SAHİH-İ MÜSLİM

CENAZE

 

28- CENAZE NAMAZINI KILAN KİMSENİN GERİ DÖNECEĞİ ZAMAN BİNEĞE BİNMESİ BABI

 

2235- Bize Yahya b. Yahya ve Ebu Bekr b. Ebi Şeybe -Iafız Yahya'ya ait olmak üzere- tahdis etti. Ebu Bekr: Bize Veki' tahdis etti derken Yahya haber verdi dedi. O Malik b. Miğvel'den, aSimak b. Harb'den, o Cabir b. Semura'dan şöyle dediğini rivayet etti: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e çıplak (eğersiz) bir at getirildi. İbn ed-Dahdah'ın cenazesinden geri döndüğü zaman bu ata bindi, biz de etrafında yürüyorduk.

 

Diğer tahric: Nesai, 2025

 

 

 

2236- Bize Muhammed b. el-Müsenna ve Muhammed b. el-Beşşar -Iafız İbnu'I-Müsenna'ya ait olmak üzere- tahdis edip dediler ki: Bize Muhammed b. Cafer tahdis etti, bize Şu' be Simak b. Harb'den tahdis etti, o Cabir b. Semura'dan şöyle dediğini rivayet etti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) İbnu'd-Dahdah'ın namazını kıldıktan sonra ona çıplak (eğersiz) bir at getirildi. Bir adam onu yularından tuttu. (Allah Resulü) ona bindi. At da adeta şahlanmaya başladı, biz de arkasından onu takip ediyor, arkasından yürüyorduk.

 

Oradakilerden bir adam dedi ki: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Cennette İbnu'd-Dahdah için asılmış -yahut sarkıtılmış- nice salkımlar vardır." Ya da Şu'be: "Ebu'd-Dahdah için" dedi.

 

 

AÇIKLAMA:          (2235) "Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e çıplak (eğersiz) bir at getirildi, o da ona bindi... İbnu'd-Dahdah'ın cenazesinden döndüğünde ona bindi." Bundan şu hüküm anlaşılmaktadır:

 

Cenazeden binekli dönmek mübahtır ancak cenazeye giderken binmek mekruhtur.

İbnu'd-Dahdah, Ebu'd-Dahdah da söylenir. Ebu'd-Dahdahe de söylenir.

İbn Abdilber, adının ne olduğu bilinmemektedir demiştir.

 

"Biz de onun etrafında yürüyorduk" ifadesinden de cemaatin aralarındaki büyük zatın binekli olmakla birlikte kendilerinin yürümelerinin caiz olduğu ve -eğer (yürümekten dolayı) herhangi bir kötülük söz konusu olmayacaksaonun için de etrafındaki cemaat için de herhangi bir kerahatin söz konusu olmayacağı hükmü anlaşılmaktadır. Bu sadece arkadan gelenlerin çiğnenmesi yahut kendisine uyulan kimse hakkında kendisini beğeneceğinden ve benzeri hususlardan korkulması halinde ya da buna benzer kötülüklerden çekinilmesi durumunda mekruh olur.

 

"Bir adam onun yularından tuttu o da ona bindi," yani binsin diye atı tuttu ve alıkoydu. Buradan da böyle bir işin mübah olduğu hükmü ve uyan bir kimsenin uyduğu zata kendi rızası ile hizmet etmesinde bir sakınca bulunmadığı hükmü anlaşılmaktadır.

 

''Asılı nice hurma salkımı" buradaki "izk" kelimesinde ayn harfi kesreli-. dir, bu da hurma ağacının bir dalı demektir. Azk ise hurma ağacının tamamı anlamındadır. Burada kastedilen o değildir.

 

"Cennette Ebu'd-Dahdah için asılı nice hurma salkımı (dalı) vardır."

İlim adamları şu açıklamayı yapmışlardır: Buna sebep şudur: Yetim bir kişi bir hurma ağacı hususunda Ebu Lübabe ile davalaşmış sonunda yetim çocuk ağlamıştı. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ebu Lübabe'ye: "Bunu ona ver, ona karşılık cennette senin için bir hurma dalı bulunsun" buyurduğu halde Ebu Lübabe hayır demişti. Bu sözleri Ebu'd-Dahdah işitince o ağacı Ebu Lübabe'den kendisine ait bir bahçe karşılığında satın aldı. Sonra Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellemı'e: Eğer bu ağacı yetime verecek olursam benim içinde karşılığında bir hurma dalı olacak mı? deyince Allah Rasulü: "Evet" buyurdu. Sonra da (vefatından sonra) Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Cennette Ebu'd-Dahdah için sarkıtılmış nice hurma dalı vardır" buyurdu.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

29- LAHD (ŞEKLİNDE KABİR AÇMAK) VE CENAZE ÜZERİNE DİKİNE KERPİÇLERİ YERLEŞTİRMEK BABI