SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

SALAT BAHSİ

<< 585 >>

DEVAM: 60. İmamlığa Kim Daha Layıktır

 

حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَعِيلَ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ أَخْبَرَنَا أَيُّوبُ عَنْ عَمْرِو بْنِ سَلَمَةَ قَالَ كُنَّا بِحَاضِرٍ يَمُرُّ بِنَا النَّاسُ إِذَا أَتَوْا النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَكَانُوا إِذَا رَجَعُوا مَرُّوا بِنَا فَأَخْبَرُونَا أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ كَذَا وَكَذَا وَكُنْتُ غُلَامًا حَافِظًا فَحَفِظْتُ مِنْ ذَلِكَ قُرْآنًا كَثِيرًا فَانْطَلَقَ أَبِي وَافِدًا إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فِي نَفَرٍ مِنْ قَوْمِهِ فَعَلَّمَهُمْ الصَّلَاةَ فَقَالَ يَؤُمُّكُمْ أَقْرَؤُكُمْ وَكُنْتُ أَقْرَأَهُمْ لِمَا كُنْتُ أَحْفَظُ فَقَدَّمُونِي فَكُنْتُ أَؤُمُّهُمْ وَعَلَيَّ بُرْدَةٌ لِي صَغِيرَةٌ صَفْرَاءُ فَكُنْتُ إِذَا سَجَدْتُ تَكَشَّفَتْ عَنِّي فَقَالَتْ امْرَأَةٌ مِنْ النِّسَاءِ وَارُوا عَنَّا عَوْرَةَ قَارِئِكُمْ فَاشْتَرَوْا لِي قَمِيصًا عُمَانِيًّا فَمَا فَرِحْتُ بِشَيْءٍ بَعْدَ الْإِسْلَامِ فَرَحِي بِهِ فَكُنْتُ أَؤُمُّهُمْ وَأَنَا ابْنُ سَبْعِ سِنِينَ أَوْ ثَمَانِ سِنِينَ

 

Amr b. Selime dedi ki, Biz halkın Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i (ziyarete) gidip geldikleri (yol üzerinde bulunan) bir yerleşim bölgesinde idik. (İnsanlar ziyaretten) dönerlerken bize uğrarlar ve "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu." diye konuşuyorlardı.

 

Ben zeki bir çocuktum. Bu sebeble Kur'an-ı Kerim'den pekçok (ayetler) ezberledim. Babam (bir defa) kabilesinden bir heyet içerisinde Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e elçi olarak gitmişti. (Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onlara namazı öğretip;"(Kur'an-ı Kerimi)” en çok bileniniz size imam olsun" buyurdu. (İçlerinde) ezberinde en çok Kur'an-ı Kerim bulunan kimse olduğum için, Kur'an-ı Kerimi en çok bilenleri ben idim. Beni öne geçirdiler, onlara üzerimde sarı küçük bir hırkam olduğu halde imamlık yapıyordum. Secdeye vardığım zaman hırka vücudumdan sıyrılıp kasılıyordu. Kadınlardan biri "İmamınızın avret mahallini bizden gizleyiniz" dedi ve bana Umman kumaşından bir gömlek satın alıverdiier, Müslümanlıktan sonra onun kadar hiç bir şeye sevinmiş değilim. Onlara yedi, yahut sekiz yaşında iken imamlık yapıyordum. "

 

 

Diğer tahric: Buharl, ezan 54; Tirmizi, sala 60; Nesai, imame 3,5, 11,43; kıble 16; İbn Mace, ezan 5; ikame 46; Ahmed b. Hanbel, III, 84, 51,48, 163,475; IV, 118, 121; V, 71, 272.

 

AÇIKLAMA:     1. Bu hadis-i şerif farz ve nafile bütün namazlarda baliğ olmamış bir çocuğun baliğ olmuş kimselere imamlık yapmasının caiz olduğunu ifade ediyor. Nitekim el-Hasen, Ebu Sevri İshak ve Şafii (r.a.) bu görüştedirler, Delilleri de bu hadis-i şeriftir.

 

2. el-Hadi, en-Nasır, el-Müeyyedbillah, eş-Şa'bi, Mücahid, Amr b. Abdilaziz ve Ata gibi alimler de "Bu hadis Resul-i Ekrem'in çocuğun imamlığının caiz olduğunu ifade eden bir emri ve takdiri niteliğinde değildir" diyerek mutlak surette sabinin imamlığının caiz olmadığını söylemişlerdir.

 

İbn Hazm ise, ne farz namazlarda ne de nafilelerde sabinin imamlık yapamayacağına şöyle hükmetmiştir: "Biz bir meselede ihtilafa düşersek bu meselemizi Kitaba ve Sünnete havale ederiz. Sünnete baktığımız zaman Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in "Namaz vakti gelince biriniz ezan okusun ve Kur'an-ı Kerimi en iyi okuyanınız da namaz kıldırsın" buyurmuş olduğunu görüyoruz. Bunun anlamı şudur: İmam namaz kıldırmakla mükelleftir ve ondan sorumludur. Müezzin de ezan okumakla mükelleftir ve ondan sorumludur." Halbuki ResuluIlah (s.a.v.) Efendimiz "Üç kişiden sorumluluk kaldırılmıştır:

(1) Baliğ oluncaya kadar çocuk, (2) uyanıncaya kadar uyuyan ve (3) Zorlanan kimse (mükreh)" buyurmuştur.  (bk. 4401. numaralı hadis. Buna göre çocuk mükellef değildir.)

 

"İmamlık gibi mühim dini bir görev hususunda ise, bu mesele daha çok ehemmiyet kazanır.

 

"Kim böyle bir çocuğun arkasında çocuk olduğunu bile bile namaz kılarsa namazı caiz değildir. Fakat baliğ bir kimse olduğunu zannederek arkasında namaz kılarsa namazı sahihdir. Bilmeden cünüb ve kafirin arkasında namaz kılan kimsenin durumuna düşer."

Netice olarak bu konuda mezheb imamlarının görüşü şöyledir:

 

1. Baliğ bir kimsenin bir mümeyyiz çocuk arkasında farz namazı kılması üç imama göre de caiz değildir. Ancak Şafiiler "Cuma namazının dışında bütün farz namazıarı bir mümeyyiz çocuk arkasında kılmak dizdir. Ancak cuma namazının çocuk arkasında caiz olabilmesi için imam olan çocuktan başka baliğ 40 kişinin bulunması gerekir. Eğer imamlık yapacak çocukla 40 kişi tamamlanıyorsa o zaman caiz değildir,

 

2. Hanefi mezhebi imamlarının dışında bütün imamlarca çocuk arkasında nafile namaz kılmak caizdir. Hanefilerce sahih olan görüşe göre ise, ne farz namazlarda ne de nafile namazlarda kesinlikle çocuk arkasında kılınamaz.(el-Ceziri, el-Fıkıh ale'I-Mezibibi'I-Erba'a, I, 409)

 

Yine bu hadis-i şeriften namazda avret mahallini örtmenin farziyyeti anlaşılmaktadır. Amr b. Seleme'nin "İslamiyeti kabul ettikten sonra bir kere daha böylesine sevindiğimi hatırlamam" diyerek derecesinin büyüklüğünü ifade ettiği sevinci çok küçük yaşta olduğu için çocukluğuna bağlanabileceği gibi, avret mahallinin bir daha açılmasına engel olacak bir elbiseye kavuşmasıyla da izah edilebilir .