SAHİH-İ MÜSLİM |
SALAT |
89- SALAT-İ VUSTA (ORTA
NAMAZ) İKİNDİ NAMAZIDIR DİYEN KİMSELERİN DELİLİ BABI
1421- Bize Muhammed b.
el-Müsenna ve Muhammed b. Beşşar da tahdis etti. İbnu'l-Müsenna dedi ki: Bize
Muhammed b. Cafer tahdis etti, bize Şu'be tahdis edip dedi ki: Katade'yi Ebu
Hassan'dan diye tahdis ederken dinledim. O Abıde'den, o Ali'den şöyle dediğini
nakletti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ahzab (Hendek gazası) günü:
"Güneş batana kadar bizi vusta (orta) namazını kılmaktan alıkoydular.
Allah kabirlerini -yahut evlerini ya da karınlarını- ateşle doldursun"
buyurdu. -Evler ve karınlar hususunda şüphe eden Şu'be'dir.-
1422- Bize Muhammed b.
el-Müsenna da tahdis etti, bize İbn Ebu Adiy, Said'den tahdis etti. O
Katade'den bu isnat ile rivayet etti ve -şüphe etmeyerek- evlerini ve
kabirlerini dedi.
1423- Bunu bize Ebu Bekr
b. Ebi Şeybe ve Zuheyr b. Harb da tahdis edip dediler ki: Bize Veki', Şu'be'den
tahdis etti. O el-Hakem'den, o Yahya b. el-Cezzar'dan, o Ali'den rivayet etti (H).
Bunu bize -lafız kendisinin olmak üzere- Ubeydullah b. Muaz da tahdis edip dedi
ki: Bize babam tahdis etti, bize Şu'be, el-Hakem'den tahdis etti. O Yahya'dan,
Ali'yi şöyle derken dinlediğini rivayet etti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) hendeğin geçiş yerlerinden birisi üzerinde oturmakta iken: "Bizi
orta namazdan güneş batıncaya kadar alıkoydular. Allah kabirlerini ve evlerini
-yahut: kabirlerini ve karınlarını, buyurdu- ateş ile doldursun" buyurdu.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
1424- Bize Ebu Bekr b.
Ebi Şeybe, Zuheyr b. Harb ve Ebu Kureyb de tahdis edip dediler ki: ... Müslem
b. Subayh'den, o Şuteyr b. Şekl (Şekel diye de okunur) Ali'den şöyle dediğini
rivayet etti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ahzab günü: "Bizi
orta namazdan, ikindi namazından alıkoydular. Allah evlerini ve kabirlerini
ateşle doldurasıca" buyurdu sonra ikindi namazını, iki
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
1425- Bize Avn b. Sellam
el-Kufi de tahdis etti. .. Abdullah dedi ki: Müşrikler Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'i güneş (ışıkları) kızarıncaya yahut sararıncaya kadar ikindi
namazını kılmaktan alıkoydular. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Bizi orta namazdan (yani) ikindi namazından alıkoydular. Allah
karınlarını ve kabirlerini ateş ile doldursun. " Ya da:
"Allah karınlarına
ve kabirlerine tıkabasa ateş yığsın" buyurdu.
Diğer tahric: Tirmizi,
181 -muhtasar olarak-, 2985 -muhtasar olarak-; İbn Mace, 686
AÇIKLAMA: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) (1421): "Güneş batıncaya kadar bizi vusta
(orta) namazdan alıkoydular." Diğer rivayette (1423): "Bizi vusta
namazından (yani) ikindi namazından alıkoydular" buyurmaktadır. İbn Mesud
(r.anh)'ın rivayet ettiği (1425) hadiste de: "Bizi vusta namazından (yani)
ikindi namazından alıkoydular" buyurmaktadır.
Gerek ashab-ı kiramın
(r.anhum), gerek onlardan sonra gelen ilim adamlarının Kur'an-ı Kerim'de adı
geçen vusta (orta) namazı hakkında ihtilaf etmişlerdir. Bir topluluk o ikindi
namazıdır demiştir. Bu görüşün kendilerinden nakledildiği kimseler arasında Ali
b. Ebu Talib, İbn Mesud, Ebu Eyyub, İbn Ömer, İbn Abbas, Ebu Said el-Hudri, Ebu
Hureyre, Abide es-Selmani, Hasan-ı Basri, İbrahim en-Nehai, Katade, Dahhak,
Kelbi, Mukatil, Ebu Hanife, Ahmed, Davud, İbnu'l-Münzir ve başkaları -Allah
onlardan razı olsunvardır. Tirmizi dedi ki: Bu ashab-ı kiramdan ve onlardan
sonra gelenler arasında -Allah onlardan razı olsun- ilim adamlarının
çoğunluğunun görüşüdür.
