ANA SAYFA             SURELER    KONULAR

 

TEĞABUN

3

 

خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ بِالْحَقِّ وَصَوَّرَكُمْ فَأَحْسَنَ صُوَرَكُمْ وَإِلَيْهِ الْمَصِيرُ

 

3. Göklerle yeri hak üzere yarattı. Size suret verip suretlerinizi de güzel yaptı. Dönüş yalnız O'nadır.

 

"Göklerle yeri hak üzere yarattı" buyruğu daha önce birkaç yerde (mesela, el-En'am, 1. ayet, 2. başlıkta) geçmiş bulunmaktadır. Yani Yüce Allah bunları, hakkında en ufak bir şüphenin sözkonusu olmadığı kesin ve kafi bir hakikat olarak yaratmıştır.

 

"Hak üzere" buyruğundaki "be"nin "lam" anlamında olduğu da söylenmiştir. Onları hak için yaratmıştır, demek olur. Bu da kötülük işleyenleri işlediklerine uygun olarak cezalandırması, iyilik yapanları da en güzeliyle mükafatlandırması demektir.

 

"Size suret verip, suretlerinizi de güzel yaptı" buyruğunda kastedilen Adem (a.s.)'dır. Ona bir lütuf ve ihsan olmak üzere eliyle onu yaratmıştır. Bu açıklamayı Mukatil yapmıştır.

İkinci görüşe göre maksat, bütün insanlardır. Suret vermenin anlamına dair açıklamalar, bunun şekillendirmek ve çizgilerini belirginleştirmek demek olduğu, daha önceden (el-Haşr, 24. ayetin tefsirinde) geçmiş bulunmaktadır.

 

Eğer: Suretlerini nasıl güzel yaptı, diye sorulacak olursa, şöyle cevap verilir: Yüce Allah insanları bütün canlıların en güzeli, suret itibariyle en göz kamaştırıcıları olarak yaratmıştır. Buna delil de insanın hiçbir zaman suretini görmüş olduğu pek çeşitli suret ve şekillere rağmen başka türlü olmasını temenni etmemesidir. Onun ayakta, dimdik bir şekilde, yere kapaklanmaksızın yaratılmış olması da suretinin, güzelliğinin bir parçasıdır. Nitekim Yüce Allah, ileride -yüce Allah'ın izniyle- açıklaması da geleceği üzere: "Andolsun Biz insanı ahsen-i takvimde yarattık" (et-Tin, 4) diye buyurmaktadır.

 

"Dönüş yalnız O'nadır." Herkese amelinin karşılığını verecektir.

 

SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

Teğabun 4

 

 

 

ANA SAYFA             SURELER    KONULAR