SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

SALAT BAHSİ

<< 430 >>

DEVAM: 9. Namaz Vakitlerini Muhafaza

 

حَدَّثَنَا حَيْوَةُ بْنُ شُرَيْحٍ الْمِصْرِيُّ حَدَّثَنَا بَقِيَّةُ عَنْ ضُبَارَةَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِي سُلَيْكٍ الْأَلْهَانِيِّ أَخْبَرَنِي ابْنُ نَافِعٍ عَنْ ابْنِ شِهَابٍ الزُّهْرِيِّ قَالَ قَالَ سَعِيدُ بْنُ الْمُسَيِّبِ إِنَّ أَبَا قَتَادَةَ بْنَ رِبْعِيٍّ أَخْبَرَهُ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ اللَّهُ تَعَالَى إِنِّي فَرَضْتُ عَلَى أُمَّتِكَ خَمْسَ صَلَوَاتٍ وَعَهِدْتُ عِنْدِي عَهْدًا أَنَّهُ مَنْ جَاءَ يُحَافِظُ عَلَيْهِنَّ لِوَقْتِهِنَّ أَدْخَلْتُهُ الْجَنَّةَ وَمَنْ لَمْ يُحَافِظْ عَلَيْهِنَّ فَلَا عَهْدَ لَهُ عِنْدِي

 

Ebu Katade bin Rib'i (veya Rab'i) (ra.) "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in "Allah (azze ve celle) şöyle buyurdu" dediğini haber vermiştir: "Ben ümmetin üzerine beş (vakit) namazı farz kıldım ve onları tam vakitlerinde kılarak geleni, cennete koyacağıma katımda ahdettim. Ama kim o namazlara devam etmezse benim katımda onun için herhangi bir ahd yoktur" buyurdu.

 

 

Diğer tahric: İbni Mace, ikame

 

AÇIKLAMA:     Görüldüğü üzere Hadis, lafzı Resulullah'tan, manası Cenab-ı Allah'dan gelen kudsi bir Hadistir.

 

Hadiste zikredilen "ahd'den maksat, "va'd"dır. Anlaşılıyor ki Cenab-ı Allah beş vakit namaza devam edeni cennete koyacağını va'detmekte, bunlara devam etmeyen için böyle bir va'dinin olmadığını ifade buyurmaktadır. Bazıları, Tirmizi'nin Bureyde'den rivayet ettiği,"Bizimle onlar arasındaki ahd namazdır. Kim onu terkederse kafir olmuştur” Hadisine dayanarak, namazı terk eden kimsenin cennete giremeyeceğini söylemişlerdir. Fakat cumhur bu Hadisi, namazı inkar ederek terketmeye hamletmişlerdir.

 

Bazı Hükümler

 

1. Farz namazların adedi beştir.

2. Bu namazları vakitlerinde eda eden kimse cennete girmeye hak kazanmıştır.

3. Namazları terk edenler, büyük tehlike içerisindedirler.

 

Mahir: Kişi ibadeti ile cennet'i hak edemez, ancak bu ibadeti ile cenneti ve mağfireti umabilir. Gereği gibi yapılan ibadet Allahu Teala'nın bildirmesi ile cennet'e götürür. Zira kişi hak etmese de Allah merhameti ile ona bu lutfu belli şartlarla vereceğini va'd etmiştir. Allah'a kulluğun en önemli fiili göstergesi olan namazı eda etmeyen kişi hangi akli, zanni yada nakli delil ile affını umacak kadar rahat hareket edebilir? Allah her şey'in sahibidir, O'na muhalefet edecek bir varlık yoktur. O dilerse affeder. Bununla beraber kuralları koyan da O'dur. Artık dileyen Kendisine itaat etmediği Rabb'inden öağfiret umar. Şu da ilginçtir ki; Allah'ın affına güvendiğini söyleyen kişi bu sözünde samimi ise bu iman ona nasıl olur da namaz kıldırmaz.

 

Allah dilediğini affeder, dilediğini de ateşe sokar. Biz sadece O'na kulluğumuzu sürekli bir şekilde beyan ederiz ki umudumuz olsun. Allah namazı herkes'e nasib etmez, namaz'a devam etmek zor'dur, Allah'tan korkan mu'minler hariç. Allah mülkünde eksiksiz ve sınırsız bir şekilde hakimdir. Tüm kainat, tüm canlı ve camsızlar, zaman, mekan ve kavramlar, önce ve sonra; her şey Allahu Azimu'ş-Şan Azze ve Celle ve A'la ya aittir. O dilediğini yapar, dilediğini yapmaz. Dilemesi dışında bir şey olmaz.!!!