Mezhep alimlerimizden el-Maverdi
de şöyle demektedir: Bu husustaki hadislerin sahih olması dolayısıyla
Şafii-yüce Allah'ın rahmeti ona- 'nin görüşü de budur. Onun bu namazın
Bir kesim ise bu
Bir başka kesim ise
Kabisa b. Zueyb ise o
Bu görüşler arasında
sahih olan, ikindi ve
Bunun
Vusta namazının ikindi
namazı olduğunu söyleyenler ise bu namazın insanların maişet ve işleriyle
meşgul oldukları bir zamanda kılınan bir namaz oluşunu ileri sürerler.
Cuma namazı olduğunu
söyleyenlerin kanaatine gelince, bu da son derece zayıf bir görüştür çünkü
namazın dikkat edilip, korunması tavsiyesinden anlaşılan ancak kaçırılma
ihtimaline maruz kalması dolayısıyladır. Bu ise Cuma namazı ile bağdaşmaz çünkü
insanlar adeten diğer namazlardan daha fazla bu namaza dikkat ederler, onu
korurlar. Buna sebep ise diğer namazlardan farklı olarak haftada bir kılınan
bir namaz olmasıdır.
Vusta namazı beş vakit
namazın hepsidir diyenlerin görüşleri de zayıftır ya da yanlıştır çünkü Araplar
(anlatımda) önce bir hususu etraflı bir şekilde sözkonusu edip sonra onu
topluca anmazlar. Aksine bir husustan önce topluca söz eder sonra onu etraflı
bir şekilde açıklarlar yahutta faziletine dikkat çekmek maksadıyla onun bir
kısmı hakkında tafsilatlı açıklamalarda bulunurlar.
"Abıde,
Ali'den" isnadında geçen Abıde es-Selmani'dir Allah en iyi bilendir.
"Ahzab günü"
Ahzab meşhur gazanın adıdır. Ona ahzab ve hendek gazası adı verilir. Hicretin
dördüncü yılında olmuştu, beşinci yılda olduğu da söylenmiştir.
"Güneş batıncaya
kadar vusta namazdan bizi alıkoydular" ibaresi bütün nüshalarda ve sema
yoluyla alınmış asıl nüshalarda "salatu'l-vusta" şeklinde (izafet
terkibi halinde)dir. Bu da yüce Allah'ın: "Sen batı tarafında
değildin." (Kasas, 44) buyruğu kabilindendir. Bu hususta da (nahivcilerin)
bilinen iki görüşü vardır. Kufelilerin görüşüne göre mevsuf ismin sıfatına
izafe edilmesi caizdir. Basrahların görüşüne göre ise değildir. Bu gibi
hallerde onlar hazfedilmiş bir kelime takdir ederler. Burada "(.....):
orta namaz namazını kılmaktan" takdirinde olup, orta namazı kılmaktan
anlamındadır.
"Güneş batıncaya
kadar" anlamındaki ibarede "abet" lafzı el-Harbi'nin dediğine
göre
(1423) "Yahya b.
el-Cezzar" de Cezzar ismi cim, ze ile ve sonu da re harfi iledir. Birinci
yolda Yahya b. el-Cezzar, Ali'den şeklinde, ikinci yolda ise Yahya, Ali'den
dinledi şeklindedir. "An: den" lafzı ile "semia: dinledi" lafzı
yer değiştirdiğinden ötürü Müslim senedi tekrar etmiştir.
"Hendeğin giriş
yerlerinden birisi" ibaresindeki "furda" kelimesi hendeğin giriş
yerlerinden ve ona nüfuz edilebilecek geçit yerlerinden birisi demektir.
(1424) "Müslim b.
Subayh" Ebu'd-Duha'nın kendisidir.
"Şuteyr b. Şekl"
kef harfi fethalı. olarak da okunur (Şekel şeklinde) yine kef harfinin sakin
olarak (Şekl şeklinde) okunacağı da söylenmiştir.
"Sonra onu iki
Nebi (Sallallahu aleyhi
ve Sellem)'in güneş batıncaya kadar ikindi namazını geciktirmesine gelince bu
korku namazı ile ilgili hüküm inmeden önce idi.
İlim adamları dedi ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in bu namazı kasten değil de unutarak
geciktirmiş olması ihtimali de vardır. Buna sebep ise düşman ile uğraşması idi.
