SAHİH-İ MÜSLİM |
CENAZE |
2- MUSİBET ESNASINDA NE
SÖYLENECEĞİ BABI
2123- Bize Yahya b.
Eyyub, Kuteybe b. Said ve İbn Hucr birlikte İsmail b. Cafer'den tahdis ettiler.
İbn Eyyub dedi ki: Bize İsmail tahdis etti, bana Sa'd b. Said, Ömer b. Kesir b.
Eflah'dan haber verdi. O İbn Sefine'den, o Ümmü Seleme'den şöyle dediğini
rivayet etti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i: "Bir müslümana
bir musibet gelip çatar da Allah'ın kendisine emretmiş olduğu gibi, şüphesiz
biz Allah'a aidiz ve muhakkak biz O'na dönücüleriz, Allah'ım, musibetimden
dolayı bana ecrimi ver ve onun yerine ondan hayırlısını ihsan buyur, diyecek
olursa, mutlaka Allah da ona ondan hayırlısını verir." buyururken
dinledim.
Um Seleme dedi ki: Ebu
Seleme ölünce ben Ebu Seleme'den daha hayırlı hangi müslüman vardır? O Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e hicret eden ilk evdir, dedim. Sonra bu sözleri
söyledim. Yüce Allah bana onun yerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'i verdi.
Um Seleme dedi ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beni kendisine istemek üzere Hatıb b.
Ebi Belta'yı gönderdi. Ben: Benim bir kızım var ve ben kıskanç bir kadınım,
dedim.
Allah Resulü: "Onun
kızı ile ilgili olarak, Allah'ın kızını ona muhtaç olmaktan kurtarması için
Allahla dua edeceğiz. Yine Allah'a o kıskançlığı(nı) alıp götürmesi için dua
edeceğim" buyurdu.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
2124- Bize Ebu Bekr b.
Ebi Şeybe de tahdis etti, bize Ebu Seleme, Sa'd b. Said'den şöyle dediğini
tahdis etti: Bana Ömer b. Kesir b. Eflah haber verip dedi ki: İbn Sefine'yi
şunu tahdis ederken dinledim: O Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in zevcesi
Ümmü Seleme'yi şöyle derken dinlemiştir: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'i şöyle buyururken dinledim: "Bir kula bir musibet gelip çatar da
o da "şüphesiz biz Allah'a aitiz ve muhakkak biz O'na döneceğiz. Allah'ım!
Musibetimde bana ecrimi ver ve bana onun yerine ondan hayırlısını ver"
diyecek olursa muhakkak Allah da ona o musibetinin ecir ve mükafatını verir ve
ona ondan daha hayırlısını verir."
Um Seleme dedi ki: Ebu
Seleme vefat edince ben de Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in bana
emrettiği gibi söyledim. Allah da bana onun yerine ondan hayırlısını,
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i verdi.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
AÇIKLAMA: (2123)
"Bir müslümana bir musibet gelip çatar da ... ve biz ona döneceğiz ...
" Bu hadiste bu sözü söylemenin faziletli olduğu anlaşıldığı gibi, aynı
zamanda usul ilminde tercih edilen mendub, emrolunan iştir şeklindeki kanaatin
lehine de delil bulunmaktadır. Çünkü -ayet-i kerime de bunun mendub olmasını
gerektirmekle ve müslümanların icmaı da böylece gerçekleşmiş olmakla birlikte-
Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de bu sözü söylemeyi emretmiş bulunmaktadır.
"Musibetimden ötürü
bana ecrimi ver ve bana onun yerine ondan hayırlısını ihsan buyur."
Allah'ın ona ecrini vermesi demek bu musibeti sebebi ile ona mükafatını,
sabrının ve kederinin karşılığını vermesi demektir.
"Bana onun yerine
... ver." Dilbilginlerinin dediklerine göre malı, çocuğu, bir yakını ya da
benzerini elde etmesi ümit edilen herhangi bir şeyin elinden giden kimseye:
"Ehlefellahu aleyk: Allah sana onun yerine başkasını versin" denilir.
Yani sana onun bir mislini, benzerini versin, demektir. Şayet dedesi ve babası olmayan
bir kimsenin babası ya da amcasının ölmesi halinde olduğu gibi benzerinin geri
gelmesi ümit edilmeyen bir varlığını kaybetmiş ise, o taktirde hemze
getirilmeksizin "halefellahu aleyk" yani, onun yerine Allah senin
üzerinde halef olsun, denilir.
Um Seleme'nin: "Ben
kıskanç bir kadınım" ifadesindeki "gayur" lafzı kadın hakkında
vasıf olarak "gayra ve gayur: kıskanç kadın" diye kullanılır. Erkek
için de "gayur ve gayran" diye kullanılır. Münnesler {dişiler) için
sıfat olarak "feul" vezninde çokça kelime vardır. Arapların:
"Arlis, arlib, dahuk: gelin, düşkün, güleç" vasıflarını kadın
hakkında kullanmaları gibi
2125- Bize Muhammed b.
Abdullah b. Numeyr de tahdis etti, bize babam tahdis etti, bize Sa'd b. Said
tahdis etti, bana Ömer -yani b. KesirUm Seleme'nin azadlısı İbn Sefine'den
haber verdi. O Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in zevcesi Ümmü Seleme'den
şöyle dediğini rivayet etti: Hadisi Ebu Usame'nin hadisi gibi rivayet edip
ayrıca şunları da ekledi: Ümmü Seleme dedi ki: Ebu Seleme vefat ettikten sonra ben,
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in arkadaşı Ebu Seleme'den daha
hayırlı kim olabilir, dedim. Sonra Allah bende bir kararlılık var etti, ben de
o sözü söyledim. Sonra da Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)ile evlendim.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
AÇIKLAMA: "Sonra
Allah bende bir kararlılık var etti, ben de o sözü söyledim." Yani Allah
bende bir azim yarattı. Müslim'in Mukaddimesi'nin baş taraflarının şerhinde
yüce Allah'ın yaptığı bir fiile azim (kararlılık) denilemeyeceği söylenmişti.
Bu da azmin gerçek manasının, daha önce var olmayan bir görüşün YEmiden ortaya
çıkması demek olduğundan dolayıdır. Allah da bundan münezzehtir. Bu sebeble
Ümmü Seleme'nin sözünü Allah benim için yahut bende bir azim ve kararlılık
yarattı, diye yorumlamışlardır.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
3- HASTA VE ÖLEN
KİMSENİN YANINDA NE SÖYLENECEĞİ BABI