SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

TAHARA BAHSİ

<< 344 >>

DEVAM: 127. Cuma Günü Ğusletmek

 

حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ سَلَمَةَ الْمُرَادِيُّ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ عَنْ عَمْرِو بْنِ الْحَارِثِ أَنَّ سَعِيدَ بْنَ أَبِي هِلَالٍ وَبُكَيْرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْأَشَجِّ حَدَّثَاهُ عَنْ أَبِي بَكْرِ بْنِ الْمُنْكَدِرِ عَنْ عَمْرِو بْنِ سُلَيْمٍ الزُّرَقِيِّ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِي سَعِيدٍ الْخُدْرِيِّ عَنْ أَبِيهِ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ الْغُسْلُ يَوْمَ الْجُمُعَةِ عَلَى كُلِّ مُحْتَلِمٍ وَالسِّوَاكُ وَيَمَسُّ مِنْ الطِّيبِ مَا قُدِّرَ لَهُ إِلَّا أَنَّ بُكَيْرًا لَمْ يَذْكُرْ عَبْدَ الرَّحْمَنِ وَقَالَ فِي الطِّيبِ وَلَوْ مِنْ طِيبِ الْمَرْأَةِ

 

Ebu Said el-Hudri (r.a.) Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ın şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Cuma günü gusül etmek ve dişleri misvaklamak ihtilam (baliğ) olan herkese sabittir.[252] (Baliğ kimse o gün) kendisi için takdir edilen kokudan (da) sürer."

 

(Ravilerden) Bukeyr, Abdurrahman'ı zikretmemiş, koku hakkında da "kadınların kokusundan bile olsa" demiştir.

 

 

Diğer tahric: Müslim, cuma; Nesai, cuma; Ahmed b.  Hanbel, III, 30, 69; IV, 34.

 

AÇIKLAMA:     Hadisinin Buharideki rivayeti şeklindedir. Dipnotta işaret edilen Ebu Davud nüshasındaki rivayet de aynıdır.Buradaki .... cümlesi de Müslim'de "bulabildiği takdirde" demektir. Bu cümle hakkında Kadı Iyaz, "Bu cümle bulabildiğini sürmesi hususunda te'kid için ya da çok sürmek istediğini anlatmak için söylenmiş olabilir. Birinci mana daha zahirdir" demiştir.

 

BehlüI-mechud sahibi ise, "Kadı İyaz'ın dediği bu iki ihtimal, Müslim'in rivayetine göredir; Ebu Davud'un rivayetine göre, te'kid olma ihtimali daha yakındır" demiştir. Ancak bu ifadeler Kadı iyaz'ın söylediklerinden pek farklı değildir.

 

Bu Hadisin Buhari'de yer alan rivayetindeki "vacib" lafzının açık ifadesine bakarak, cuma günü guslü vacip görenler bu hadisi delilleri arasına almışlardır. Cumhur ise buradaki "vacib"in terkedilmesi uygun olmayan müekked sünnete delalet ettiğini, gusülden sonra zikredilen misvak kullanma ve koku sürünmenin de bunu pekiştirdiğini söylemişlerdir. Çünkü misvak kullanmak ve koku sürünmek ittifakla vacip değildir. Vacib olmayan bir şeyin vacip olanla birlikte tek lafızla müşterek olarak kullanılması sahih değildir. O halde cuma günkü gusül de vacip değil, misvak kullanma ve koku sürünmenin hükmündedir.

 

İbnü'l-Cevzi: "Özellikle ma'tufun hükmü sarahaten ifade edilmediği zaman, vacib olmayan bir şeyin vacib olan birşey üzerine atfına mani bir durum yoktur" demiş ve cumhurun bu hadisi, kendi mezheplerine göre te'villerini tenkid etmiştir.

 

Bu hadis cumaya gitsin veya gitmesin, ihtilam (baliğ) olan her müslüman kişiye guslün lazım olduğuna delalet ediyor. Bu babın ilk hadisinde ise, "Sizden biriniz cumaya gittiği zaman gusletsin" buyurulmaktadir. Cuma günündeki gusül etmenin herkes için müstehap, cumaya gitmek isteyenlere de sünnet-i müekkede olduğunu söyleyerek bu hadislerin arasını birleştirmek mümkündür. Ancak cumhura göre meşhur olan görüş guslün cumaya gitmek isteyenlere müstehap olduğu şeklindedir.

 

Misafir ve kendisine cuma farz olmayanların gusletmelerinin müstehap olup olmadığı ihtilaflıdır. Cumhura göre bunlar cumaya gitmek isterlerse gusletmeleri müstehabtır. Hanbeliler, kadınlar için gusletmenin gerekli olmadığını söylemişlerdir.

 

İmam Şafii: "Ben suyu bir dinara satın alsam bile hazarda da seferde de cuma günü guslü terk etmedim" demiştir.

 

Alkame, Abdullah bin Amr, İbn Cubeyr, Kasım bin Muhammed, Esved ve İyas bin Muaviye kendisine cuma farz olmayanlara guslü gerekli görmezler.