بَاب
فِي
إِمَاطَةِ
الْأَذَى
عَنْ الطَّرِيقِ
159-160. Yollardan
(Gelip Geçeni) Rahatsız Eden Engelleri Kaldırmanın Fazileti
حَدَّثَنَا
أَحْمَدُ
بْنُ
مُحَمَّدٍ
الْمَرْوَزِيُّ
قَالَ
حَدَّثَنِي
عَلِيُّ بْنُ
حُسَيْنٍ
قَالَ
حَدَّثَنِي
أَبِي قَالَ
حَدَّثَنِي
عَبْدُ
اللَّهِ بْنُ
بُرَيْدَةَ
قَالَ
سَمِعْتُ
أَبِي
بُرَيْدَةَ
يَقُولُ
سَمِعْتُ
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
يَقُولُ فِي
الْإِنْسَانِ
ثَلَاثُ
مِائَةٍ
وَسِتُّونَ
مَفْصِلًا
فَعَلَيْهِ
أَنْ
يَتَصَدَّقَ
عَنْ كُلِّ
مَفْصِلٍ مِنْهُ
بِصَدَقَةٍ
قَالُوا
وَمَنْ
يُطِيقُ ذَلِكَ
يَا نَبِيَّ
اللَّهِ
قَالَ
النُّخَاعَةُ
فِي
الْمَسْجِدِ
تَدْفِنُهَا
وَالشَّيْءُ
تُنَحِّيهِ
عَنْ
الطَّرِيقِ
فَإِنْ لَمْ
تَجِدْ
فَرَكْعَتَا
الضُّحَى
تُجْزِئُكَ
Abdullah b. Büreyde dedi
ki: Ben babam Büreyde'yi şöyle derken işittim: "Ben Rasûlullah (s.a.v.)'i
şöyle buyururken işittim: İnsanda 360 eklem vardır. (Bu nedenle insan oğlunun)
üzerine (hergün için) kendisinde bulunan her eklem karşılığında sadaka vermek
borçtur."
(Hz.
Büreyde sözlerine şöyle devam etti. Orada hazır bulunanlar): Ey Allah'ın
elçisi, buna kim güç yettirebilir? diye sordular. (Hz. Nebi de:) Mesciddeki
balgamı toprağın altına gömersin. (Bu bir sadakadır. Gelip geçenleri) rahatsız
edici şey (leri) yoldan kaldırırsın. (Bu da bir sadakadır). Eğer (sadaka yerine
geçen böyle yapılacak başka bir iyilik) bulamazsan (bu eklemlere karşılık bir
sadaka olmak üzere) iki rekat bir kuşluk namazı (kılman) sana yeter.
Tahric edenler: Müslim,
zekat; Ahmed b. Hanbel; V, 354, 359.