SAHİH-İ MÜSLİM |
SALAT |
114- MUKİM İKEN İKİ
NAMAZI CEM ETME BABI
1626- Bize Yahya b.
Yahya tahdis edip dedi ki: Malik'e, Ebu'zZubeyr'den naklettiği rivayeti okudum. O Said b. Cubeyr'den, o İbn Abbas'tan şöyle dediğini rivayet etti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) korku hali de yokken, yolcu da değilken
Diğer tahric: Ebu Davud,
1210; Nesai, 600
1627- Bize Ahmed b. Yunus ve Avn b. Sellam birlikte Zuheyr'den tahdis etti. İbn Yunus dedi ki:
Bize Zuheyr tahdis etti.
Bize Ebu'z-Zubeyr, Said b. Cubeyr'den tahdis etti. O İbn Abbas'tan
şöyle dediğini nakletti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
korku hali de yokken, yolcu da değilken Medine'de
Ebu'z-Zubeyr dedi ki: Said'e: Bunu niye yaptı dedim, o: Sen bana sorduğun gibi, İbn Abbas'a da ben sordum. O: Ümmetinden hiçbir kimseyi
sıkıntıya sokmamayı murad etti, dedi.
1628- Bana Yahya b.
Habib el-Harisı tahdis etti ... Bize Said b. Cubeyr tahdis etti, bize İbn Abbas'ın tahdis ettiğine göre
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) yaptığı bir seferde Tebuk Gazvesinde namazı cem ile kılarak
Said dedi ki: İbn Abbas'a: Böyle yapmaya
onu iten sebep nedir? dedim.
O: Ümmetini sıkıntıya
sokmak istemedi dedi.
1629- Bize Ahmed b. Abdullah b. Yunus tahdis
etti. .. Ebu't-Tufeyl Amir
b. Muaz dedi ki: Tebuk
Gazvesinde Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) ile birlikte çıktık.
Diğer tahric: Ebu Davud,
1206,1208; Nesai, 586; İbn Mace, 1070
1630- Bize Yahya b.
Habib tahdis etti. .. Bize Amir b. Vasıle Ebu'tTufeyl tahdis etti. Bize Muaz b. Cebel tahdis edip dedi ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Tebuk Gazvesinde
(Amir) dedi ki: Ben:
Böyle yapmaya onu iten neydi, dedim. O: Ümmetini sıkıntıya sokmak istemedi,
dedi.
1631- Bize Ebu Bekr b. Ebi
Şeybe ve Ebu Kureyb tahdis edip dediler ki:
Bize Ebu Muaviye tahdis etti (H). Bize Ebu Kureyb ve Ebu Said
el-Eşec de -lafız Ebu Kureyb'e aittir- tahdis edip
dediler ki: Bize Vekı' tahdis
etti. İkisi (Ebu Muaviye
ile birlikte) A'meş'ten rivayet etti. O Habib b. Ebu Sabit'ten, o Said b. Cubeyr'den, o İbn Abbas'tan şöyle
dediğini nakletti: Resulullah korku da yokken, yağmur
da yağmıyorken Medine'de
Vekı"in hadisinin rivayeti şöyledir: Ben: İbn
Abbas'a bunu niye yaptı, dedim. O: Ümmetini sıkıntıya sokmamak için, dedi.
Ebu Muaviye'nin hadisi rivayetinde
ise şöyle denilmektedir: İbn Abbas'a bununla neyi murad etmişti, diye soruldu. O: Ümmetini sıkıntıya sokma:k
istemedi dedi.
Diğer tahric: Ebu Davud,
1211; Tirmizi, 187; Nesai,
601
1632- Bize Ebu Bekr b. Ebi
Şeybe de tahdis etti, bize Süfyan b.
Uyeyne, Amr'dan tahdis
etti. O Cabir b. Zeyd'den, o İbn
Abbas'tan: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte cem ederek sekiz rekat, yine cem
ederek yedi reka! kıldım, dedi.
