SAHİH-İ MÜSLİM

LUKATA

 

2/3- SAHİBİNİN İZNİ OLMADAN DAVARIN SÜTÜNÜ SAĞMANIN HARAM OLDUĞU BABI

 

4486-13/1- Bize Yahya b. Yahya et-Temımı tahdis edip, dedi ki: Malik b. Enes'e Nafi'den rivayetini okudum. O İbn Ömer'den rivayet ettiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kimse kimsenin davannı onun izni olmadıkça sakın sağmasın. Sizden biriniz (yiyecek ve ihtiyaçlarını) sakladığı kabının kınlıp yiyeceğinin alınıp götürülmesini hoş karşılar mı? İşte davarların memeleri de sahipleri için yiyeceklerini biriktirir. Bu sebeple sakın kimse bir başkasının davarını onun izni olmadan sağmasın" buyurdu.

 

Diğer tahric: Buhari, 2435; Ebu Davud, 2623

 

 

 

4487- .. ./2- Bunu bize Kuteybe b. Said ve Muhammed b. Rumh da birlikte Leys b. Sa'd'dan tahdis etti. (H) Bunu bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe de tahdis etti, bize Ali b. Mushir tahdis etti. (H) Bize İbn Numeyr de tahdis etti, bana babam tahdis etti, ikisi Ubeydullah'dan rivayet etti. (H) Bana Ebu Rabi' ve Ebu Kamil de tahdis edip, dedi ki: Bize Hammad tahdis etti. (H.) Bana Zuheyr b. Harb da tahdis etti, bize İsmail -yani b. Uleyye- birlikte Eyyub'dan tahdis etti. (H) Bize İbn Ebu Ömer de tahdis etti, bize Süfyan, İsmail b. Umeyye'den tahdis etti. (H.) Bize Muhammed b. Rafi'de tahdis etti, bize Abdurrezzak, Ma'mer'den tahdis etti, o Eyyub ve İbn Cureyc'den ikisi Musa'dan rivayet etti. Bunların hepsi Nafi'den, o İbn Ömer'den, o Nebi Sallallahu aleyhi ve Sellem)’DEN Malik'in hadisine yakın olarak rivayet etti. Ancak

bunların hepsinin hadisinde (alınıp götürülmesini yerine) etrafa saçılıp dağıtılmasını" demişlerdir. Ancak Leys b. Sa'd'ın hadisinde Malik'in rivayetinde olduğu gibi "yiyeceğinin alınıp götürülmesini" şeklindedir.

 

 

Diğer tahric: Kuteybe ve Muhammed b. Rumh'un hadisini İbn Mace, 2302; Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, İbn Numeyr, Ebu Rabi', Zuheyr b. Harb, İbn Ebu Ömer ve Muhammed b. Rafi'nin hadislerini yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

AÇIKLAMA:          ResuluIlah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sizden biriniz izni ile olmadıkça kimsenin davarını sakın sağmasın ... Bu sebeple sizden biriniz izni ile olmadan bir kimsenin davarını sakın sağmasın." buyurmaktadır. Çeşitli rivayetlerde "etrafa saçılıp dağıtılması" çeşitli rivayetlerde "feyuntekale: alınıp götürülmesi" kelimesi yerine kaf harfinden bedel "peltek se" ile "feyuntesele: saçılıp dağıtılması" şeklindedir. Bu da tamamen dağıbbp etrafa ablması anlamındadır. Meşrube kelimesi re harfi ötreli ve fethalı (meşrabe) diye söylenir. Bu ise yiyecek ve başka şeylerin içinde depolandığı oda gibi yerlere (kiler) denilir.

 

Hadisin anlamı da şudur: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) memedeki sütü sahibinin izni olmadan alınması bakımından kilerde koruma altında bulunan depolanmış yiyeceğe benzetmektedir.

 

 

Bu hadis-i şeriften çeşitli hükümler anlaşılmaktadır:

 

1. Bir kimsenin malını izni olmaksızın almak ondan yemek, onda tasarrufta bulunmak haram kılınmıştır. Süt ve başka şeyler arasında bir fark yoktur. Kişinin muhtaç olup olmaması arasında da bir fark yoktur. Ancak leş bulamayan ve başkasına ait bir yiyecek de bulamayan çaresiz kalmış (zaruret halindeki kişi, muztar) müstesnadır. İşte o taktirde böyle bir kimse zaruret dolayısı ile yemekten yiyebilir. Ama bize göre de cumhura göre de onun sahibine bedelini ödemesi gerekir. Seleften bazıları ile kimi muhaddisler böyle bir yükümlülüğü yoktur demişseler de bu zayıf bir görüştür. Eğer hem meyte hem başkasına ait bir yiyecek bulursa bu hususta ilim adamlarının meşhur bir görüş ayrılığı vardır. Bizim mezhebimize göre bizce daha sahih olan görüş meyteyi yemesidir.

 

Muztar denilen çaresiz kimse dışındakilerin ise eğer süt ya da daha başka yiyecek sahibi kimseye nazı geçiyor ise ve onun iznini almaksızın bunu gönül hoşluğu ile karşılayacağını biliyor yahut zannediyorsa onun iznini almaksızın yiyebilir. Bunu daha önce defalarca açıkladık.

 

Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile Ebu Bekr (radıyallahu anh)'ın hicret esnasında Medine'ye gittikleri vakit çobanın koyunlarının sütünden içmelerine gelince; bunun hangi şekilde olduğunu daha önceden açıklamış ve her ikisinin bunu sahibine nazları geçtiği için içmiş olmalarının ihtimal dahilinde olduğunu söylemiştik. Çünkü onlar o çobanı tanıyorlardı. Yahut da çobana yanından geçenlere o sütten içirmesi için izin verilmiş olabilir. Ya da ondan içmenin mübah olduğunu onlara bildirmiş yahut da o emanı olmayan harbi birisinin malı da olabilirdi. Allah en iyi bilendir .

 

2. Bu hadiste kıyasın sabit olduğu ve meselelerin açıklanması esnasında temsil yapılacağı da anlaşılmaktadır.

 

3. Süte yemek denilebilir. Dolayısı ile bir kimse yemek yemeyeceğine dair yemin edecek olursa sütü dışarıda tutan bir niyetinin bulunması hali dışında süt içerse yeminini bozmuş olur.

 

4. Koyunun sütünü memesinde süt bulunan bir koyun karşılığında satmak batıldır. Şafii, Malik ve cumhur böyle demiş olmakla birlikte Evzai bunun caiz olduğunu söylemiştir. Allah en iyi bilendir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

3/4- ZİYAFET (MİSAFİRLİK) VE BENZERİ HUSUSLAR BABI