SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

SALAT BAHSİ

<< 534 >>

DEVAM: 40. Vakit Girmeden Ezan Okumak

 

حَدَّثَنَا زُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ حَدَّثَنَا جَعْفَرُ بْنُ بُرْقَانَ عَنْ شَدَّادٍ مَوْلَى عِيَاضِ بْنِ عَامِرٍ عَنْ بِلَالٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ لَهُ لَا تُؤَذِّنْ حَتَّى يَسْتَبِينَ لَكَ الْفَجْرُ هَكَذَا وَمَدَّ يَدَيْهِ عَرْضًا قَالَ أَبُو دَاوُد شَدَّادٌ مَوْلَى عِيَاضٍ لَمْ يُدْرِكْ بِلَالًا

 

Bilal'den rivayet edildiğine göre, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kollarını yana doğru açmış ve; "Fecrin ağardığı sana şöyle iyice belirmedikçe (sakın) ezan okuma" buyurmuştur.

 

Ebu Davud dedi ki: İyaz'ın azatlısı olan Şeddad, Bilal'i görme­miştir.

 

 

Sadece Ebu Davud rivayet etmiştir.

 

AÇIKLAMA:     Bu hadis-i şerif sabah vakti girmeden geceleyin ezan okumanın caiz oımadığını söyleyen İmam Ebu Hanife (r.a.) ile İmam Muhammed için bir delildir. Bu imamlara göre "ezan, vakti girdiğini halka bildirmek için meşru kılınmıştır. Vakit girmeden ezan okumak ise, bir nevi yalan söylemektir. Aynı zamanda emanete hıyanet demektir. Halbuki Resulullah (S.A.V.) müezzinin emîn bir kimse olması lazım geldiğini ifade buyurmuş­tur. Ayrıca geceleyin ezan okumak, uyumak ihtiyacını duyanlara zarar verdiği gibi teheccüd namazı kılmak isteyenlere de zarar verebilir. Çünkü onlar ezan sesini duyunca sabahın olduğunu zannederek nafile kılamazlar. Hz. Bilal'in sabah olmadan ezan okuyuşunun gayesi ise, Ramazanda halkı uyandırmak­tı. Öyleyse Hz. Bilal'den, bu ezanı iade etmesini istemesi (bkz.532.hadis) fecrden Önce sabah ezanı okumanın caiz olmadığını gösterir."

 

Nitekim Hz. Fahr-i Kainat Efendimiz'in, "Ey Bilal sabah olmadan as­la ezan okuma"[Îbnü'l-Humam, Fethu'l-Kaadir, I 221] buyurmuş olması da bu görüşün doğruluğun isbat eder. Bu mevzuyu 532. hadisin şerhinde açıklamıştık.

 

Müellif Ebu Davud'un ravi "Şeddad Bilal'i görmedi'* demekten mak­sadı, bu hadisin zayıf olduğunu ifade etmektir.

 

Buna göre Şeddad ile Bilal arasında tabiinden bir kimsenin bulunması lazımdır. Bu kişi senedden atlandığına göre hadis munkatidir. Bu niteliği ta­şıyan hadislerin delil olarak kabul edilip edilemeyeceği konusunda ulema ara­sında ihtilaf vardır İmam Ebu Hanife ile İmam Malik'e ve İmam Ahmed'in bir görüşüne göre, bu hadis delil olarak kabul edilebilir. Hadis alimlerinin büyük çoğunluğu bu hadisler üzerinde bir şey söylememeyi tercih etmişler­dir. İmam Ahmed'in iki görüşünden biri de budur.