SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

SALAT BAHSİ

<< 588 >>

DEVAM: 60. İmamlığa Kim Daha Layıktır

 

حَدَّثَنَا الْقَعْنَبِيُّ حَدَّثَنَا أَنَسٌ يَعْنِي ابْنَ عِيَاضٍ ح و حَدَّثَنَا الْهَيْثَمُ بْنُ خَالِدٍ الْجُهَنِيُّ الْمَعْنَى قَالَا حَدَّثَنَا ابْنُ نُمَيْرٍ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ عَنْ نَافِعٍ عَنْ ابْنِ عُمَرَ أَنَّهُ قَالَ لَمَّا قَدِمَ الْمُهَاجِرُونَ الْأَوَّلُونَ نَزَلُوا الْعُصْبَةَ قَبْلَ مَقْدَمِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَكَانَ يَؤُمُّهُمْ سَالِمٌ مَوْلَى أَبِي حُذَيْفَةَ وَكَانَ أَكْثَرَهُمْ قُرْآنًا زَادَ الْهَيْثَمُ وَفِيهِمْ عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ وَأَبُو سَلَمَةَ بْنُ عَبْدِ الْأَسَدِ

 

Abdullah ibn Ömer (şöyle) demiştir: "İlk muhacirler Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) (Medine'ye) gelmeden Önce Asba'da konaklamışlardı ve kendilerine Ebu Huzeyfe'nin hürriyetine kavuşturduğu Salim, Kur'an-ı Kerim ençok ezberinde bulunan bir kişi olarak (onlara) imamlık ediyordu."

 

(Ravi) el-Heysem (rivayetine şunları da) ilave etti: Onların içinde Ömer b. -Hattab ve Seleme b. Abdi'l-Esed de vardı.

 

 

Diğer tahric: Buharî, ezan; Ahmed b. Hanbel, V, 71

 

AÇIKLAMA:     Bu hadis-i şerif iki ayrı senetle rivayet edilmiştir: Birincisi; el-Ka'nebî, Enes, İbn Numeyr, Übeydullah, Nafi, İbn Ömer.İkincisi; İse, el-Heysem, ibn Numeyr, Übeydullah, Nafi, ibn Ömer'dir. Her iki rivayet, her ne kadar mana bakımından aynı ise de el-Heysern'in rivaye­tinde fazla olarak "Salim'iıı, kendilerine imamlık ettiği ilk muhacirler ara­sında Hz. Ömer b. Hattab'Ia Ebu Seleme b. Abdi'l-Esed'in de bulunduğu" ifadesi vardır.

 

Salim (r.a.)'in imamlığa tercihi edilişi, hadis-i şerifte ezberinde daha çok Kur'an-i Kerim bulunmasıyla izah edilmiştir. Bu mevzuda 582.hadis-i şerifin açıklamasında mezheb imamlarının görüşü nakledilmişse de burada şunları da anlatmakta fayda vardır. Asr-ı Saadette Kur'an-i Kerimi'tamamıyle ezber­lemiş olanlar pek azdır. Fakat herkes ne ezberlemişse, ezberlemiş olduğu ayet-i kerimelerin manalarını» özelliklerini, fıkhı hükümlerini de beraber öğrenir­di. İbn Ömer (r.a.) bu şekilde Bakara Suresi'ni 12 senede ezberlemişti.

 

İbn Ömer (r.a.) buyurmuştur ki, "Resülullah (s.a.v.)'e ne zaman bir sure nazil olsa ibiz hemen o anda içindeki emri, nehyi, zecr ve terhîbi helal ve ha­ramı öğrenirdik. Şimdi ise, bir adam bir sure okuyor da ahkamından bir şey bilmiyor.”[bk. A. Naim, Tecrid Tncemesi, II, 528.]

 

İmamlığa layık olmanın en önde gelen şartının fıkhı en iyi bilmek oldu­ğu görüşünde olanlar, "Kur'an-ı Kerimi en iyi okuyan ve ezberinde daha çok ayet olan" cümlelerine böyle mana vererek, "Kur'an-ı Kerimi en iyi oku­yanlardan maksat onun fikhî hükümleri en iyi bilenlerdir" diyorlar.

 

Kur'an-ı Kerimi daha güzel okuyan kimsenin, imamlık için fıkhî hüküm­lerini daha iyi bilene tercih edileceği görüşünde olanlar da görüşlerinin doğ­ruluğunu isbat için "Kıraat hususunda denk iseler sünneti en iyi bilenleri imam olur" mealindeki 584 numaralı hadisi delil getirirler.

 

İmamet hususunda aranan sadece kıraat ile ilimden ibaret olmayıp, bu şartlarda eşitlik halinde başka vasıflar aranır. Mesela Hanefîlere göre; kıra-atta ve ilimde eşitlik halinde günahtan sakınmakta daha titiz olan, günahtan sakınmada eşitlik halinde daha yaşlı olan, yaşça da eşitlik halinde ahlakı en güzel olan, tercih edilir. Bütün bu sıfatlarda da eşitlik olursa ya kur'a çekilir veya cemaatin tercihi ile birisi imamlığa seçilir. Bu tertib içinde sözü geçen daha yaşlı olan kimseden maksat, müslüman olarak yaşanan yaş kast edilir. Binaenaleyh yeni müslüman olmuş bir ihtiyar daha önce müslüman olan bir gence tercih edilemez.

 

Bu mevzuda İmam Şafiî'den de iki görüş rivayet edilmiştir: En kuvvetli ve eski olan birinci görüşüne göre sırasıyla, 1. En şerefli olan, 2. İslam diya­rına daha evvel hicret eden, 3. Daha yaşlı olan kişiler tercih edilir.

 

İkinci görüşüne göre ise; önce en yaşlı olan, sonra en şerefli olan, sonra daha önce İslam ülkesine hicret etmiş olan sonra daha temiz giyinen ve en sonra da sesi en güzel olan tercih edilir.[Ahmed Naim, Tecrid Tercemesi; II, 528.]