İBNÜ’L-ESİR el-Kamil fi’t-Tarih

3. CİLT

 

MERC RAHİT VAK'ASI VE NU'MAN BİN BEŞİR İLE DAHHAK'IN ÖLDÜRÜLMESİ

 

HİCRİ 64.YIL

 

Daha sonra Mervan bey'at aldı ve Cabiye' deki Merc Rahit üzerine yürüdü. Orada beraberinde bin atlı ile birlikte Dahhak bin Kays bulunuyordu. Dahhak Hıms Valisi Nu'man bin Beşir'den yardım istemiş, O da kendisine Şurahbil bin Zü'l-Kela'ı göndermişti. Dahhak aynı şekilde Kınnesrın Valisi Züfer bin Haris'den de yardım istemiş, O da kendisine Kınnesrin halkından askerler göndererek yardımcı olmuştu. Nafi de kendisine Filistinlilerden asker göndermek suretiyle yardımda bulunmuştu. Bütün bu yardım kuvvetleri Dahhak'ın yanında toplanırken, diğer taraftan Mervan'ın yanında da Kelb, Gassan, Sekasik, ve Sekun kabileleri toplanmıştı. Mervan sağ kanadının başında Amr bin Said'i, sol kanadının başında da Ubeydullah bin Ziyad'ı komutan yapmıştı. Gassanlı Yezid bin Ebi'l-Gams Dimaşk'da saklanmış olduğundan Cabiye'de bulunmamıştı. Yezid Dimaşk'ı ele geçirmiş, Dimaşk'taki Dahhak bin Kays'ın amilini çıkartmış, hazineleri ve Bey tülmal'i eline geçirerek Mervan'a bey'at etmiş, O'na mal, asker ve silah yardımında, bulunmuştu. Böylece bu Ümmeyyeoğulları'nın ilk başarısı olmuştu.

 

Mervan ile Dahhak Merc Rahit'te yirmi gün süreyle çarpıştılar. Aralarında çok şiddetli çarpışmalar oldu. Sonunda Dahhak Dihye bin Abdullah tarafından öldürüldü. O'nunla birlikte Şam bölgesinin eşrafından seksen kişi daha öldürüldü. Ayrıca Şam halkından da çok sayıda kişi öldürüldü. Kays Kabilesi'nden de hiç bir yerde benzeri görülmemiş sayıda insan öldürüldü. Bunlar arasında kavminin önderi olan ve Dahhak ile beraber bulunup Kelbli Vazi' bin Zuale tarafından öldürülen Numeyrli Hani bin Kabisa da bulunuyordu. Hani yaralanınca şu beyitleri okudu:

 

''Kahrolasıca adam, ölümü kaçmağa yeğ tutan Bir yiğidin işini bitir, Can çekişir bırakma beni; Çünkü senin gibi aşağılıkların okuna sabrederim, ben.''

 

Bunun üzerine Vazi' bir daha geri dönüp O'nu öldürdü.

 

Bu vak'a 65. yılın Muharrem ayında olmuştur. (6 Ağustos - Eylül 684 M.) Onun 64. yılın sonlarında olduğu da söylenmiştir.

 

Mervan, Dahhak'ın başını görünce bu durumdan memnun olmamış ve şunları söylemişti: "Yaşımın ilerlediği, gücümün zayıfladığı, kalan ömrümÜll süresinin eşeğin susadığı kısa süreye denk bulunduğu şu anda ben askeri birliklerimle geliyorum ve insanları birbirlerine kırdırıyorum."

 

Merc' de yenilenler bozguna uğrayıp kaçarak kendi ordularına katıldılar.

 

Hıms'dan gelmiş olanlar Nu'man bin Beşir'in başkanlığında Hıms'a geri döndüler. Nu'man durumu haber alınca beraberinde hanımı Umare'nin kızı Kelbli Naile olduğu halde, eşyaları ve çocuklarıyla birlikte kaçtı. Gece boyunca ne yapacağını şaşırdı. Sabah olunca Hımslılar O'nu aramaya başladı. O'nu aramaya koyulan kişi Kelbli Amr bin el-Celi olmuştu. Amr, Nu'man'ı bulup öldürdü, ailesini de başı ile birlikte geri getirdi. Hımslılardan Kelb Kabilesi geldiklerinde Naile'yi ve çocuklarını alıp götürdüler.

 

Züfer bin Haris el-Külabi Kınnesrı'nde bozgun haberini alınca oradan kaçıp, Karkisiya'ya sığındı. Karkisiya'da vali olarak Yezid tarafından vaktiyle tayin edilmiş bulunan Zıyad el-Hareşı bulunuyor idi. Züfer, Ziyad'dan hamama girmeyi istedi ve hamamdan çıkar çıkmaz Karkisiya'da kalmayacağına dair talak vererek yemin etti. Ziyad da O'nun bu şartla girmesine izin verdi. Fakat Züfer Karkisiya'ya girince orayı ele geçirdi ve kendisini himayeye aldı. Hamama da girmedi. Kayslılar gelip O'nun etrafında toplandı.

