SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

SALAT BAHSİ

<< 528 >>

بَاب مَا يَقُولُ إِذَا سَمِعَ الْإِقَامَةَ

İkameti İşitenin Ne Söyleyeceği?

 

حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ دَاوُدَ الْعَتَكِيُّ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ ثَابِتٍ حَدَّثَنِي رَجُلٌ مِنْ أَهْلِ الشَّامِ عَنْ شَهْرِ بْنِ حَوْشَبٍ عَنْ أَبِي أُمَامَةَ أَوْ عَنْ بَعْضِ أَصْحَابِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَنَّ بِلَالًا أَخَذَ فِي الْإِقَامَةِ فَلَمَّا أَنْ قَالَ قَدْ قَامَتْ الصَّلَاةُ قَالَ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَقَامَهَا اللَّهُ وَأَدَامَهَا و قَالَ فِي سَائِرِ الْإِقَامَةِ كَنَحْوِ حَدِيثِ عُمَرَ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ فِي الْأَذَانِ

 

Ebu Umame (r.a.)'dan veya ashabdan birinden rivayet edildiğine göre; Bilal (r.a.) ikamet'e başlayıp da Kad kametu's-selah cümlesini söyleyince, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) "Allah namaz kılmayı nasib etsin ve onu devam ettirsin" derdi. İkametin Kad kametu's-selah (cümlesi dışındaki) diğer cümlelerinde (ise) ezan(a icabet) konusunda ki (527 no'lu) Ömer hadisi(nde anlatıldığı) gibi karşılık verirdi.

 

 

Sadece Ebu Davud rivayet etmiştir.

 

AÇIKLAMA:     Bu hadis’e göre ikameti işiten kimse icabet etmekle mükelleftır. Şöyle ki: Kad kametu's-selah cümlesini işitince "Allah onu kılmayı nasib etsin ve onu devam ettirsin" demeli. Hayye ale's-salah ve hayye ale'l-felah (cümlelerini işitince ise) "La havle vela kuvvete illa billahi aliyyul azim (isyandan dönmek ve itaate muvaffak olmak, ancak yüce ve büyük olan Allah'ın fazlı iledir)" denilir. Kalan cümleleri ise, aynen tekrar edilir. Şafiîler ve Hanbelîler bu görüştedirler. Malikîler ile Hanefîler ise, ikamete İcabetin gerekmediği görüşündedirler. Senedinde Muhammed b. Sabit ve Şehr b. Havşeb bulunduğu için bu hadisle amel et­mezler. Şafiî ve Hanbelîler amellerin faziletiyle ilgili konularda zaif hadis­lerle amel edileceği esasından hareketle bu hadisle amel etmişlerdir.

 

Nitekim müezzinin kametinin, Hayya ale's-salah kelimesinde mi, yok­sa kad kaameti's-salah'da mı, yoksa kameti bitirince mi imamın namaza baş­laması gerektiği hususundaki ihtilaf da bundan doğmuştur.