İBNÜ’L-ESİR el-Kamil fi’t-Tarih |
|
EBU BİLAL MİRDAS BİN
HUDEYR EL-HANZALİ'NİN ÖLDÜRÜLMESİ
HİCRİ
61.YIL
Ebu
Bilal'ın ayaklanma sebebinden, Ubeydullah bin Ziyad'ın O'nun üzerine iki bin asker
göndermesinden ve bunların Asek denilen yerde karşılaşıp İbn Ziyad'ın
askerlerinin bozguna uğramasından daha önce söz edilmiş idi. Ebu Bilal'in İbn
Ziyad'ın askerlerini bozguna uğratması üzerine haberi alan İbn Ziyad, Abbad bin
Ahdar komutasında üç bin askeri Ebu Bilal üzerine gönderdi.
Ahdar,
Abbad'ın annesinin kocası olduğundan daha sonra nesebi O'na bağlanmıştır.
Abbad'ın asıl babası ise Temimli Alkame bin Abbad'dır. Abbad Tevvec denilen
yerde yetişinceye kadar Ebu Bilal'i takip etti. Buraya varınca askerlerini
savaş düzenine soktu. Ebu Bilal beraberinde bulunanlarla birlikte onlara karşı
bir hamle yaptı. Her iki taraf da sebat gösterdi ve çarpışma ikindi vakti
girinceye kadar devam etti. Ebu Bilal şöyle söyledi: "Bugün Cuma günüdür,
büyük bir gündür, şimdi de ikindi vakti girmiş bulunuyor, bırakın namaz
kılalım. "
İbn
Ahdar onların bu tekliflerini kabul etti ve birbirlerine dokunmadılar.
Fakat
İbn Ahdar kendi namazları biter bitmez alelacele hücuma geçti. (Namaz ortasında
hücum ettiği de söylenmiştir.) Öbürleri ise henüz namaz kılmakta idi. İbn Ahdar
arkadaşlarıyla birlikte Ebu Bilal ve taraftarlarının kimisi ayakta, kimisi
rüküda, kimisi secdede iken üzerlerine vardı. Fakat onlardan hiç birisinin
durumunda bir değişiklik olmadı. Onlar geri taraflarından öldürülmeğe
başlanmıştı. Ebu Bilal'in kafası kesilip alındı.
Daha
sonra Abbad Basra'ya geri dönerken Ubeyde bin Hilal beraberinde üç kişi ile
birlikte O'nu gözetledi. Abbad terkesine küçük oğlunu yerleştirmiş olduğu halde
gelip saraya gitmek isterken O'na: "Dur da sana bir şeyin hükmünü
soralım" dediler, O da durdu. Şu soruyu sordular: "Bizler dört
kardeşiz. Bir kardeşimiz öldürülmüş bulunuyor, görüşün nedir?" Abbad:
"Sizin hakkınızı alması için Emir'e baş vurunuz." deyince onlar şu
cevabı verdiler: "Biz O'na bunu söyledik, fakat o hiçbir şey
yapmadı." Bunun üzerine Abbad: "O zaman kardeşinizi öldüreni
öldürünüz, Allah onu öldürsün." dedi. Onlar da üzerine atılarak kendisinin
vermiş olduğu hükmü uygulamaya başladılar. Oğlunu bineğinden aşağıya atınca
oğlu kurtuldu, fakat kendisi öldürüldü. Böylece herkes Hariciler üzerine
toplandı ve Ubeyde hariç arkadaşları öldürüldü.
Abbad
öldürülünce İbn Ziyad Kufe'de, O'nun vekili olan Ubeydullah bin Ebi Bekre de
Basra'da bulunuyordu. İbn Ziyad O'na mektup yazarak Haricileri takip etmesini
emretti. O da bu emri yerine getirerek, onları yakalamağa başladı. Yakaladığı
kimselerden herhangi birisi hak -kında şefaat edilip teminat verilirse İbn
Ziyad' ın gelişine kadar onu bırakır, kimsenin kefil olmadığı şahısları da
hapsederdi. Urve bin Udeyye getirilince, serbest bıraktı ve: "Senin
kefilin benim" dedi. İbn Ziyad Basra'ya gelince Haricilerden hapiste
bulunanları öldürdü ve kefillerden de kefil oldukları kimseleri getirmelerini
istedi. Kim bir Harici getirirse onu serbest bırakıyor ve Harici'yi
öldürüyordu. Kefil olduğu Haricileri getirmeyen kimselerin ise bizzat
kendilerini öldürüyordu. Ubeydullah bin Ebi Bekre'den de Urve bin Udeyye'yi
getirmesini isteyince Ubeydullah'ın:
"Onu
getirmeme imkan yok." demesi üzerine: "O zaman onun yerine seni
öldürürüm" diye karşılık verdi. İbn Ebi Bekre O'nu sürekli olarak aramağa
başladı ve nihayet bulup İbn Ziyad'ın yanına getirdi. İbn Ziyad: "Kesin
olarak şunu bil ki azalarını keserek seni cezalandıraca-ğım." deyince İbn
Udeyye şu cevabı verdi: "Sen kendine kısasın nasıl uygulanmasını istiyor
isen aynısını bana uygula." Bunun üzerine İbn Ziyad ellerinin ayaklarının
kesilmesini emretti ve daha sonra O'nu astırdı.
O'nun
seksen beşinci yılda öldürüldüğü de söylenmiştir.
BİR SONRAKİ
SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA
SELM BİN
ZİYAD'IN HORASAN VE SİCİSTAN VALİLİĞİNE GETİRİLMESİ