İNŞİRAH 4 |
وَرَفَعْنَا
لَكَ
ذِكْرَكَ |
4. Hem Biz şanını da
yükseltmedik mi?
Mücahid: Ezan ile
"yükseltmedik mi?" demektir, diye açıklamıştır. Hassan b. Sabit bu
hususta şunları söylemektedir:
"Aydınlık yüzlüdür,
üzerinde taşır nübuvvet mührünü Allah'tan tanıklık var buna, kul da söyler onu
gördüğünü Peygamberinin adını adıyla birlikte zikrettirir Allah Beş vakitte
müezzin dedikçe: Eşhedu en la ilahe illallah."
ed-Dahhak'dan rivayet
edildiğine göre o, İbn Abbas'tan şöyle dediğini nakletmektedir: Yüce Allah ona
şunu söylemektedir: Ezanda, kamette, teşehhüdde, cuma günlinde minberler
üzerinde, ramazan bayramı, kurban bayramı günlerinde, teşrik günlerinde, Arafe
gününde, cemrelerde, Safa ile Merve'de, nikah hutbesinde, yeryüzünün
doğularında ve batılarında Benim adım anıldı mı mutlaka sen de Benimle birlikte
anılırsın. Eğer bir kimse şanı Yüce Allah'a ibadet eder, cenneti, cehennemi ve
tasdik edilmesi gereken herşeyi tasdik eder, fakat Muhammed Allah'ın Rasülüdür,
diye şehadet etmezse bunlardan hiçbirisinin faydasını görmeyen kafir bir
kimsedir.
"Biz" senin
"şanını yükselttik." O bakımdan senden önceki peygamberlere
indirilmiş kitaplarda seni andık, onlara senin geleceğini müjdelemelerini
emrettik.
Senin dininin, üzerine
üstünlük sağlamayacağı hiçbir din yoktur, anlamındadır, diye de açıklanmıştır.
Bir diğer açıklamaya göre; semada melekler nezdinde, yeryüzünde mü'minler
nezdinde, senin şanını yükselttik. Ahirette de sana vereceğimiz Makam-ı Mahmud
ile pek üstün ve şerefli derecelerle şanını yücelteceğiz.
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN