SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

TAHARA BAHSİ

<< 237 >>

بَاب فِي الْمَرْأَةِ تَرَى مَا يَرَى الرَّجُلُ

95. Uykusunda Erkekler Gibi İhtilam Olan Kadın

 

حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ صَالِحٍ حَدَّثَنَا عَنْبَسَةُ حَدَّثَنَا يُونُسُ عَنْ ابْنِ شِهَابٍ قَالَ قَالَ عُرْوَةُ عَنْ عَائِشَةَ أَنَّ أُمَّ سُلَيْمٍ الْأَنْصَارِيَّةَ هِيَ أُمُّ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَتْ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ لَا يَسْتَحْيِي مِنْ الْحَقِّ أَرَأَيْتَ الْمَرْأَةَ إِذَا رَأَتْ فِي النَّوْمِ مَا يَرَى الرَّجُلُ أَتَغْتَسِلُ أَمْ لَا قَالَتْ عَائِشَةُ فَقَالَ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ نَعَمْ فَلْتَغْتَسِلْ إِذَا وَجَدَتْ الْمَاءَ قَالَتْ عَائِشَةُ فَأَقْبَلْتُ عَلَيْهَا فَقُلْتُ أُفٍّ لَكِ وَهَلْ تَرَى ذَلِكَ الْمَرْأَةُ فَأَقْبَلَ عَلَيَّ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَقَالَ تَرِبَتْ يَمِينُكِ يَا عَائِشَةُ وَمِنْ أَيْنَ يَكُونُ الشَّبَهُ قَالَ أَبُو دَاوُد وَكَذَلِكَ رَوَى عُقيْلٌ وَالزُّبَيْدِيُّ وَيُونُسُ وَابْنُ أَخِي الزُّهْرِيِّ عَنْ الزُّهْرِيِّ وَإِبْرَاهِيمُ بْنُ أَبِي الْوَزِيرِ عَنْ مَالِكٍ عَنْ الزُّهْرِيِّ وَوَافَقَ الزُّهْرِيُّ مُسَافِعًا الْحَجَبِيَّ قَالَ عَنْ عُرْوَةَ عَنْ عَائِشَةَ وَأَمَّا هِشَامُ بْنُ عُرْوَةَ فَقَالَ عَنْ عُرْوَةَ عَنْ زَيْنَبَ بِنْتِ أَبِي سَلَمَةَ عَنْ أُمِّ سَلَمَةَ أَنَّ أُمَّ سُلَيْمٍ جَاءَتْ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ

 

Aişe (r.anha)'dan, demiştir ki; Enes b. Malik'in annesi Ümmü Süleym el-Ensariye (Nebi s.a.v.'e gelerek): Ya Resulallah, muhakkak Allah gerçeğin sorulması konusunda utanmayı emretmez. Kadın uykusunda erkeğin gördüğünü görürse, gusleder mi, etmez mi? bana bildirir misin?

 

Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Evet suya (meniye) rastlarsa yıkansın" buyurdu.

 

Ben Ümmü Süleym'e dönüp, "Öff!.. hiç kadın bunu görür mü?" dedim. Bunun üzerine Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) bana döndü ve: "Allah hayrını versin ya Aişe (çocuğu ona) neden benziyor ya?" buyurdu.

 

Ebu Davud şöyle demiştir: (Bu hadisi) Zübeydi, Ukayl, Yunus ve Zühri'nin kardeşinin oğlu (İbrahim), Zühri'den; (ayrıca) ibn Ebi'l-Vezir, Malik'ten, Malik de Zühri'den, Yunus'un ibn Şihab'tan rivayet ettiği gibi rivayet ettikleri Müsafi' el-Hacebide Zühri'ye muvafakat edip Urve'den, o da Aişe'den... demiştir. Hişam b. Urve ise, Urve'den, Urve, Zeyneb bint Ebi Seleme'den o da Ümmü Seleme'den, "Ümmü Süleym Resulüllah sallellahu aleyhi ve sellem'e geldi... (Hadisin metni) şeklinde rivayet etmiştir.

 

 

Diğer tahric: Buhari, ğusl; Müslim, hayz; Nesai, tahare ibn Mace, tahare; Tirmizî, tahare; Ahmed b. Hanbel

 

AÇIKLAMA:     Hadisin muhtelif rivayetlerinden anlaşıldığına göre, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e soruyu soran Ümm-ü Seleme olduğunu söylemişse de, Kadı İyaz, doğrusunun Ümmü Süleym olduğunu ifade etmiştir. Hişam b. Urve'nin rivayetinden de anlaşıldığı gibi, Ümmü Seleme hadiseye şöyle şahid olmuş olabilir; Evvelki rivayetler Hz. Aişe'den geldiği halde Hişam b. Urve'nin yaptığı rivayet Ümmü Seleme'de nihayet bulmaktadır. Ebu Davud, hadiseye şahid olan Sahabiyenin Hz. Aişe oluşunu tercih ederken, Kadi İyaz Ümmü Seleme olduğunu ehl-i hadisten nakletmiştir.

 

İmam Nevevi ise, bu rivayetlerin arasını birleştirerek, soru sorulduğu sırada hem Hz. Aişe'nin hem de Ümmü Seleme'nin Efendimizin huzurunda olup, Ümmü Süleym'i kınamış olmalarının muhtemel olduğunu söyler.

 

Hafız İbn Hacer de Nevevi'nin sözlerini beğenerek "Bu güzel bir cem'dir. Çünkü Hz. Aişe ile Ümmü Seleme'nin Rasulullah'ın huzurunda aynı mecliste bulunmaları olmayacak şey değildir" demektedir.

 

Ümmü Süleym (r. anha), kadının ihtilam olmasının hükmünü Efendimize sormuş, fakat bu, kadın için adeten ayıp bir şey olduğu için nezaketle ve önceden özür beyan etmiştir. Buna rağmen, Hz. Aişe durumu yadırgayarak Ebu Davud'un rivayetine göre, "Yazıklar olsun sana! Hiç bunu kadın görür mü?" Müslim'deki bir rivayete göre ise, "Ya Ümmü Süleym kadınları rezil ettin, Allah hayrını versin” demiştir.

 

"Allah hayrını versin" diye tercüme ettiğimiz (......) sözünü, Ebu Davud'un rivayetine göre, Resulullah aleyhisselam Hz. Aişe’ye, Müslim'in bir rivayetine göre. Hz. Aişe Ümmü Süleym'e söylemiş, Efendimiz de "asıl senin Allah hayrını versin" buyurmuş. Başka bir rivayete göre ise, Resulullah Efendimiz Ümmü Seleme'ye söylemiştir. (.......) cümlesinin esas manası daha önce de ifade ettiğimiz gibi "sağ elin topraklansın" demektir. Bu cümle hakkında hayli ihtilaf edilmiş ise de, muhakkiklerin tesbitine göre "fakir olasın" manası daha sahihtir.Fakat Araplar bunu bizim "Allah hayrını versin, Allah'tan bul" dediğimiz gibi bazan beddua, bazen de takdir ve taaccüp manasına kullanmışlardır.

 

İbn Abdilberr, Hz, Aişe'nin bu inkarından bütün kadınların ihtilam olmadıklarının anlaşıldığını ifade ederek "öyle olmasaydı Hz. Aişe bunu inkar etmezdi" der. Süyuti de rüyaya giren şeyin şeytan olduğunu söylemiştir. Nebiler ihtilam olmazlar, çünkü ihtilam olayı şeytani bir olaydır. Nebiler ise bundan masundur. Diğer bütün erkek ve kadınlar ihtilam olurlar. Ancak bunun erkeklerde kadınlardan daha çok olduğu söylenmektedir.

 

Resulüllah (sallallahu aleyhi ve sellem) hanımlarından birinin, kadının ihtiiam olmasını yadırgamasına karşılık, durumu isbat için "peki ya benzerlik nereden gelmektedir?" buyurmuştur. Bu mana Buhari ve Müslim'de değişik lafızlarla ifade edilmiştir. Şarihler Efendimizin bu ifadesinden istifade ederek erkeğin suyunun galib gelmesi halinde çocuk babaya, kadının suyunun galip gelmesi halinde de anneye benzeyeceğini söylemişlerdir. Sahih-i Müslim'deki bir rivayetin sonunda Resulullah (s.a.v.) "Eğer kadının suyu galip gelirse çocuk dayılarına, erkeğin suyu gaiip gelirse amcalarına benzer" buyurmuşlardır.