DEVAM: 26- Kadınların Haccı
حدثنا
سليمان بن
حرب: حدثنا
شعبة، عن عبد
الملك بن
عمير، عن قزعة
مولى زياد
قال: سمعت أبا
سعيد، وقد غزا
مع النبي صلى
الله عليه
وسلم ثنتي
عشرة غزوة،
قال: أربع
سمعتهن من رسول
الله صلى الله
عليه وسلم، أو
قال: يحدثهن عن
النبي صلى
الله عليه
وسلم،
فأعجبني
وآنقنني: (أن
لاتسافر
امرأة مسيرة
يومين ليس
معها زوجها أو
ذو محرم، ولا
صوم يومين:
الفطر
والأضحى، ولا
صلاة بعد
صلاتين: بعد
العصر حتى
تغرب الشمس،
وبعد الصبح
حتى تطلع
الشمس، ولا تشد
الرحال إلا
إلى ثلاثة
مساجد: مسجد
الحرام، ومسجدي،
ومسجد الأقصى).
[-1864-] Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile birlikte on iki savaşa
katılan Ebu Saîd şöyle dedi: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den işittiğim şu
dört şey çok hoşuma gider: 1- Bir kadın, yanında kocası veya mahremi bulunmaksızın iki günlük yolculuğa
çıkamaz. 2- İki günde; Ramazan bayramı
ve kurban bayramında oruç tutulmaz. 3-
İki namazdan sonra namaz yoktur: İkindiden sonra güneş batıncaya kadar,
sabahtan sonra güneş doğuncaya kadar. 4-
Yalnızca üç mescide gitmek için yolculuk yapılabilir: Mescid-i haram, benim
mescidim (Mescid-i nebevi) ve Mescid-i aksa.
AÇIKLAMA: Bu konuda,
kadınların haccı için erkeklerden farklı bir şeyin şart olup olmadığı meselesi
ele alınmaktadır.
Kadın, Yanında Kocası veya Mahremi Olmaksızın Hacca Gidebilir
Mi?
a- Ahmed İbn Hanbel, bu hadîsin genel İfadesini esas alarak
şöyle demiştir: Kadının kocası veya mahremi yoksa ona hac ibadeti gerekli
olmaz. Ahmed'den meşhur olan görüş budur.
b- Ahmed bin Hanbel'den gelen diğer bir rivayet de imam Malik'in
görüşünü paylaşır. Bu görüşe göre kadın farz hac dışındaki yolculuklara yanında
kocası veya mahremi olmadan çıkamaz. Bu görüşte olanlar "farz hac
yolculuğu, icma ile yasağın kapsamından çıkarılmıştır" demişlerdir.
Bağavî şöyle der: Alimler, farz hac dışında kadının yanında
kocası veya mahremi bulunmaksızın yolculuk yapamayacağı konusunda icma
etmişlerdir. Ancak bir kadın darülharb'te Müslüman olur veya esir iken
kurtulursa o İslam ülkesine yolculuk yapabilir.
c- Şafiîlerde meşhur olan görüşe göre kadının hacca gidebilmesi
için yanında kocasını veya mahreminin yahut güvenilir kadınların bulunması
gerekir. Şafiîlerdeki bir görüşe göre de tek bir güvenilir kadının bulunması
yeterlidir.
Bunların tümü farz olan hac ve umre ile ilgili görüşlerdir.
Kaffat ise bunu tüm yolculuklara uygulamıştır. Ruyanî bu görüşü
güzel bulmakla birlikte nassa aykırı olduğunu söylemiştir.
Alimlere göre mahrem, mubah bir sebep ile, evlenilmesi ebediyen
haram olan kimsedir. "Ebediyen" kaydı ile baldız ve kişinin hanımının
teyze ve halası dışarıda bırakılmıştır, "mubah" kaydı ile de şüphe
ile ilişkide bulunulan kadının annesi ve kızı dışarıda bırakılmıştır.
Bu hadis, yabancı kadın ile yalnız olarak kalmanın haram olduğunu
gösterir ki bu konuda icma vardır. Ancak mahrem dışındaki güvenilir kadınlar
vb. kimselerin bu konuda mahrem yerine geçip geçmeyeceği konusunda ihtilaf
vardır. Sahih olan, töhmetin zayıf olması sebebiyle bunun caiz olmasıdır.
Bazı alimler hadisten ilk anda anlaşılan manayı esas alarak,
kadının hac yolculuğu sırasında yanında başkasının bulunmaması halinde
kocasının onunla gitmesinin farz olduğunu söylemişlerdir. Ahmed İbn Hanbel bu
görüştedir. Şafiîler'in bir görüşü böyledir. Şafiîlerdeki meşhur görüşe göre
ise kocanın bunu yapması gerekli değildir. Nitekim hasta kimsenin velisi onun
adına ücret almadan hac yapmaktan kaçınsa ücret gerekli olur. Çünkü ücret de
hacca yol bulabilme kapsamında olduğundan yolculuk masrafları gibi haccın
haklarındandır.
Bu hadis, kocanın hanımının farz hac yapmasına engel
olamayacağına delil getirilmiştir. Ahmed İbn Hanbel bu görüştedir. Şafiîlerin
bir görüşü de böyledir. Daha sahih olan görüşe göre İse, haccın ertelenebilir
bir ibadet olması sebebiyle kocanın hanımını engelleme hakkı vardır.