ANA SAYFA             SURELER    KONULAR

 

AHKAF

17

/

18

 

وَالَّذِي قَالَ لِوَالِدَيْهِ أُفٍّ لَّكُمَا أَتَعِدَانِنِي أَنْ أُخْرَجَ وَقَدْ خَلَتْ الْقُرُونُ مِن

قَبْلِي وَهُمَا يَسْتَغِيثَانِ اللَّهَ وَيْلَكَ آمِنْ إِنَّ وَعْدَ اللَّهِ حَقٌّ فَيَقُولُ مَا هَذَا إِلَّا أَسَاطِيرُ الْأَوَّلِينَ {17} أُوْلَئِكَ الَّذِينَ حَقَّ عَلَيْهِمُ الْقَوْلُ فِي أُمَمٍ قَدْ خَلَتْ مِن قَبْلِهِم مِّنَ الْجِنِّ وَالْإِنسِ إِنَّهُمْ كَانُوا خَاسِرِينَ {18}

 

17. Ana babasına: "öf size! Benden önce nice nesiller gelip geçmiş iken beni (ölümden sonra) çıkarılmakla mı tehdit ediyorsunuz?" diyene, anası babası Allah'a yalvararak: "Yazık sana, imana gel! Şüphesiz ki Allah'ın vaadi haktır" (derler). O ise der ki: "Bu, geçmişlerin masallarından başkası değildir."

18. İşte bunlar, cin ve insanlardan kendilerinden önce geçen ümmetler arasında, aleyhlerine söz (azab) hak olmuş kimselerdir. Çünkü bunlar hüsrana uğramış olanlardır.

 

"Ana babasına: Öf size! Benden önce nice nesiller gelip geçmiş iken beni" ölümden sonra diriltilerek "çıkarılmakla mı tehdit ediyorsunuz?" buyruğunda geçen: "Öf" lafzını Nafi', Hafs ve başkaları kesreli ve tenvinli okumuşlardır. İbn Kesir, İbn Muhaysın, İbn Amir ve Asım'dan rivayetle el-Mufaddal ise, tenvinsiz olarak ve üstün ile: (...) diye okumuşlardır. Diğerleri ise kesreli ve tenvinsiz olarak okumuşlardır. Hepsi değişik söyleyişlerdir. Daha önce İsra Suresi'nde (23-24. ayetler, 12. başlıkta) geçmiş bulunmaktadır .

 

" ... Beni ... mı tehdit ediyorsunuz?" buyruğu genel olarak şeddesiz iki "nun" ile okunmuştur. Medinelilerle, Mekkeliler sondaki "ye "yi üstün okumuşlar. Diğerleri sakin (harf-i med olarak) okumuşlardır. Ancak Ebu Hayve, el-Muğire ve Hişam, şeddeli bir tek "nun" ile: (...) diye okumuşlardır. Şamlıların mushaflarında da böyledir.

 

"-Beni- çıkarılmakla" lafzı genel olarak "elif" ötreli, "re" harfi de üstün olarak okunmuştur. el-Hasen, Nasr, Ebu'l-Aliye ve el-Ameş ile Ebu Ma'mer ise "elif"i üstün, "re" harfini de ötreli (o takdirde: Çıkmakla anlamında olur) diye okumuşlardır.

 

İbn Abbas, es-Süddi, Ebu'l-Aliye ve Mücahid şöyle demişlerdir: Ayet-i kerime Abdullah b. Ebi Bekr (r.a) hakkında inmiştir. Annesi, babası kendisini İslam'a davet ettikleri halde, o da Yüce Allah'ın haber verdiği şekilde kendilerine cevab veriyordu.

 

Katade ve yine es-Süddi de şöyle demişlerdir: Burada kastedilen kişi İslam'a girmeden önce Abdurrahman b. Ebi Bekr'dir. Babası ile annesi Um Ruman kendisini İslam'a davet ediyor, öldükten sonra diriltilmekle tehdit ediyorlardı. O da Yüce Allah'ın bize naklettiği şekilde onlara karşılık veriyordu. Ancak onun bu durumu İslam'a girmeden önce idi.

Aişe (r.anha)'nın bu ayet-i kerimenin Abdurrahman hakkında inmiş olduğunu kabul etmediği de rivayet edilmiştir. 

 

el-Hasen ve yine Katade şöyle demişlerdir: Bu, anne babasına karşı kötü davranan bir kulun niteliklerine dairdir.

 

ez-Zeccac dedi ki: Bu ayet-i kerimenin müslüman olmadan önce Abdurrahman hakkında indiği nasıl söylenebilir? Çünkü Yüce Allah: "işte bunlar ... kendilerinden önce geçen ümmetler arasında aleyhlerine söz" (Ahkaf, 15) yani azab "hak olmuş kimselerdir" diye buyurmaktadır. Bu ise zorunlu olarak iman etmemiş olmayı gerektirir. Abdurrahman ise müminlerin en faziletlilerindendir. Doğru olan bu ayet-i kerimenin anne babasına karşı isyankar olan kafir bir kul hakkında indiğidir.

 

Muhammed b. Ziyad dedi ki: Muaviye insanların Yezid'e bey'atlerini sağlamak üzere Mervan b. el-Hakem'e mektub yazdı. Abdurrahman b. Ebi Bekr de: Siz (hür ve gerçek anlamıyla bey'ati terketmek suretiyle) bu işi (halifeliği) Herakliyus geleneğine dönüştürdünüz. Kendi oğullarınız için bey'at mi alacaksınız? Bunun üzerine Mervan şöyle dedi: Yüce Allah'ın: "Ana babasına öf size ... diyene" buyurduğu kişi işte budur. Bunun üzerine (Abdurrahman) şöyle demişti: Allah'a yemin ederim bu benim hakkımda inmiş değildir. İstesem kimin hakkında indiğinin adını veririm. Fakat şu var ki, Allah sen onun sulbünde iken babana lanet etmiştir. Sen o bakımdan Allah'ın lanetinden bir parçasın.

el-Mehdevi dedi ki: Bu ayetin Abdurrahman hakkında indiğini kabul eden kimselere göre bundan sonra gelen: "İşte bunlar... aleyhlerine söz hak olmuş kimselerdir" buyruğu ile daha önce sözü edilen hususlara inanan kimselerin kastedildiğini söylerler. Buna göre ayetin başı hususi, sonu umumidir.

 

Bir başka görüşe göre Abdurrahman: "Benden önce nice nesiller gelip geçmiş iken" deyince, şunları da söylemişti: Nerede Abdullah b. Cüdan, nerede Osman b. Amr, nerede Amir b. Ka'b ve Kureyş'in ileri gelenleri ki, onlara bu söyledikleri hakkında soru sorayım? Buna göre: "İştEbunlar ... aleyhlerine söz hak olmuşkimselerdir" buyruğu sözü edilen bu kimseler hakkında demektir.

 

Derim ki: Abdurrahman b. Ebi Bekr'in haberlerine dair birtakım açıklamalar daha önce el-En'am Suresi'nde Yüce Allah'ın: 'Yani arkadaşları: Bize gel diye hidayete çağırdıkları halde ... "(el-En'am, 71) Bu ayet-i kerimenin hakkında inmiş olduğuna delalet eden açıklamalar geçmiş idi. O vakit ise kafirdi, fakat müslüman olup fazileti ortaya çıkınca böylelikle Yüce Allah'ın: "İşte bunlar ... aleyhlerine söz hak olmuş kimselerdir" buyruğu ile kastedilmediği ortaya çıkmış olmaktadır.

 

"Ana babası Allah'a yalvararak ... " Allah'a dua edip onun için hidayet dileyerek veya onun küfründen Allah'a sığınarak ... anlamındadır. Burada (Allah lafzından önce) cer harfi hazfedilince, doğrudan fiilin etkisi ile nasb olmuştur.

 

Ayet-i kerimede geçen "istiğase (mealde: yalvarmak)"nın dua demek olduğu da söylenmiştir. O takdirde (Allah lafza-i celalinin başına gelmesi gereken) "be" harf-i cerrine gerek kalmaz. el-Ferra dedi ki: Allah onun yaptığı duasını ve Allah'a yalvarmasını kabul buyurdu.

 

"Yazık sana imana gel!" Ölümden sonra dirilişi tasdik et! "Şüphesiz ki Allah'ın vaadi haktır." Doğrudur, o söz gerçekleşecektir.

 

"O ise der ki: Bu" yani anne babasının söyledikleri "geçmişlerin masallarından" aslı astarı olmayan söz ve yazılarından "başkası değildir."

 

"İşte bunlar cin ve insanlardan" kafir olanların "kendilerinden önce geçen ümmetler arasında" yani onlarla birlikte "aleyhlerine söz hak olmuş kimselerdir. Çünkü bunlar" yani bu kafir ümmetler amelleri zayi olmuş, yani yaptıkları boşa çıkıp cenneti kaybetmiş "hüsrana uğramış olanlardır."

 

SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

Ahkaf 19

 

 

 

ANA SAYFA             SURELER    KONULAR