(Ravi)
dedi ki: Ben: Ey Ebu'ş-Şa'sa
sanırım o öğleni geciktirdi, ikindiyi de erken kıldırdı, akşamı geciktirdi,
yatsıyı da erken kıldırdı dedim. O: Ben de böyle zannediyorum, dedi.
Diğer tahric: Buhari, 543, 562, 1174; Ebu Davud, 1214; Nesai, 588, 602
1633- Bize Ebu Rabi ez-Zehranı
de tahdis etti ... Cabir b. Zeyd'in
İbn Abbas'tan rivayet ettiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Medine'de (birlikte cem ile) yedi reka! ve sekiz rekat
1634- Bana Ebu Rabi ez-Zehranı
de tahdis etti. .. Abdullah b. Şakik
dedi ki: İbn Abbas bir gün ikindiden sonra bize
Buna karşılık İbn Abbas: Hayanasız kalasın!
Bana sünneti mi öğretiyorsun, dedi sonra şunları ekledi: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i
Abdullah b. Şakik dedi ki: Bundan dolayı kalbime bir tereddüt düştü.
Ebu Hureyre'nin yanına gittim, ona
sordum, o da söylediklerini doğruladı.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
1635- Bana İbn Ömer de tahdis etti ...
Abdullah b. Şakik el-Ukayle
dedi ki: Bir adam İbn Abbas'a: Namaza! dedi sustu,
sonra tekrar: Namaza! diye seslendi yine sustu sonra bir daha: Namaza! dedi
yine sustu. Sonra da:
Hayanasız kalasın, namazı bize sen mi öğreteceksin, biz Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında iki namazı birlikte kılardık, dedi.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
AÇIKLAMA: İbn Abbas'ın rivayet ettiği
(1627) hadiste: "Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Medine'de ...
Müslim'de sabit olan bu
rivayetler görüldüğü gibidir. İlim adamlarının ise bunlar hakkında farklı
tevilleri ve çeşitli görüşleri (mezhepleri) vardır. Tirmizi
kitabının sonunda şöyle diyor: "Benim bu kitabımda İbn
Abbas'ın Medine'de korku ve yağmur sözkonusu
olmaksızın iki namazın cem edildiğine dair hadisi ile içki içen bir kimsenin
dördüncü defada öldürüleceğine dair hadisi dışında ümmetin gereğince amel
etmeyi icma ile terk ettiği başka bir hadis
yoktur."
Tirmizi'nin içki içen kimse ile ilgili hadis hakkında bu söyledikleri
aynen öyledir çünkü o neshedilmiş bir hadistir. Neshedildiğine de delil icmadır.
İbn Abbas'ın hadisine gelince, ümmet, amel etmeyi terk etmek
üzerinde icma etmemiştir. Aksine onların bu hususta
çeşitli görüşleri vardır. Aralarından bu hadisi, bu, yağmur mazereti
dolayısıyla bir cemdir diye tevil edenler vardır. Bu da mütekaddimunun
büyük alimlerinden bir topluluktan nakledilmiş meşhur bir görüştür ama diğer
rivayetteki "korku ve yağmur sözkonusu
olmaksızın" ibaresi sebebiyle bu açıklama zayıf görülmüştür.
Kimi alimler bu hadisi
havanın bulutlu olduğu bir zamanda
Kimi ilim adamı bunu
birinci namazı son vaktine kadar geciktirip, son vaktinde o namazı kılmıştır. Onu
kılmayı bitirince de ikincisinin vakti girdiği için onu da arkasından
kılıvermiştir. Böylelikle kıldığı bu namazı şeklen bir cem olmuştur.
Bu da zayıf yahut
batıldır çünkü böyle bir ihtimal sözkonusu olmayacak şekilde
ifadelerin zahirine muhaliftir, aykırıdır.
