SAHİH-İ MÜSLİM |
ZEKAT |
19- SADAKAYI ALACAK
KİMSENİN BULUNMAYACAĞI BİR ZAMAN GELMEZDEN ÖNCE SADAKA VERMEYİ TEŞVİK BABI
2334- Bize Ebu Bekr b. Ebi
Şeybe ve İbn Numeyr tahdis edip dedi ki: Bize Veki' tahdis etti, Bize Şu'be tahdis etti. (H.) Bize Muhammed
b. el-Müsenna -ki lafız ona ait- de tahdis etti, bize Muhammed b. Cafer tahdis
etti, bize Şu'be, Mabed b. Halid'den şöyle dediğini tahdis
etti: Harise b. Vehb'i şöyle derken dinledim: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i: "Sadaka verin. Çünkü adamın, sadakası ile
gideceği kendisine sadaka verilen kişinin: Dün bunu bize getirmiş olsaydın, onu
kabul edecektim, ama şimdi buna ihtiyacım yok, diyeceği ve sadakayı kabul
edecek bir kimseyi bulamayacağı zaman pek yakındır" buyurruken
dinledim.
Diğer tahric: Buhari, 1411, 1424, 7120;
Nesai, 2554
2335- Bize Abdullah b. Berrad el-Eş' ari ile Ebu Kureyb Muhammed b. el-A'la tahdis edip dedi ki: Bize Ebu Usame Bureyd'den tahdis etti, o Ebu Burde'den, o Ebu Musa'dan, o Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den:
"İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki o zamanda adam altından
vereceği sadakası ile birlikte dolaşacak, sonra da o sadakayı kendisinden
alacak bir kimseyi bulamayacak. Bir tek adamın arkasından onun imdadına sığınan
kırk kadınin gittiği görülecek. Buna sebep ise
erkeklerin azlığı, kadınların çokluğu olacak" buyurduğunu rivayet etti.
İbn Berrad'ın rivayetinde "bir adamın ... göreceksin"
şeklindedir.
Diğer tahric: Buhari, 1414
AÇIKLAMA: (2334)
"Adamın sadakasını alıp gideceği; kendisine sadaka verilmek istenen kimsenin ... pek yakındır."
Burada "verileceği" kendisine vermesi teklif edilen kişi demektir.
Gerek bu hadiste gerek bundan sonraki hadislerde ahir zamanda mal çokluğu ve
insanın sadakayı kabul edecek kimseler bulamayacağı ile ilgili varid olmuş haberler ile sadaka vermekte eli çabuk tutmak
ve sadaka verme imkansızlaşmadan verilebildiği hali
ganimet bilmek teşvik edilmektedir. Zaten bu husus hadisin baş tarafında:
"Sadaka veriniz. Çünkü kişinin ... pek yakındır" ifadeleri ile bunu
açıkça dile getirmiştir.
Ahir zamanda sadakayı
kabul etmeyecek olmalarının sebebi ise malların çoğalması, yeryüzü
hazinelerinin ortaya çıkması ve yere pek çok bereketlerin konulmasıdır. Nitekim
Sahih'te bu husus böylece sabit olmuştur. Bu ise Yecüc
ile Mecüc'ün helak edilmesinden sonra olacaktır.
Ayrıca insanların gelecek ile ilgili emel ve umutları azalmış olacak, kıyamet
yakınlaşmış olacak, mal biriktirmeyecekler, sadakalar (zekatlar) da çoğalmış
olacaktır. Allah en iyi bilendir.
(2335) "Adam
altından sadakası ile dolaşacak" Bunun ile diğer mallardan verilecek
sadakalara dikkat çekilmektedir. Çünkü altını dahi kimse kabul etmeyeceğine
göre ya başka türden verilecek sadakalar hakkında ne düşünülür?
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "Dolaşacak" buyruğu, sadaka verecek
kişinin insanlar arasında gidip geleceğine ve kabul edecek kimseyi
bulamayacağına bir işarettir. Böylelikle sadakanın kabul edilmeyeceği ile
ilgili dikkat çekme ve bu husustaki mübalağalı anlatım üç husus ile dile getirilmiş
olmaktadır. Sadakasının alınmasını teklif edecek olması, onu dolaştırması ve
altından olması.
"Bir tek adamın ...
görülecektir" buyurması ve sonradan İbn Berrad'ın rivayetinde: "göreceksin" diye
nakledildiğine dikkat çekmesi bütün nüshalarda bu şekilde olup birincisi
görülecek (anlamında; yura) ikincisi ise (sen
göreceksin anlamında) tera diye rivayet edilmiştir.
"Erkeklerin azlığı,
kadınların da çokluğu dolayısı ile bir tek erkeğin arkasından kırk kadının
gittiği ve ona sığındığı görülecektir. " Buradaki "yelüzne: sığındığı" ihtiyaçlarını görmesi, onları
koruması için ona bağlı, ona mensub oldukları
anlamındadır. Bu da bir kabileden bütün kadınları kaldığı halde tek bir erkeğin
kalması hali gibi bir haldir. Kabilenin bütün kadınları kendilerini koruması ve
ihtiyaçlarını karşılaması için o erkeğe sığınırlar. Ondan dolayıda
kimse o kadınlara herhangi bir şekilde zarar veremez.
Erkeklerin azalıp
kadınların çoğalmasının sebebi ise ahir zamanda meydana gelecek çokça savaşlar
ve ölümler, pek çok mücadeleleri n üst üste yığılacak olmasıdır. Nitekim Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Ve öldürmek çoğa lacaktır" buyurmaktadır.
