SAHİH-İ MÜSLİM |
HAC |
57- KURBANINI KESMEDEN
TRAŞ OLAN YAHUT CEMREYE TAŞ ATMADAN ÖNCE KURBAN KESEN KİMSE
3143-327/1- Bize Yahya b. Yahya da tahdis
edip dedi ki: Malik'e İbn Şihab'dan
rivayetini okudum. O İsa b. Talha b. Ubeydullah'tan,
o Abdullah b. Amr b. el-As’DAN
şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Veda
Haccında insanlar ona soru sorsun diye Mina'da durdu.
Bir adam gelip: Ey Allah'ın Rasulü! Farketmedim, kurban kesmeden önce traş
oldum dedi. Allah Rasulü: "Kes, bir vebali
yoktur" buyurdu.
Sonra bir başka adam ona
gelip: Ey Allah'ın Rasulü! Farkına varamadım. Cemreye
taş atmadan önce kurban kestim dedi. Allah Rasulü:
"Taş bir vebali yok" buyurdu.
(Abdullah b. Amr) dedi ki: O gün Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e
öne alınan ve sonraya bırakılan her ne hakkında soru sorulduysa mutlaka:
"Yap, bir vebali yoktur" diye cevap vermişti.
Diğer tahric: Buhari, 83, 124, 1736,
1737, 1738, 6665; Ebu Davud,
2014; Tirmizi, 916; İbn Mace 3051
3144-328/2- Bana Harmele b. Yahya da tahdis etti,
bize İbn Vehb haber verdi,
bana Yunus, İbn Şihab'dan
haber verdi, bana İsa b. Talha et-Teymi'nin tahdis ettiğine göre o Abdullah b. Amr
b. el-As'ı şöyle derken dinlemiştir: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
devesi üzerinde durdu. İnsanlar ona soru sormaya başladılar. Onlardan birisi:
Ey Allah'ın Resulü! Ben Akabe Cemresine taş atmanın kurban kesmekten önce
olduğunu fark etmediğim için taş atmadan önce kurbanımı kestim dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): Cemreye taş at, bir vebal yok" buyurdu.
Bir diğeri şunu sordu:
Ben de kurban kesmenin traştan önce olması
gerektiğini bilmiyordum. Bu sebeple kurbanımı kesmeden önce traş
oldum dedi. Allah Resulü: "Kurbanını kes bir vebal yok" buyurdu.
(Abdullah) dedi ki: O
gün ona kişinin unuttuğu ve bilmeden bazı hususiarı
diğerlerinden önce yapmasına ve benzerlerine dair her ne sorulduysa Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "Onu yapın ve bir vebal yoktur"
demekten başka bir cevap verdiğini duymadım.
3145- .. ./2- Bize Hasan
el-Hülvani de tahdis etti,
bize Yakub tahdis etti,
bize babam Salih'den tahdis
etti, o İbn Şihab'dan,
Yunus'un ez-Zühri'den hadisi rivayet ettiği gibi
sonuna kadar rivayet etti.
3146-329/4- Bunu bize
Ali b. Haşrem de tahdis etti,
bize İsa, İbn Cüreyc'den
şöyle dediğini haber verdi: İbn Şihab'ı
şöyle derken dinledim: Bana İsa b. Talha tahdis etti,
bana Abdullah b. Amr b. el-As'ın tahdis
ettiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kurban bayramı birinci günü hutbe vermekte iken bir
adam huzuruna kalkıp şöyle dedi: Ey Allah'ın Resulü! Ben şu ve şu işin, şu ve
bu işten önce olduğunu zannetmemiştim dedi. sonra bir başkası geldi ve: Ey
Allah'ın Resulü! Ben şu işin şu ve bu işten önce olduğunu zannediyordum deyip
bu üç hususu sordular. Allah Resulü: ''Yap, bir vebal yol'' buyurdu.
2147-330/5- Bunu bize Abd b. Humeyd de tahdis etti, bize Muhammed b. Bekir tahdis
etti, (H.) Bana Said b. Yahya el-Umevi
de tahdis etti, bana babam tahdis
etti, hepsi İbn Cüreyc'den
bu isnad ile rivayet ettiler. Ama İbn
Bekir'in rivayeti İsa'nın rivayeti gibidir. Bundan: ''Bu üç husus için'' sözü
müstesnadır. O bunu zikretmedi. Yahya b. el-Umevi'nin
rivayetinde ise şu ibareler vardır: Kurban kesmeden önce traş
oldum, taş atmadan önce kurban kestim ve buna benzer şeyler.
3148-331/6- Bunu bize Ebu Bekir b. Ebi Şeybe ve Züheyr b. Harb da tahdis etti. Ebu Bekir dedi ki:
Bize İbn Uyeyne, ez-Zühri'den tahdis etti, o İsa b.
Talha'dan, o Abdullah b. Amr'dan şöyle dediğini
rivayet etti: Bize Adam Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gelerek: Kurban kesmeden önce traş
oldum. dedi. Allah Resulü: ''Kes bir vebal yok'' buyurdu. (Bir başkası) taş
atmadan kurban kestim dedi, Allah Resulü: ''At, bir vebal yok'' buyurdu.
3149-332/7- Bize İbn Ebi Ömer ve Abd b. Humeyd de Abdurrezzak'dan tahdis etti, o Ma'mer'den, o ez-Zühri'den bu isnad ile şunu rivayet etti. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i
Mina'da bir deve üzerinde gördüm. Bir adam onun
yanına geldi deyip İbn Uyeyne'ye
hadisi rivayet ettiği manada rivayet etti.
3150-333/8- Bana
Muhammed b. Abdullah b. Kuhzaz da tahdis
etti, bize Ali b. el-Hasan, Abdullah b. el-Mubarek'den
tahdis etti, bize Muhamed
b. Havza, ez-Zühri'den haber verdi, o İsa b.
Talha'dan o Abdullah b. Amr b. el-As’dan
şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i nahr (kurban bayramı birinci) günü Cemrenin yanında
duruyorken bir adam ona gelerek: Ey Allah'ın Rasulü!
Ben taş atmadan öbce traş
oldum demesi üzerine: ''At, bir vebal yok" buyurduğunu, bir başkası gelerek
ona: Ben taş atmadan önce kurban kestim demesi üzerine ona: ''At bir vebal
yok'' buyurduğunu, bir başkasının yanına gelerek: Ben taş atmadan önce Beyt'te İfada tavafını yaptım demesi üzerine: ''At bir
vebal yoktur'' buyurduğunu işittim.
(Abdullah b. Amr) dedi ki: O gün her ne hakkında ona soru sorulduysa
''yapın bir vebal yok" sözünden başka bir söz söylediğini görmedim.
3151-334/9- Bana
Muhammed b. Hatim de tahdis etti, bize Behz tahedis etti, bize Vuheyb tahdis etti, bize Abdullah
b. Tavus babasından tahdis etti, onun İbn Abbas'dan rivayetine göre
Nebi {Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e
kurban kesmek, traş olmak ve taş atmak hususlarında
takdim ve tehir ile ilgili sorular soruldu. O: "Bir vebal yoktur"
buyurdu.
Diğer tahric: Buhari, 1734
AÇIKLAMA: (3143)
"Ey Allah'ın Rasutü! Farketmedim,
kurban kesmeden önce traş oldum ... Yap, bir vebal
yok, buyurdu." (3144) "O gün ona kişinin unuttuğu ya da bilmediği
bazı hususları diğerinden önce yapmak ve benzeri hususlara dair her ne soru
sorulduysa mutlaka Rasutullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) onu yapın bir vebal yoktur diye
cevap veriyordu." Diğer rivayette (3150) "Taş atmadan önce traş oldum dedi, Allah Rasutü:
''At, bir vebal yok" buyurdu. Diğer rivayette (3151) "Ona kurban
kesmek, traş olmak, taş atmak takdim ve tehir ile
ilgili sorular soruldu o: "Bir vebal yoktur" buyurdu.
Bundan önceki babta da kurban bayramı birinci günü yapılacak işlerin
Akabe Cemresine taş atmak, sonra kurban kesmek, sonra traş
olmak sonra da İfada tavafı yapmak olduğunu ve sünnetin bu sıralama ile
yapılmasını ama buna aykırı hareket ederek birisini diğerinin önüne geçirecek
olursa caiz olup bu hadisler dolayısıyla da fidye vermek yükümlülüğünün
bulunmadığını söylemiştik. Seleften bir topluluk da böyle demiştir. Mezhebimizin
görilşüde budur.
