SAHİH-İ MÜSLİM |
HAC |
81- MEKKE'DEN HİCRET
ETMİŞ OLAN BİR KİMSENİN HACC VE UMREYİ BİTİRDİKTEN SONRA ORADA FAZLASIZ OLARAK
ÜÇ GÜN İKAMET ETMESİNİN CEVAZI BABI
3284-441/1- Bize Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb tahdis etti, bize Sülleyman
-yani b. Bilfıl- Abdurrahman b. Humeyd'den tahdis ettiğine göre o Ömer b.
Abdulaziz'i es-Saib b. Yezid'e şöyle bir soru sorarken dinlemiştir: Sen
Mekke'de ikamet etmek hakkında herhangi bir şey dinledin mi? es-Saib: Ben
el-Ala'yı b. el-Hadrami'yi şöyle derken dinledim: Rasulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem)'i şöyle buyururken dinledim: "Hicret etmiş bir kimsenin Sader
(tavafın)den sonra Mekke'de üç gün ikamet etmek hakkı vardır." Sanki
bundan fazla kalmaz demek ister gibiydi.
Diğer tahric: Buhari,
3933; Tirmizi, 949; Nesai, 1453, 1454 -buna yakın-; İbn Mace, 1073 -bu anlamda-
3285-442/2- Bana Yahya
b. Yahya da tahdis etti, bize Süfyan b. Uyeyne, Abdurrahman b. Humeyd'den şöyle
dediğini haber verdi: Ömer b. Abdulaziz'i meclisinde oturanlara: Mekke'de
kalmak hususunda ne işittiniz diye sorarken dinledim. es- es-Saib b. Yezid dedi
ki: Ben el-Ala'yı -yahut el-Ala b. el-Hadramı'yi dedi- şöyle derken dinledim:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Muhacir kimse Mekke'de hacc
ibadetini bitirdikten sonra üç gün ikamet edebilir" buyurdu.
3286-443/3- Bize Hasan
el-Hülvani ve Abd b. Humeyd birlikte Yakub b. İbrahim b. Sa'd'den tahdis etti,
bize babam Salih'den tahdis etti, o Abdurrahman b. Humeyd'den rivayet ettiğine
göre Ömer b. Abdulaziz'i es-Saib b. Yezid'e soru sorarken dinlemiştir. es-Saib
de şu cevabı vermiştir: el-Ala el-Hadramı'yi şöyle derken dinledim: Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i: "Muhacir Saderden sonra Mekke'de üç gün
üç
3287-444/4- Bize İshak
b. İbrahim de tahdis etti, bize Abdurrezzak haber verdi, bize İbn Cureyc haber
verdi ve bunu bize im la yolu ile yazdırdı. Bana İsmail b. Muhammed b. Sa'd'ın
haber verdiğine göre Humeyd b. Abdurrahman b. Avf da kendisine şunu haber
vermiştir: es-Saib b. Yezid'in ona haber verdiğine göre el-Ala el-Hadramı de
Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den şöyle buyurduğunu ona haber
vermiştir: "Muhacirin hacc ibadetini tamamlamasından sonra Mekke'de
kalacağı süre üç gündür."
3288-,../5- Bana Haccac
b. eş-Şair de tahdis etti, bize Dahhak b. Mahled tahdis etti, bize İbn Cureyc
bu isnad ile aynısını haber verdi.
AÇIKLAMA: (3285)
"Muhacir nüsükünü (hacc ibadetlerini) tamamladıktan sonra Mekke'de üç gün
kalabilir." Diğer rivayette (3287) "Muhacirin hacc ibadetini
tamamlamasından sonra Mekke'de kalacağı süre üç gündür." Bir diğer
rivayette (3284) "Muhacirin saderden sonra Mekke'de ikameti üç gündür.
Sanki daha fazla kalmaz demek istiyordu." Hadisin manası şudur: Mekke
fethedilmeden önce Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına Hicret
eden kimselerin Mekke'yi yurt edinip orada uzun süre ikamet etmeleri haramdır.