2336- Bize Kuteybe b. Said de tahdis etti, bize Yakub -ki o b. Abdurrahman el-Kari'dir- Suheyl'den
tahdis etti, o babasından, o Ebu
Hureyre'den rivayet ettiğine göre Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Mal çoğalıp taşmadıkça kıyamet kopmayacaktır. Öyleki
bir adam malının zekatını alıp çıkacak ve onu kendisinden kabul edecek kimse
bulamayacaktır. Ayrıca Arap toprakları da çayır çimenlik topraklara dönecek,
ırmaklar akacaktır" buyurdu.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
AÇIKLAMA: "Bize
Yakub -ki o b. Abdurrahman
el-Kari'dir- tahdis etti." el-Kari nisbeti ye harfi şeddeli olup bilinen kabile Kare'ye
mensuptur. Daha önce defalarca açıklanmıştı.
"Öyle ki Arap
toprakları çayır çimene dönecek, ırmaklar akacaktır. " Allahu
a'lem bu şu demektir: Onlar burayı terk edecek,
oradan yüz çevirecekler. Böylelikle bu arazi ihmal edilecek. Ekilmeyecek, su
kaynaklarından sulanmayacak. Buna sebep ise erkeklerin sayılarının azalması,
savaşların çokluğu, fitnelerin üst üste birikmesi, kıyametin yaklaşması,
emellerin, umutların azlığı ve bu işlere ayıracak vaktin bulunmayışı, bunlara
aldırmayış olacaktır.
2337- Bize Ebu't-Tahir tahdis etti, bize İbn Vehb Amr
b. el-Haris'den tahdis
etti, o Ebu Yunus'dan, o Ebu Hureyre'den, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den
şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Aranızda mal çoğalıp mal sahibi onu
kendisinden sadaka olarak kabul edecek bir kimseleri arayacak, onu kabul etmek
için çağrılacak olanlar; benim ona bir ihtiyacım yok diyecek kadar çoğalmadıkça
kıyamet kopmayacaktır. "
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
AÇIKLAMA: "Öyle
ki mal sahibi sadakasını kabul edecek kimseyi arayacak. .. " Buradaki ye,
he ve mim'den ibaret fiili Müslim ravileri iki
şekilde zaptetmişlerdir. Bunların en güzeli ve
meşhuru ye harfi ötreli he harfi kesreli yuhimu
şeklidir. Bu durumda "mal sahibi" anlamındaki "rabbelmal" mansub ve menful olur. Faili de "kimse, kişi" anlamında
"men" olur. İfadede bu hal onu üzer ve bundan dolayı kederlenir,
takdirinde olur. İkincisi ise ye harfi fethalı, he harfi ötreli yehumu şeklidir. Bu durumda mal sahibi anlamındaki kelime merfu ve fail olur. İfade mal sahibi sadakasını kabul edecek
kimselerin yanına gider, şeklinde olur.
Dil bilginleri dedi ki: Ehemmehu, onu üzdü; hemmehu, onu
eritti demektir. Arapların: "Hemmuke ma ehemmeke" deyimleri de
buradan gelmektedir ki, seni üzen şey seni eritti, yani senin yağlarını eritti,
giderdi demektir. İkinci şekle göre lafız bir şeyi kastedip ona yöneldiği hali
anlatmak üzere kullanılan "hemme" fiilinden
gelir.
2338- Bize Vasıl b. Abdula'la, Ebu Kureyb ve Muhammed b. Yezid er-Rifill -lafız Vasıl'a ait olmak üzere- tahdis
edip dedi ki: Bize Muhammed b. Fudayl babasından tahdis etti. O, Ebu Hazim'den, o Ebu Hureyre'den şöyle dediğini rivayet etti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Yer, altın ve gümüşten ciğer
parelerini sütunlar gibi kusacak. Katil gelecek ve: Ben, Bunun uğrunda katil
oldum, diyecek. (Akarabalık bağını) kesen kişi
gelecek ve: Ben bunu için akrabalık bağlanmı
kesmiştim, diyecek. Hırsız gelip: Bunun uğrunda elim kesilmişti diyecek. Sonra
hepsi de ondan bir şey almaksızın onu barakacaklar.
"
Diğer tahric: Tirmizi, 2008
AÇIKLAMA: "Muhammed
b. Yezid er-Rifai" Bir
dedesine nisbet edilmiştir. Nesebi:
Muhammed b Yezid b. Muhammed b. Kesir b. Rifaa
b. Semmaa, Ebu Hişam olup Bağdad kadılığı
yapmıştır.
"Yer, altın ve
gümüşten ciğer parelerini sütunlar gibi kusacak." İbnu's-Sikkit: "feliz:pare"
deve karaciğerinden bir parça anlamındadır, derken, başkalanbir
et parçası anlamındadır, demiştir.
Hadisin anlamına
gelince, yerin içinde gömülü bulunan parçaları dışan
çıkartması haline dair bir benzetmedir.
Hemze ve tı harfleri ötreli olmak üzere ustuvan
ise direk, sütün anlamına glene ustuvane'nin
çoğuludur. Oldukça fazla olacağından ötürü bu benzetme yapılmıştır.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
20- HELAL
KAZANÇTAN VERİLEN SADAKANIN KABULÜ VE BU SADAKANIN BÜYÜTÜLMESİ BABI