 

 

Diğer taraftan Cüzamlı Natil bin Kays Filistin'den kaçarak Mekke'de İbn ez-Zübeyr'in yanına gitti. Mervan da O'ndan sonra Filistin üzerine Ravh bin Zimba'ı vali olarak tayin etti. Az bir zaman içinde Şam tam olarak Mervan'ın eline geçti ve Şam'ın çeşitli bölgelerine Merva'ın valilerini tayin etti.

 

Denildiğine göre, Ubeydullah bin Ziyad, Ümeyyeoğulları'nın yanına kendileri Tedmür'de bulundukları sırada vardı. O vakit Mervan bey'at etmek üzere İbn ez-Zübeyr'in yanına gitmeyi düşünüyor, ayrıca Ümeyyeoğulları için de bu vesile ile eman almak istiyordu. Ancak Ubeydullah Mervan'ı böyle bir iş yapmaktan vazgeçirdi ve O'na Tedmür halkını yanına alarak Dahhak'ın üzerine gidip O'nunla çarpışmasını söyledi. Amr bin Said de Ubeydullah'ın görüşünü uygun görüp Halid bin Yezid'in halkın gözünden düşmesi için annesi ile evlenmesini Mervan'a teklif etti. Bunun üzerine Mervan, Halid'in annesi olan Ebu Haşim bin Utbe'nin kızı olan Fahite ile evlendi. Daha sonra Ümeyyeoğulları bir araya gelerek Mervan'a bey'at etti. Arkasından Tedmür halkı da O'na bey'at etti. Mervan büyük bir kalabalık ile birlikte Dahhak'ın üzerine yürüdü. Dahhak O'nun karşısına çıktı ve birbirleriyle çarpışmaya başladılar. Sonunda Dahhak ve beraberindekiler bozguna uğradılar ve Dahhak da öldürüldü.

 

Züfer bin Haris Karkisiya'ya gitmiş ve Karkisiyalılar O'nun etrafında toplanmıştı. Züfer'İn Karkisiya'ya kaçıp gitmesi sırasında Süleymoğulları'ndan iki genç de O'nunla beraber idi. Mervan'ın atlıları gelerek onları aradılar. Bu iki genç Züfer'e: "Sen kendini kurtarmağa bak, bizler varsın öldürülelim." dediler. Bunun üzerine Züfer onları bırakıp gitti ve bu iki genç de öldürüldü. Bu olay ile ilgili olarak Züfer şu şiiri söyledi:

 

''Kahrolasın, bana silahımı göster! Bakıyorum ki savaş uzayıp gidiyor. Haber aldığıma göre Mervan Ya kanımı dökecek, ya dilimi kesecek. Biz onlara karşı surları yükseltirsek Yaşarız, ya da kaçıp kurtulabiliriz. Beni görmezseniz gafil sanmayın, Gelince de gördüğünüz için sevinmeyin. Ben ekini çöplüğe diktim, Yaprakları altından şerler görünüyor. Biz giderken yerde çer çöp kalmıyor, Ruhun arzularıysa olduğu gibi kalıyor. Yemin ederim Rahit Vak'ası Hassan 'da apaçık bir yara bıraktı. Bundan önceki musibette Kaçıp arkadaşlarımı bıraktığım görülmedi. Akşam olunca seslenip çağırdım da, İnsanların tümü aleyhimeydi, yoktu kimse lehime. Ben bir defacık kötülük yapınca Tüm günlerimi ve iyiliklerimi alıp gidecek mi? Barış yok, atlar yorgun düşünceye Ve kadınlarım Kelbinkilerden intikam alıncaya kadar. Ah keşke ben hücum edebilsem

Tenuh'a ve Tayy'ın iki koluna.''

 

Buna cevap olarak Cevvaz bin Ka'tal şunları söyledi:

 

''Yemin ederim ki Rahit Vak'ası Züfer'e hastalıktan acı geldi. Tabipleri aciz bırakan bu hastalık Kaburga kemikleri ile barsaklarında yer etti. Ağlaştı Süleym ile Amir 'den ölenlere, Ve de Zübyan 'dan; ağlatıyordu ağlaşması. Önce silahını istedi, fakat geri döndü Kesici uzun boylu kılıçları görünce. Bu kılıçlar aslan gibi yiğitlerin elinde, Çekiliyordu karşıdaki düşmana.''

 

Kelbli Amr bin el-Celi de şu beyitlerin yer aldığı bir şiir söyledi:

 

''Kayslı Züfer, kavmi öldürülünce Yaşları kuruyuncaya kadar, uzun uzun ağladı. Rahit te ölenlere ağlatıyor, O'na cevap verenler ise mezar kuşları ile puhular ancak. Rahit 'te Kayslıları çiğnedik, Darmadağın kaçıştılar, ortada kaldı kadınları. Bol bol ağlatıyor onları yaşları aka aka, Nizar'ın yardıma gelmesi ümidiyle. Kederle öl, ya da zelil olarak yaşa, Kederleri asla yatışmayan hasret dolu bir ruhla.''

 

* * *

 

Yezid bin Ebll-Gans, İslam'dan irtidat etmiş ve Cebele bin Eyhem ile birlikte Bizanslılara sığınmış, bilahare tekrar Müslüman olmuş, Muaviye tarafında Sıffin'e katılmış ve Abdülmelik bin Mervan dönemine kadar hayatta kalmıştır.

 

BİR SONRAKİ SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA

 

MERVAN'IN MISIR'I FETHETMESİ