SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

TAHARA BAHSİ

<< 80 >>

DEVAM: 39. Kadın'ın Abdest Suyu Artığı İle Abdest Almak

 

حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا يَحْيَى عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ حَدَّثَنِي نَافِعٌ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ قَالَ كُنَّا نَتَوَضَّأُ نَحْنُ وَالنِّسَاءُ عَلَى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ مِنْ إِنَاءٍ وَاحِدٍ نُدْلِي فِيهِ أَيْدِيَنَا

 

Abdullah b. Ömer (r.a.) şöyle demiştir; "Biz (erkekler) Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) sağlığında kadınlarla beraber bir kaptan abdest alır, ellerimizi aynı kaba batırırdık.”

 

 

Diğer tahric: Buharî, vudu'; ğusl; hayz; Libas; Müslim, hayz; Tirmizî, tahare; libas; Nesaî, tahare ğusl ; İbn Mace, Tahare; Ahmed b. Hanbel

 

AÇIKLAMA:     Sünen-i Ebi Davud'un bazı nüshalarında bu hadis-i şerifte geçen “abdest alırdık” kelimesinden sonra "ve ğusiederdik" sözü yer almaktadır. Yabancı bir erkekle yabancı bir kadın'ın beraberce yıkanmaları müslümanlarca hicab ayetinden önce bile caiz görülmediğinden bu hadiste anlatılan kadın ve erkeklerin beraberce abdest almaları ve ğusletmeleri hadisesinin aralarında nikah bağı bulunan kadınlarla erkekler arasında meydana gelmiş olması icab eder. Dolayısıyla bu hadis bu babda geçen bu mevzu ile ilgili tüm hadislerin bu istikamette te'vil edilmesini gerektirmektedir. Nitekim, Menhel yazarının da açıkladığı gibi hadiste geçen "en-nisa" kelimesinin başında bulunan "el" takısı mahzuf ve muzafun ileyh durumunda olan bir "na" zamirinden bedel olduğundan, hadisi; "Biz Nebi (s.a.v.) zamanında hanımlarımızla birlikte bir kaptan beraberce abdest alırdık" şeklinde anlamak lazımdır.