Diğer taraftan İbn Abbas'ın hutbe verdiği zaman sözünü ettiğimiz fiili
uygulaması ile yaptığının doğruluğunu açıklamak üzere hadisi delil göstermesi, Ebu Hureyre'nin de onu
doğrulayıp, reddetmemesi de bu tevilin kabul edilemeyeceği hususunda gayet
açıktır.
Aralarında bu, hastalık
ya da buna benzer başka mazeretler sebebiyle yapılmış bir cem olarak kabul
edilir, diyenler de vardır. Bu Ahmed b. Hanbel'in ve mezhep alimlerimizden Kadı Hüseyin'in kabul
ettiği görüştür. Ayrıca bunu Hattabı, Mütevelli ve
mezhep alimlerimizden Ruyani de tercih etmiştir.
Hadisin zahiri, İbn Abbas'ın fiili uygulaması, Ebu Hureyre'nin muvafakati
sebebiyle bu,bu hadisin tevilinde tercih edilen bir yoldur çünkü hastalık
halinde zorluk, yağmurdan daha ileridir.
İmamlardan bir
topluluğun kanaatine göre de, bunu bir alışkanlık haline getirmeyen kimse için
ihtiyaç dolayısıyla ikamet halinde cem caizdir. Bu da İbn
Sirin'in, Malik'in ve arkadaşlarından Eşheb'in görüşüdür. Hattabı bu
görüşü ayrıca Kaffal'den ve Şafii mezhebi
'alimlerinden eş-Şaşi el-Kebir'den, o Ebu İshak el-Mervezi'den, o hadis
ashabından bir topluluktan diye nakletmiş, İbnu'I-Münzir de bu kanaati tercih etmiştir.
İbn Abbas'ın: Ümmetin i sıkıntıya sokmak istemedi, şeklindeki
sözünün zahiri de bunu desteklemektedir. Herhangi bir hastalık ya da başka bir
sebebi de buna gerekçe göstermemiştir. Allah en iyi bilendir.
(1630) "Bize Ebu't-Tufeyl Amir b. Vasıle ta:hdis edip dedi ki: Bize
Muaz tahdis etti." Biz
ismini bu şekilde "Amir b. Vasıle" olarak zaptettik. Diyarımızdaki bazı nüshalarda da bu şekildedir. Kadi İyaz da Müslim'in Sahihinin ravilerinin çoğunluğundan bunu böylece nakletmiştir. Bazı
nüshalarda ise Amir b. Vasıle şeklindedir. Yine
diyarımızın asıl nüshalarının pek çoğunda bu ikinci rivayette de bu şekildedir
ama Müslim'in Ahmed b. Abdullah'tan, onun Zuheyr'den, onun Ebu'z-Zubeyr'den, onun Ebu't-Tufeyl Amir b. Vasıle'den
rivayetinde ise buradaki ravilerin ittifakı ile
"Amir"dir. İhtilaf ise ikinci rivayettedir. Bununla birlikte Ebu't-Tufeyl künyeli ravinin adı Amir olarak meşhurdur, Amr
olduğu da söylenmiştir. Bu hususta ihtilafın olduğunu nakledenlerden birisi de
Tarih'inde Buhari ve ondan başka diğer imamlar da
vardır ama itimat olunup, bilinen adının Amir olduğudur. Allah en iyi bilendir.
(1634) "Bundan
dolayı içime bir şüphe düştü." Bir tür şüphe, hayret, bunu uzak bir
ihtimal görmek anlamındadır.
"Anasız
kalasıca!" Bu da "babasız kalasıca!" sözleri gibidir. Deniz
dalgaları gibi dalga dalga gelen fitne hakkında
Huzeyfe'nin rivayet ettiği iman bölümündeki hadiste açıklamaları geçmiş idi.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
115- NAMAZ
BİTTİKTEN SONRA SAĞDAN VE SOLDAN AYRILMANIN CAİZ OLDUĞU BABI