Düşmanla uğraşmasından ötürü kasten geciktirmiş olması da ihtimal dahilindedir.
Bu ise korku namazı hükmü inmeden önce namazı geciktirmekte bir mazeret idi.
Günümüzde ise düşman ve çarpışma sebebiyle namazı vaktinden sonraya bırakmak
caiz değildir. Aksine durumuna uygun bir şekilde korku namazı kılar. Korku
namazının ise fıkıh kitaplarında bilinen çeşitleri vardır. Yüce Allah'ın
izniyle bu şerhte ilgili babında bunların temel maksatlarına işaret edeceğiz.
Bilelim ki buradaki ve
Buhari' deki bu hadiste geçtiği üzere vaktinden sonraya kalan namaz ikindi
namazı idi. Bu hadisin zahirinden başka namazın vakti geçmediği
anlaşılmaktadır. Muvatta' daki rivayete göre geçirdiği namazlar
1426- Bize Yahya b.
Yahya et-Temimi de tahdis edip dedi ki. Ben Zeyd b. Eslem'den rivayetle Malik'e
okudum. O Ka'ka b. Hakım'den, o Aişe'nin azatlısı Ebu Yunus'tan şöyle dediğini
nakletti: Aişe bana kendisi için bir Mushaf yazmamı emretti ve: "Namazları
ve özellikle orta namazı koruyunuz." (Bakara, 238) ayetine gelecek olursan
beni haberdar et, dedi. (Ebu Yunus) dedi ki: O ayete gelince ben de ona haber
verdim. O bana: "NamazIan ve özellikle orta namazı ve ikindi namazını
koruyunuz, gönülden gelerek saygı ve itaat ile Allah'ın huzurunda durunuz"
diye bana okudu (ben de yazdım).
Aişe: Ben bunu
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den (böylece) dinledim, dedi.
Diğer tahric: Ebu
Davud, 410; Tirmizi, 2982; Nesai, 471
1427- Bize İshak b.
İbrahim el-Hanzali tahdis etti. Bize Yahya b. Adem haber verdi, bize Fudayl b.
Merzuk, Şakik b. Ukbe'den tahdis etti. O Bera b. Azib'den şöyle dediğini
nakletti: Bu: Namazları ve ikindi namazını koruyunuz ayeti nazil oldu. Biz onu
Allah'ın dilediği kadar bir süre okuduktan sonra Allah onu neshetti ve:
Namazları ve özellikle orta namazı koruyunuz ayeti nazil oldu. Bunun üzerine
Şakik'in yanında oturmakta olan bir adam ona: O halde o (orta namaz) ikindi
namazıdır deyince, Bera: Ben sana nasıl indiğini ve Allah'ın onu nasıl nesh
ettiğini haber verdim. Allah en iyi bilendir, dedi.
Müslim dedi ki: Bunu
el-Eşcai de Süfyan es-Sevri'den diye rivayet etti. O el-Esved b. Kays'dan, o
Şakik b. Ukbe'den, o Bera b. Azib'den şöyle dediğini nakletti: Biz bunu Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte bir süre okuduk, sonra hadisi aynen
Fudayl b. Merzuk'un rivayeti gibi rivayet etti.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
1428- Bana Ebu Gassan
el-Mismai ve Muhammed b. el-Müsenna, Muaz b. Hişam'dan tahdis etti. Ebu Gassan
dedi ki: Bize Muaz b. Hişam tahdis etti, bana babam Yahya b. Ebu Kesir'den
şöyle dediğini tahdis etti: Bize Ebu Seleme b. Abdurrahman, Cabir b.
Abdullah'tan tahdis ettiğine göre Ömer b. el-Hattab Hendek günü Kureyş
kafirlerine sövüp saymaya başladı ve: Ey Allah'ın Resulü, Allah'a yemin ederim
ki ancak güneşin batmasına az kala ikindi namazını kılabildim, dedi. Bunun
üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de: "Allah'a yemin olsun
ki ben de onu henüz kılamadım" buyurdu. Sonra Buthan'a indik. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) da abdest aldı, biz de abdest aldık. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) güneş battıktan sonra ikindi namazını kıldı,
ondan sonra da akşam namazını kıldı.
Diğer tahric: Buhari,
596, 598 -muhtasar olarak-, 641, 645, 4112; Tirmizi, 2180; Nesai, 1365
1429- Bize Ebu Bekr b.
Ebi Şeybe ve İshak b. İbrahim de tahdis etti. Ebu Bekr bize Vekt', Ali b.
el-Mubarek'ten tahdis etti derken, İshak haber verdi dedi. O (Ali) Yahya b. Ebu
Kesir'den bu isnat ile hadisi aynen rivayet etti.
