir."

 

SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

Furkan 55

 

 

 

ANA SAYFA             SURELER    KONULAR