SAHİH-İ MÜSLİM |
HAC |
21- VAKFE YAPMAK VE YÜCE
ALLAH'IN: "SONRA İNSANLARIN İFADA ETTİĞİ YERDEN SİZ DE İFADA EDİNİZ"
(BAKARA, 199) BUYRUĞU HAKKINDA BİR BAB
2945-151/1- Bize Yahya
b. Yahya da tahdis etti, bize Ebu Muaviye, Hişam b. Urve'den haber verdi, o
babasından, o Aişe (r.anha)'dan şöyle dediğini rivayet
etti: Kureyş ve onların dini üzere olanlar Müzdelife'de vakfe yapıyor ve
kendilerine "el-Hums" adı veriliyordu. Sair Araplar ise Arafat'ta
vakfe yapıyorlardı. İslam gelince aziz ve celil Allah Nebi (Sallallahu aleyhi
ve Sellem)'e Arafat'a gidip orada vakfe yapmasını, sonra da oradan ifada
etmesini (ayrılmasını) emir buyurdu. İşte aziz ve celil Allah'ın: "Sonra
insanların ifada ettikleri yerden siz de ifada edin" (Bakara, 199) buyruğu
bunu dile getirmektedir.
Diğer tahric: Buhari,
4520; Ebu Davud, 1910; Nesai, 3012
AÇIKLAMA: "Kureyşiiler
ve onun dinine uyanlar. .. " el-Hums, ha harfi
ötreli, mim sakin okunur. Ebu'l-Heysem dedi ki: Hums, Kureyşliler,
Kureyşlilerden doğanlar, Kinane ve Kayslıların Cedile koludur. Onlara bu ismin
veriliş sebepleri; dinlerinde hamaset göstermeleri, yani sıkı bağlılıkları
dolayısıyladır. Ka'be'den dolayı bu ismin kendilerine verildiği de
söylenmiştir. Çünkü taşları siyaha çalan beyaz renklidir (yani) "hamsa"dır.
Az önce bu hadisin şerhi ve onların Müzdelife'de vakfe yapmalarının sebebi
geçmiş bulunuyor.
2946-152/2- Bize Ebu
Kureyb de tahdis etti, bize Ebu Usame tahdis etti, bize Hişam babasından şöyle
dediğini tahdis etti: Humslar dışında Araplar Beyt'i çıplak tavaf ederlerdi.
Hums Kureyşlilerle onların çocuklarıdır. Humsların kendilerine elbise vermesi
hali dışında diğerleri çıplak tavaf ederlerdi. Erkekler erkeklere, kadınlar da
kadınlara elbise verirdi. Ayrıca Humslular Müzdelife'nin dışına çıkmazlardı.
Diğer insanların hepsi ise Arafat'a kadar ulaşırlardı.
Hişam dedi ki: Bana
babam Aişe (radıyallahu anha)'dan şöyle dediğini tahdis etti: Humslular aziz ve
celil Allah'ın haklarında: "Sonra insanların ifada ettikleri yerde siz de
ifada edin" (Bakara, 199) buyruğunu indirdiği kimselerdir. Aişe
(radıyallahu anha) dedi ki: İnsanlar Arafat'dan ifada ediyorlardı. Hums ise
Müzdelife'den ifada ediyorlar ve biz ancak Harem bölgesinden ifada ederiz,
diyorlardı. Fakat: "İnsanların ifada ettikleri yerden siz de ifada
edin" buyruğu nazil olunca Arafat'a döndüler.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
AÇIKLAMA: "Araplar
Beyt'i çıplak olarak tavaf ederlerdi. Hums müstesna ... " Bu onların
cahiliye dönemindeki hayasızlıklarındandır. Denildiğine göre bu husus ile
ilgili olarak: "Onlar bir hayasızlık işlediklerinde biz atalarımızı bunu
yapar bulduk derler" (A'raf, 28) buyruğu nazil olmuştur. Bundan dolayı
Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ebu Bekr'in hacc emiri olarak hacc ettiği
dokuzuncu yılda münadisinin: Beyt'i çıplak kimse tavaf etmesin, diye nida
etmesini emir buyurmuştur.
2947-153/3- Bize Ebu
Bekr b. Ebu Şeybe, Amr en-Nakid'te birlikte İbn Uyeyne'den tahdis etti. Amr
dedi ki: Bize Süfyan b. Uyeyne, Amr'dan tahdis etti, o Muhammed b. Cübeyr b.
Mut'im'i babası Cübeyr b. Mut'im şöyle derken dinlediğini tahdis etti: Bir
devemi kaybetmiştim. Arefe günü onu aramaya gittim. Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in Arafat'ta insanlarla beraber vakfe yapmakta olduğunu
görünce (kendi kendime) Allah'a yemin ederim ki şüphesiz bu Hums'tandır. Peki
burada işi ne? dedim. Çünkü Kureyş Hums'tan sayılırdı.
Diğer tahric: Buhari,
1664; Nesai, 3013
AÇIKLAMA: "Cübeyr
b. Mut'im dedi ki: ... Kureyş Hums'dan sayılırdı." Kadı Iyaz dedi ki: Bu olay
hicretten önceki haccı esnasında olmuştu. Cübeyr o zaman kafir idi. Mekke
fethedildiği zaman müslüman oldu. Hayber günü müslüman olduğu da söylenir. Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Arafat'ta vakfe yapmasına hayret etmişti.
Allah en iyi bilendir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
22- İHRAMDAN
ÇIKMANIN NESHİ VE TAMAMLAMANIN EMREDİLDİĞİ HAKKINDA BİR BAB