AÇIKLAMA: (1426)
Aişe (r.anha)'nın rivayet ettiği hadiste': "Bana: Namazları, orta namazı
ve ikindi namazını koruyunuz diye okuyup yazdırdı." Rivayetlerde bu
şekilde "ve ikindi namazını" diye vav iledir. Mezhebimize mensup kimi
ilim adamı bunu vusta (orta) namazın ikindi namazı olmadığına delil
göstermişlerdir çünkü atfetmek (ve ile bağlamak) farklı olmayı gerektirir ama
bizim mezhebimizdeki kanaate göre şaz kıraat delil gösterilemez ve onun
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den naklen verilen haber hükmünü
taşıyamaz çünkü bu kıraati nakleden bir kimse ancak onu Kur'an'ın bir buyruğu
olarak nakletmektedir. Kur'an ise icma ile kabul edildiği üzere ancak tevatür
ile sabit olur. Böyle bir rivayet Kur'an olarak sabit olmadığına göre haber
olarak da sabit olamaz. Bu mesele fıkıh usulü kitaplarında etraflıca
açıklanmıştır. Bu hususta bizlerle Ebu Hanife -yüce Allah'ın rahmeti
onaarasında da görüş ayrılığı vardır.
(1428) "Ömer
(r.anh) dedi ki: Ey Allah'ın Resulü ... " Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in kendisinin de namazı kılmadığına dair yemin etmesi Ömer , (r.anh)'ın
gönlünü hoş etmek içindir çünkü ikindi namazını
Bu aynı zamanda yemin
istenip, teklif edilmeksizin yemin etmenin caiz oluşuna delildir. Eğer bir
hususu pekiştirmek yahut güveni arttırmak, bir unutkanlık yanılgısını ortadan
kaldırmak ya da buna benzer başka maksatlar gibi bir masIahat bulunursa bu
şekilde yemin etmek müstehabtır. Hadislerde bu çokça görülen bir durum olduğu
gibi, yüce Allah tarafından da bu şekilde yeminlerde bulunulmuştur.
"Vezzariyat, vettur, velmürselat, vessemai vettarık, veşşemsi veduhaha,
velleyli iza yağşa, vedduha, vettini, veladiyat, velasri" ve benzeri
buyruklarda olduğu gibi. Bütün bunlar hakkında yemin edilen hususun değerini
göstermek ve onu pekiştirmek içindir. Allah en iyi bilendir.
"Buthan'a
indik." Bütün muhaddislerin rivayetlerinde, zaptlarında ve
kayıtlamalarında hep bu şekildedir. Dilbilginleri ise "Batihan" diye
söyler ve başka türlüsünü caiz kabul etmezler. el-Bari' sahibi ve Ebu Ubeyd
el-Bekri de bunu böylece nakletmişlerdir. Burası Medine'de bir vadinin adıdır.
"Buthan'a indik.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) da abdest aldı, biz de abdest aldık.
.. " Buradaki ifadelerin zahirinden bu iki namazı cemaat ile birlikte
kıldığı anlaşılmaktadır. Böylelikle bunda kazaya kalmış farz namazın cemaatle
kılınmasının caiz olduğuna delil bulunur. Bütün ilim adamları da böyle
demişlerdir. Ancak Kadı lyaz'ın, Leys b. Sa'd'dan naklettiğine göre o bunu
kabul etmemektedir. Leys'den bu görüş sahih olarak nakledilmiş olsa dahi onun
bu görüşü bu hadis ile ayrıca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in
Bu hadiste ayrıca bir
namazı geçirmiş olup, onu başka bir vakitte hatırlayan kimsenin, işe, geçirdiği
namazın kazasını kılmakla başlaması sonra da o vaktin namazını kılması
gerektiğine de delil vardır. Bu hususta icma bulunmaktadır. Ancak Şafii'ye ve
bir kesime göre böyle yapmak müstehabtır. Eğer vakit namazını kıldıktan sonra
geçirdiği namazı kılarsa bu da caizdir. Malik, Ebu Hanife ve başkalarına göre
ise önce geçirdiğini hatırladığı namazı kılması vaciptir. Eğer vakit namazını
önce kılacak olursa sahih olmaz.
Bu hadisi şöyle diyen
bir kimse delil gösterebilir:
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
90- SABAH VE
İKİNDİ NAMAZLARININ FAZİLETİ VE BUNLARA DİKKAT ETME BABI