SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

TAHARA BAHSİ

<< 140 >>

بَاب فِي الِاسْتِنْثَارِ

56. Buruna Su Verip Dışarı Atmak

 

حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْلَمَةَ عَنْ مَالِكٍ عَنْ أَبِي الزِّنَادِ عَنْ الْأَعْرَجِ عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ إِذَا تَوَضَّأَ أَحَدُكُمْ فَلْيَجْعَلْ فِي أَنْفِهِ مَاءً ثُمَّ لِيَنْثُرْ

 

Ebu Hureyre (r.a.)'den rivayet edildiğine göre Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: "Sizden biriniz abdest aldığı zaman burnuna su alsın sonra da dışarı atsın.”

 

 

Diğer tahric: Buhari, vudu'; Müslim, tahare; Tirmizi, tahare; Nesai, tahare; Ahmed b. Hanbel

 

AÇIKLAMA:     İstinsar, burundaki suyu dışarı atmak demektir. Hadisin zahiri istinsar ile istinsarın farz olduğunu ve istinsarın istinşaktan ayrı fakat ona bağlı olarak yapılan bir fiil olduğunu ifade etmektedir: Binaenaleyh istinşak ve istinsar farzdır ve istinşak'ın sahih olabilmesi için buruna çekilen suyun dışarı atılması gerekir. Ulema'dan bir kısmı metinde geçen "Burnuna su alsın sonra da dışarı atsın” cümlesindeki emirlerin vucub ifade ettiği görüşünden hareket ederek bu hükme varmışlardır.

 

İmam Ahmed, İshak, Ebu Ubeyde, Ebu Sevr ve İbn Münzir bu görüştedirler, ibn Battal ise, "her ne kadar buruna çekilen suyu dışarı atmanın farz olduğuna dair icma' bulunduğunu söyleyenler varsa da, bu doğru değildir. Çünkü bunun farz olmadığına dair icma' bulunduğunu söyleyenler de vardır" diyor. Gerçek ise, buradaki emrin vucub için değil, nedb için olduğudur. Yani bu emre uymanın hükmü müstehabdır. Cumhuru ulemanın görüşü de budur. Delilleri ise, Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in, bir a'rabiye abdest almayı öğretirken buruna su çekip dışarı atmak fülerini göstermemisidir. Eğer gerçekten buruna su çekip dışarı atmak farz olsaydı Resul-i Zişan bunu A'rabiye mutlaka öğretirdi.

 

Tirmizi ve Hakim'in naklettiği bu A'rabi ile ilgili Hadisin metni şöyledir: "Allah'ın sana emrettiği gibi abdest al."[Tirmizi, salat 110]  Bu Hadiste Resul-i Ekrem A'rabiyi ayet-i kerimeye havale etmiştir. Halbuki ayet-i kerimede burna su verip dışarı atmak yoktur.

 

Buruna su verip dışarı atmak farzdır diyenler ise, şöyle itiraz ediyorlar: "Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in O A'rabiyi Kur'an'a havale etmekten maksadı, abdest ayetlerinin ifade ettiği manadan daha kapsamlı bir mana ile ilgilidir. Şöyleki; Resulullah O A'rabiyi Kur'an'a havale ederken aynı zamanda Kur'anda Resulullah'a uymayı emreden ayetleri de, dolayısıyla istinşakı da kast etmiş olabilir. Kaldı ki Resulullah'ın istinşakı ve hatta mazmazayı terk ettiğini rivayet eden bir kimse görülmemiştir."

 

Her ne kadar bu görüş taraftarları bu şekilde kendi görüşlerini müdafaa ediyorlarsa da gerçekte Resulullah A'rabiyi Kur'an'ın tümüne havale etmemiş, sadece abdest ayetine havale etmiştir ki, onda da istinşak yoktur. Ayrıca istinşakı Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in terk ettiğine dair bir rivayetin bulunmadığına dair ileri sürülen iddia da asılsızdır. Zira 135. Hadiste istinşak zikredilmemiştir. Halbuki farz gibi mutlaka açıklanması gereken bir meselede Nebi'in susması asla caiz değildir. Çünkü bu tebliğ sıfatına aykırıdır. Bu durum istinşak'ın farz olmadığını gösterir. Ulemanın açıklamasına göre istinşak ve istinsardaki hikmet, burnu temizlemek ve şeytanı kovmaktır.

 

Buhari'nin rivayet ettiği bir hadiste, "Biriniz uykusundan uyanıp abdest aldı mı üç defa burnuna aldığı suyu çıkarsın. Çünkü şeytan genzinde geceler" buyurmuştur.[Buhari, bed'ul-halk II; Müslim, tahare 23; Nesai, tahare 72; Ahmed b. Hanbel, II, 352]