Şafii'nin bu hususta
zayıf bir görüşü de vardır. Buna göre eğer Akabe Cemresine taş atmadan ve tavaf
etmeden önce traş olacak olursa kurban kesmesi
gerekir. Bu da onun zayıf bir görüşü olan: Traş olmak
bir nüsuk (hacc ibadeti)
değildir şeklindeki görüşüne binaen ifade edilen bir görüştür. Aynı zamanda Ebu Hanife ve Malik de burada kaydedilen görüşü ifade
etmişlerdir.
Said b. Cübeyr, Hasan-ı Basri, Nehai ve Katade ile İbn Abbas'dan gelen şaz bir rivayete göre de bunla:(ın birini diğerinden önce yapan bir kimsenin kurban kesmesi
gerekir. Ancak bu kanaat sahiplerine karşı bu hadisler delil gösterilir ve
kanaatleri reddedilir. Eğer onlar bu hadisleri, kasıt bundan dolayı günah
yoktur diye tevil edip kurban kesmeleri gerektiğinin beyanının sonraya
bırakılmasını caiz olduğunu ileri sürecek olurlarsa biz de şöyle deriz Rasulullah {Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "Bir harec
(vebal) yoktur" demiş olması hiçbir şekilde senin üzerinde bir vebal
yoktur anlamındadır. Hatta bazılarında ise az önce kaydettiğimiz gibi Cemreye
taş atmadan önce açıkça traş olduğunu ifade etmiştir.
Halbuki icma ile kabul ettiklerine göre bir kimse Cemreye taş
atmadan önce kurban kesecek olursa ona bir şey düşmez. Yine fukahanın
ittifak ettiklerine göre bu hususta fidyenin gerekip gerekmediği hususunda
kasten yapan ile yanılarak yapan arasında bir fark yoktur. Sadece takdimi kabul
etmeyenlere göre günahları bakımından aralarında bir fark olur. Allah en iyi
ilendir.
Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "Kurbanını kes, bir vebal yok, taş at bir
vebal yok" buyruğu da şu demektir: Geriye kalan yapman gerekenleri yap.
Yaptığın da senin için geçerli olmuştur, takdim ve tehir dolayısı ile sana bir
vebal yoktur.
(3144) "Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) devesi üzerinde durdu, insanlar ona soru sormaya
başladı." Bu, ihtiyaç dolayısı ile bineğin üzerinde durmanın caiz olduğuna
delildir.
"Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e takdim ya da tehir edilen her neye dair soru
sorulursa" kasıt bu dört husustur.
(3146) "Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) nahr (kurban bayramı birinci) günü hutbe verirken bir adam
huzurunda ayağa kalktı." Bir rivayette (3143) Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)
"Veda Haccında Mina'da insanlar için durdı ona soru sordular. .. " bir diğer rivayette
(3144) "devesi üzerinde durdu, insanlar ona soru sormaya başladı"
başka bir rivayette (3150) "o Cemrenin yanında duruyorken"
denilmektedir.
Kadı Iyaz
dedi ki: Bazıları bu rivayetlerin arası şu şekilde cem ve telif edilir demişlerdir:
Aslında bu tek bir konumdur. Onlara hitap etmesi de onlara öğretmesi
anlamındadır. Bununla birlikte bu hususun iki yerde olmuş olma ihtimali de
vardır.
Birincisi Cemrenin
yakınında devesi üzerinde durdu ve bu duruşu hakkında "hutbe verdi"
demedi, sadece onun durup ona soru sorulduğu belirtilmekte,
İkincisi ise Nahr günü
İşte ikinci ihtimal bu
olup doğrusu da budur. Bize göre haccda meşhur olan
hutbeler dört tanedir. Birincisi Zülhicce'nin yedinci
gününde Kabe'nin yanında Mekke'de verilir. İkincisi Arefe
gününde Nemire'de verilir.
Üçüncüsü Nahr günü Mina'da verilir.
Dördüncüsü yine Mina'da ikinci Teşrik gününde
verilir. Bütün bu hutbeler tek bir hutbedir ve
Nemire'deki hutbe müstesna. O iki hutbe olarak verilir ve
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
58- NAHR GÜNÜ
İFADA TAVAFINI YAPMANIN MÜSTEHAP OLDUĞU BABI