İBNÜ’L-ESİR el-Kamil fi’t-Tarih

3. CİLT

 

EBU BİLAL MİRDAS BİN HUDEYR EL-HANZALİ'NİN ÖLDÜRÜLMESİ

 

HİCRİ 61.YIL

 

Ebu Bilal'ın ayaklanma sebebinden, Ubeydullah bin Ziyad'ın O'nun üzerine iki bin asker göndermesinden ve bunların Asek denilen yerde karşılaşıp İbn Ziyad'ın askerlerinin bozguna uğramasından daha önce söz edilmiş idi. Ebu Bilal'in İbn Ziyad'ın askerlerini bozguna uğratması üzerine haberi alan İbn Ziyad, Abbad bin Ahdar komutasında üç bin askeri Ebu Bilal üzerine gönderdi.

 

Ahdar, Abbad'ın annesinin kocası olduğundan daha sonra nesebi O'na bağlanmıştır. Abbad'ın asıl babası ise Temimli Alkame bin Abbad'dır. Abbad Tevvec denilen yerde yetişinceye kadar Ebu Bilal'i takip etti. Buraya varınca askerlerini savaş düzenine soktu. Ebu Bilal beraberinde bulunanlarla birlikte onlara karşı bir hamle yaptı. Her iki taraf da sebat gösterdi ve çarpışma ikindi vakti girinceye kadar devam etti. Ebu Bilal şöyle söyledi: "Bugün Cuma günüdür, büyük bir gündür, şimdi de ikindi vakti girmiş bulunuyor, bırakın namaz kılalım. "

 

İbn Ahdar onların bu tekliflerini kabul etti ve birbirlerine dokunmadılar.

Fakat İbn Ahdar kendi namazları biter bitmez alelacele hücuma geçti. (Namaz ortasında hücum ettiği de söylenmiştir.) Öbürleri ise henüz namaz kılmakta idi. İbn Ahdar arkadaşlarıyla birlikte Ebu Bilal ve taraftarlarının kimisi ayakta, kimisi rüküda, kimisi secdede iken üzerlerine vardı. Fakat onlardan hiç birisinin durumunda bir değişiklik olmadı. Onlar geri taraflarından öldürülmeğe başlanmıştı. Ebu Bilal'in kafası kesilip alındı.

 

Daha sonra Abbad Basra'ya geri dönerken Ubeyde bin Hilal beraberinde üç kişi ile birlikte O'nu gözetledi. Abbad terkesine küçük oğlunu yerleştirmiş olduğu halde gelip saraya gitmek isterken O'na: "Dur da sana bir şeyin hükmünü soralım" dediler, O da durdu. Şu soruyu sordular: "Bizler dört kardeşiz. Bir kardeşimiz öldürülmüş bulunuyor, görüşün nedir?" Abbad: "Sizin hakkınızı alması için Emir'e baş vurunuz." deyince onlar şu cevabı verdiler: "Biz O'na bunu söyledik, fakat o hiçbir şey yapmadı." Bunun üzerine Abbad: "O zaman kardeşinizi öldüreni öldürünüz, Allah onu öldürsün." dedi. Onlar da üzerine atılarak kendisinin vermiş olduğu hükmü uygulamaya başladılar. Oğlunu bineğinden aşağıya atınca oğlu kurtuldu, fakat kendisi öldürüldü. Böylece herkes Hariciler üzerine toplandı ve Ubeyde hariç arkadaşları öldürüldü.

 

Abbad öldürülünce İbn Ziyad Kufe'de, O'nun vekili olan Ubeydullah bin Ebi Bekre de Basra'da bulunuyordu. İbn Ziyad O'na mektup yazarak Haricileri takip etmesini emretti. O da bu emri yerine getirerek, onları yakalamağa başladı. Yakaladığı kimselerden herhangi birisi hak -kında şefaat edilip teminat verilirse İbn Ziyad' ın gelişine kadar onu bırakır, kimsenin kefil olmadığı şahısları da hapsederdi. Urve bin Udeyye getirilince, serbest bıraktı ve: "Senin kefilin benim" dedi. İbn Ziyad Basra'ya gelince Haricilerden hapiste bulunanları öldürdü ve kefillerden de kefil oldukları kimseleri getirmelerini istedi. Kim bir Harici getirirse onu serbest bırakıyor ve Harici'yi öldürüyordu. Kefil olduğu Haricileri getirmeyen kimselerin ise bizzat kendilerini öldürüyordu. Ubeydullah bin Ebi Bekre'den de Urve bin Udeyye'yi getirmesini isteyince Ubeydullah'ın:

 

"Onu getirmeme imkan yok." demesi üzerine: "O zaman onun yerine seni öldürürüm" diye karşılık verdi. İbn Ebi Bekre O'nu sürekli olarak aramağa başladı ve nihayet bulup İbn Ziyad'ın yanına getirdi. İbn Ziyad: "Kesin olarak şunu bil ki azalarını keserek seni cezalandıraca-ğım." deyince İbn Udeyye şu cevabı verdi: "Sen kendine kısasın nasıl uygulanmasını istiyor isen aynısını bana uygula." Bunun üzerine İbn Ziyad ellerinin ayaklarının kesilmesini emretti ve daha sonra O'nu astırdı.

 

O'nun seksen beşinci yılda öldürüldüğü de söylenmiştir.

 

BİR SONRAKİ SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA

 

SELM BİN ZİYAD'IN HORASAN VE SİCİSTAN VALİLİĞİNE GETİRİLMESİ