NEML 69 / 71 |
قُلْ
سِيرُوا فِي
الْأَرْضِ
فَانظُرُوا
كَيْفَ
كَانَ
عَاقِبَةُ
الْمُجْرِمِينَ {69} وَلَا
تَحْزَنْ
عَلَيْهِمْ
وَلَا تَكُن
فِي ضَيْقٍ
مِّمَّا
يَمْكُرُونَ
{70} وَيَقُولُونَ
مَتَى هَذَا
الْوَعْدُ
إِن كُنتُمْ
صَادِقِينَ {71} |
69. De
ki: "Yeryüzünde gezip günahkarların sonunun nasıl olduğunu bir
görün!"
70.
Onlara üzülme, kurdukları düzenlerden dolayı da sıkılma!
71.
Derler ki: "Eğer doğru söylüyor iseniz, bu tehdidiniz ne zaman
(gerçekleşecek)?"
Şu kafirlere "de
ki: yeryüzünde" Şam, Hicaz ve Yemen topraklarında "gezip
günahkarların" peygamberlerini yalanlayanların "sonunun nasıl
olduğunu" kalplerinizle ve gözlerinizle "bir görün!"
"Onlara" iman
etmeyecek olurlarsa Mekke kafirlerine "üzülme, kurdukları düzenlerden
dolayı da sıkılma" kalbin daralmasın!
Bu buyrukların kendi
aralarında Mekke'nin yollarını bölüştürerek (Peygamber (s.a.v.) ile) alayeden
kimseler hakkında inmiştir. Daha önce (el-Hicr, 89-90. ayetlerin tefsirinde)
bunlardan sözedilmişti.
" ... da
sıkılma" buyruğundaki; (...) lafzı esreli olarak (...) diye de okunmuştur.
Buna dair açıklamalar en-Nahl Süresi'nin sonlarında (123. ayetin tefsirinde)
geçmiş bulunmaktadır.
"Derler ki: Eğer
doğru söylüyor iseniz, bu tehdidiniz" yani yalanlamamız sebebiyle bize
geleceğini söylediğiniz azabın vakti "ne zaman" gerçekleşecek?
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN