SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

SALAT BAHSİ

<< 439 >>

DEVAM: 11. Namaz Vaktinde Uyuyan Veya Namazı Unutan Kimse

 

حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ عَوْنٍ أَخْبَرَنَا خَالِدٌ عَنْ حُصَيْنٍ عَنْ ابْنِ أَبِي قَتَادَةَ عَنْ أَبِي قَتَادَةَ فِي هَذَا الْخَبَرِ قَالَ فَقَالَ إِنَّ اللَّهَ قَبَضَ أَرْوَاحَكُمْ حَيْثُ شَاءَ وَرَدَّهَا حَيْثُ شَاءَ قُمْ فَأَذِّنْ بِالصَّلَاةِ فَقَامُوا فَتَطَهَّرُوا حَتَّى إِذَا ارْتَفَعَتْ الشَّمْسُ قَامَ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَصَلَّى بِالنَّاسِ

 

Ebü Katade bu haber hakkında dedi ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah (azze ve celle) ruhlarınızı dilediği zaman kabzetti ve dilediği zaman iade etti. Kalk ve namaza davet et (ezan oku)" buyurdu.

 

Resulullah ve ashabı kalkıp abdest aldılar güneş yükselince (kerahet vakti çıkınca) Efendimiz cemaate namaz kıldırdı.

 

 

Tahric için bk. Buhari, mevakit; tevhid; Nesai, imame; Ahmed b. Hanbel, V, 307.

 

AÇIKLAMA:     İbn Reslan Hz. Nebi'in: "Allah ruhlarınızı dilediği zaman kabz etti, dilediği zaman da iade etti" sözünün manasının, ruhun bedenle olan alakasının   kesilmesi olduğunu, bunun ölümü gerektirmediğini söyler.

 

Burada şu hususları belirlemekte fayda vardır. Çoğu kez kullandığımız nefis ve ruh kelimeleri muhteva itibariyle aynı şeyler mi, yoksa ayrı şeyler midir? Bu hususta elde yeterli bilgiler olmamasına rağmen alimlerimiz, ne­fisle ruhun aynı şeyler olduğunda ittifak etmeyip kimi, aynı şey, kimi de ay­rı ayrı şeylerdir demişlerdir. Nefis ile ruh insanda bir ise, ruh, bir midir, yoksa birden fazla mıdır? sorusunu sormuşlardır. Bunun neticesinde şu hükümler ortaya atılabilir:

 

1. İnsan vücudunda ruh birdir, faaliyetleri ve nitelikleri bakımından değişiklik arzeder diyen görüş takdire şayan sayılmıştır.

 

2. Birden fazla ruh vardır diyenler ise, bu ruhlardan biri insan üzerinde faaliyetini icra ettiği zaman insan uyanık olur, çıktığı zaman uyku ve rü'ya görür; diğer bir ruh ise, beden ile ittisali insanın diriliğim", bedenden ayrıldı­ğı zaman da insanın ölümü gerçekleşir, demişlerdir.

 

Bütün bunların yanında şunu hatırlamakta fayda vardır: Hz. Peygam­ber (s.a.v.)’e ruh ve mahiyeti hakkında soru sorulduğunda Nebi (s.a.v.) hemen cevap vermemiş, Cibril-i Emin vasıtası ile gelen ayet-i celilede soru sorunlara cevap verilmiştir: "Ruh benim Rabbimin işidir. (Bu konuda) size ancak az bir bilgi verilmiştir" buyurulması, ruhun mahiyetinin insanlarca meçhul olduğuna işa­rettir.

 

Efendimizin, bu hadisede ezan okumasını kime emrettiği açıkça belli ol­mamaktadır. Bununla beraber diğer rivayetlerin yardımıyla bu emrin Hz. Bilal'e verildiği anlaşılmaktadır. Yine bu rivayette ezan okuma ve abdest al­ma işlerinin güneş yükselmeden önce olduğu görülmektedir. Halbuki önce geçen ve bundan hemen sonra gelecek olan rivayetlerde abdestin, güneş yük­seldikten sonra alındığı anlaşılmaktadır. Sabah namazına kalkılamayıp da, kuşlukta kaza edildiği vaka birden fazla olabileceği için, hadisler arasında tezat söz konusu değildir.