Sonra hacc yahut umre ya da bir başka sebeple Mekke'ye ulaşmaları halinde
ibadetlerini bitirdikten sonra üç gün kalmaları onlara mübah kılındı ve üç
günden fazla kalmamaları istendi.
Mezhep alimlerimiz ve
başkaları bu hadisi üç gün ikametin ikamet hükmünde olmayacağını aksine üç gün
süre ile kalan bir kimsenin misafir hükmünde olacağına delil göstermişler ve
şöyle demişlerdir: Buna göre misafir, eğer bir şehirde girdiği gün ile çıkıp
gideceği gün dışında üç gün kalmaya niyet edecek olursa yolculuk ruhsatlarından
olan namazı kısaltmak, oruç açmak ve diğer ruhsatları kullanması caiz olur ve
bu duı um daki kimse mukim hükmünde değildir.
Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in: "Muhacir nüsükünü tamamladıktan sonra üç gün
kalır" buyruğundan maksat ise Mina'dan dönüşünden sonra bu kadar süre
kalabilir demektir. Nitekim diğer rivayette ise "saderden sonra"
demektedir ki bu da Mina'dan sader (geliş) demektir. Bütün bunlar ise Veda
tavafından öncedir.
İşte bu bizim mezhep
alimlerimiz nezdindeki iki görüşten daha sahih olanına delildir: Bu görüşe göre
Veda tavafı hacc menasikinden olmayıp aksine o bağımsız bir ibadettir.
Mekke'den çıkmak isteyen onu yerine getirmekle emrolunmuştur. Yoksa hacc
menasikinden bir ibadet olduğundan dolayı değil. Bundan dolayı da Mekkeli ve
Mekke'de ikamet eden kimseye Veda tavafı yapma emri verilmemiştir. Buna delil
olan kısım ise Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "Nüsükünü
tamamlamasından sonra" buyruğudur. Maksat da az önce belirttiğimiz gibi
Veda tavafından önce ki nüsüklerin (hacc ibadetlerinin) tamamlanmasıdır. Çünkü
Veda tavafından sonra ikamet etmek sözkonusu değildir. Bu tavaftan sonra şayet
ikamet edecek olursa böylelikle o Veda tavafı olmaktan çıkar. Bu sebeple ondan
önce ise menasikini (hacc ibadetlerini) tamamlamış olarak onu adlandırmıştır.
Allah en iyi bilendir.
Kadı Iyaz -yüce Allah'ın
rahmeti ona- diyor ki: Bu hadiste Mekke'nin fethinden önce Hicret etmiş olan
kimseyi, fethedildikten sonra Mekke'de ikamet edemeyeceğini söyleyenlerin
görüşüne delil vardır. Ayrıca bu cumhurun da görüşüdür. Fakat bir topluluk
Mekke'nin fethinden sonra onların ikamet etmelerinin caiz olduklarını söylemiş
olmakla birlikte fethedilmeden önce onlara Hicretin vacip olduğu ve Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e yardımcı olmak ve kendi canlarıyla onu koruyup
gözetlemek için Medine'de yerleşmelerinin - 'acip olduğunu ittifakla kabul
etmişlerdir. Hicret etmemiş kimse ile bundan sonra iman etmiş kimseler için ise
dilediği beldede yerleşmeSi caizdir. İster Mekke'de ister başka yerde. Bu
ittifakla kabul edilmiştir. Kadı Iyaz'ın açıklamaları bunlardır.
Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in: "Muhacirin nüsükünü tamamlamasından sonra Mekke'de
kalacağı süre üç gündür." Bu (3287) hadis bu şekilde nüshaların bir
çoğunda "selasen: üç gün" şeklindedir. Bazılarında ise
''selasün" diye kaydedilmiştir. Çoğu nüshada görülen şeklin açıklaması
hazfedilmiş lafızları takdiren var olduğunu kabul etmektir. Yani "onun
mübah kalma süresi üç gün kalmasıdır" takdirindedir. Allah en iyi
bilendir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: